Karısı bütün evi silip süpürdü, sonra da akşamüstü adamı terk etti. "Seninle bambaşka hayaller için evlenmiştim." dedi giderken. "Delirmek için değil. Lütfen beni anla." Adam gözleriyle anladığını işaret etti.
Yağmur durur saçaklardan ve ağaç dallarından düşmeye devam eden taneleri kalır. Hiç kimse bıçakla kesilmiş gibi terk etmez bu dünyayı. Bir insanın tam manasıyla ölmesi için onu hatırlayan hiç kimsenin kalmaması gerekir.
Konuşabilecek gücümüz varsa ağladıklarımız yalan. Sahiden bak. Beni al, biraz sarhoş et; biraz saçlarına tak, biraz da yağmurların peşinden koştur. Beni al, erken öldür; mutsuzluk uzun sürmez.
Bu gezegende, iki insanın birbirlerine duydukları sevgi, bir terazide dengelenmiş midir hiç? Eşitlik fikrine en çok âşıkken inanırız. Çünkü en çok o zaman ihtiyaç duyarız.
"Hayır diyen insan hâlâ biraz mutludur," diyordu. Ne demek istediğini yeni anlıyorum.
Mutluluk bir vazgeçiştir ve çok ender rastlanan bir ruh dinginliğidir.