8.3/10
182 People
684
Reads
52
Likes
4,270
Views

Emre Alkin Posts

You can find Emre Alkin books, Emre Alkin quotes and quotes, Emre Alkin authors, Emre Alkin reviews and reviews on 1000Kitap.
Çalıştığım bir kurumda benden iş isteyen bir genç hanimefendinin ikinci sorusu "Kartvizitimde ne yazacak?" olmuştu. Ben de büyük bir ciddiyetle “İskoçya Kraliçesi” diye cevap vermiştim. Sonra da “Bu fonksiyonu yerine getirebilecek misin?” diye eklemiştim. Özellikle 1979'dan sonra doğmuş neslin “iyi yaşamak için kazanmak” amaçlı hareket etti- ğine şahitlik ettiğim için, bu şekilde bir şaka yapmıştım. İşin esası şu: Firma çalışanları bir orkestra gibi çalışmalı ve bu orkestranın şefi olan yöneticinin her müzik aletini çalmak zorunda olmadığı bilinmeli. Yönetici beraberinde çalıştığı kişilerin eğitimlerini her dönem daha üst seviyeye taşımalı ve tüm zorlukların üzerinden personeli ahenk içinde çalıştırarak gelmeli. Böylece unvanlara rağmen firmadaki aidiyet duygusu en üst seviyeye çıkar, tüm fonksiyonlar kendilerine ihtiyaç duyulduğunu ve önemsendiklerini bilerek çalışırlar. Liderlik etmek budur.
Maalesef, Türkiye'deki firma sahiplerinin büyük bir kısmı lider olmaktan çok patron olmayı tercih ettikleri için, başarıyı paylaştırmaktan çok, sahiplenmek isterler. Personelin üzerinde sürekli baskı uyguladıkları için, alt kademe yöneticilerinin de personelin üzerinde baskı uygulamaları hoşlarına gider. Bunun sonucu olarak bu firmalarda "işi değil kişiyi kontrol etmek" en önemli faaliyet haline gelmiştir.
Sayfa 129Kitabı okudu
Reklam
Özetlemek gerekirse, bulunduğumuz bölgede açık siyaset yapılmaz, yapılmamalı. Binlerce yılın kuralı budur. Osmanlı'ya özenenlerin unuttuğu bir gerçek de şu: Televizyon dizilerinde uydurulmuş tarihe bakarak, diplomatik tavır geliştirildiği için bu hale geldik. Güçlü devlet, sağa sola tehdit yağdıran devlet değildir. Adaletli, meselelere soğukkanlı yaklaşan, fikri her zaman sorulan, herkese eşit mesafede, gerekirse dostunu uyaran, dışa bağımlılığı ölçülü, vatandaşları özgür ülkeler için "güçlü" denebiliyor. Türkiye binalarıyla değil insanlarıyla yükselecek. Bunun iyice anlaşılması gerekiyor.
"Yerli ya da "Milli" ürünlere sahip olmak hâlâ Türkiye'nin aklına taktığı bir durumdur. Ancak bugün önemli olan, kaynakları ve enerjiyi "küresel çözümler" üretmeye ve "küresel markalar" yaratmaya ayırmak daha akılcı bir davranış olacaktır.
Sayfa 135Kitabı okudu
Borç ile ilgili paradigmalar yirmi birinci yüzyılda değişti. Eskiden borç alan kişiye ya da kuruma "makbul" gözüyle bakılmazdı. Bugün ise borçlanabilenler makbul olarak sayılıyor. Bir kişinin ya da kurumun herkese borç vermesi değil, herkesten borç alabilmesi marifet sayılıyor. Çünkü "borç almayı başarabiliyorsa, kredibilitesi yüksektir" deniyor. Aslında yüzyıllar geçse de hiç değişmeyen bir anlayış var: hiçbir devlet ödemek için borç almaz. Yanlış okumadınız. Borçlara uygulanan faizler ve vadeler öyle bir hale geldi ki, borcu veren de alan da ana parayı unutmuş durumda. Faizleri ödemek yetiyor da artıyor bile.
"Kısa vadeli çözümler uzun vadeli sorunlar yaratır."
Emre Alkin
Emre Alkin
Reklam
903 öğeden 601 ile 610 arasındakiler gösteriliyor.