Emre İşlek. Çanakkale'li yazar, şair ve senarist. 1993 yılında doğdu. Liseyi Devlet Parasız Yatılıda okuduktan sonra Üniversite eğitimini Çanakkale On Sekiz Mart Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği ve Anadolu Üniversitesi Sosyoloji bölümlerinde gördü. Üniversite yıllarında Sanrı: Herkes İçin Delilik! isimli bir fanzin çıkardı. Fanzin yazılarını arkadaşları ile birlikte Göçe Katılmayan Kuşlar olarak kitaplaştırdı ve yayımladı. Ne Yaptımsa Seni Unutamadım yazarın ikinci kitabı ve ilk yayımladığı romanıdır. Hala senaryo ve kitap çalışmalarına devam etmekte ve Sanrı isimli bir podcast yayınlamaktadır.
"Ne Yaptımsa Seni Unutamadım" yeniden yayımda. Antifantastik-Ütopik-Polisiye etiketiyle yayımlanan roman "Hayal Kırıklıklarını Alçıya Alamazsın" diyerek yeniden okuyucularla.
Gören, duyan, bilen, okuyan ve okuyacak olan tüm sıkı kitap kurtlarından görüş, soru ve yorumlarını bekliyorum.
Kitaplı günler...
"Dünyanın bin bir türlü hâli var. Bu bin ikincisi"
Tüm unutulanlara, unutamayanlara. Sol yanı kaskatı bir beton gibi bam güm vuranlara. Sırtında bıçakla dolaşanlara. En büyük acısını tanıdığı en tatlı varlıktan alanlara. Soranlara, sormayanlara. Duyanlara, duymayanlara.
___________________________________odkitap.com/urun/ne-yaptims...
Göçe Katılmayan Kuşlar-Düş Gören Atlar kitabının yazarından, yeni bir sanrı olan antifantastik ütopik polisiye bir eser.
Ne yaptımsa Seni Unutamadım adındaki romanın konusu gibi yazılış süreci de epey enteresan olmuş. Kitabın ilk cümlesi 5 sene önce Çanakkale Kilitbahir mezarlığında yazılmış. Akıcı bir üslup ile yazılmış olan kitapta en vurucu bölümlerden biri de 7.Bölüm olan "Bana Kaderimin Bir Oyunu Mu Bu?" Adındaki bölüm.
Bu bölümde vefasız bir kaderin zulmü altında ezilen Vefa adındaki bir gangsterin dünyasına yakından bakıyoruz. Gangsterimiz Vefa kendini görüp görebileceğimiz en kadirşinas bir mafya olduğunu da iddia ediyor...
Kısaca yeni bir Emre işlek Sanrısı...
Emre İşlek
Emre en az on yıldır çeşitli dergilerde, bloglarda, gazetelerde ara sıra yazıp sonra ortadan kaybolan bir yazar. Biz onun her yazısında heyecanlanır bir birimize anlatırdık. Ve Emre'nin nasıl biri olduğunu tahmin eder tartışırdık kızlarla. Ama o karizmasını gizemi ile koruyan biri. Işıl Işıl gözleri ve güzel gülüşü ile hep özel kalsın.
Ama son zamanlarda epeyce fark edilmeye başlandı. Kendi ortalarda olmasa da kitapları, yazdıkları ve Mersin'de ödül alan filmiyle akıllarda. Umarım tanışma fırsatımız olur. Ve Emre buraları okuyorsan İçlik dergisinin kunyesinden lütfen bana ulaş.
Roman için tek kelime edeceğim: Mükemmel! Kendi tarzını zaten yaratmıştı Emre ama romana da kendi hamurunu kendi şeklini vererek işi başka boyutlara taşımış. Ölümüne sevmek bir kenara ölünce bile seven bir adamın hikayesi. Muhtemelen de kendinden izler var. Bir kere dili esnetmeyi, yeniden biçimlendirmeyi çok iyi biliyor. Yazdıklarına bakacak olursanız piyasada yazar olarak geçinen yüzde doksan dokuzun fersah fersah üstünde. Karizmatik, yakışıklı aynı zamanda kalemi güçlü, duygusu güçlü bir yazar. Tüm kadınların hayal ettiği dolma kalemli prens gibi. Ben açıkçası hayranım. Umarım yeni kitaplarla aklımızı başımıza getirir. Eğer inzivadan çıkmaya karar verirse.
Ne Yaptımsa Seni Unutamadım
Doğruya doğru. Ne yazık ki sevgili Emre, Türkiye'nin kıymetini hala bilemediği en kıymetli yazarlarından. Bu ayıp da bize yeter. Kendine has bir üslubu ve dili var. Tam bir yazı ustası; kelimeleri eğip bülmeyi ve yeniden şekillendirmeyi çok iyi biliyor. Ayrıca gördüğüm en kıvrak zekâya sahip adamlardan biri. Bence bu zekayı kontrol edebilmek zor. Ve güzel olan tüm bu kabiliyet kitaba öyle bir refklefte olmuş ki; tam anlamıyla bir müzikal izliyor gibi hissediyorsunuz. Dil, din, ırk fark etmeksizin acı ortak paydasında buluşan karakterler taa öteki dünyaya varan bir serüven için yola çıkıyorlar. Hayatı pahasına verilen mücadeleyi hiç kimse kazanamıyor. Ortada acı varsa kenarda kazanan bulunmaz. Emre İşlek'in dediği gibi: hayatın yeterince tecavüze uğramadıysa bir mucizeye gebe kalmaz. Baştan sona hayretmucip bir eser. Tebrikler.