Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Emrullah Tekin

Emrullah TekinGizli Ordular yazarı
Yazar
Derleyen
Çevirmen
6.3/10
17 Kişi
44
Okunma
1
Beğeni
1.390
Görüntülenme

Hakkında

Unvan:
Araştırmacı, Yazar

Okurlar

1 okur beğendi.
44 okur okudu.
1 okur okuyor.
23 okur okuyacak.
1 okur yarım bıraktı.
Reklam

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Reklam
Bir Alman Casusunun Hatıraları (Dr. Schumacher)
8.10.1914- Burada İran ve Afganistan hakkında Türk kaynaklarından işitilen şeylerin ancak yarısı doğruysa vazifemize artık ihtiyaç kalmayacak. Herhalde iki ay kadar gecikmiş bulunuyoruz. Buradaki elçimiz aciz bir eşektir. Enver Paşa ona istediğini yaptırabilir. Yegâne Alman kuvveti Liman von Sanders Paşa'dır. Türkiye Almanya'dan büyük miktarda bir borç alacaktır. Bundan dolayı, Türkiye'nin yakın bir gelecekte harp ilan edeceğine inanmak mümkündür.
Sayfa 34 - IQ Kültür Sanat Yayıncılık, 2001Kitabı okudu
Leibnitz, XIV. Louis'ye şöyle hitap eder: "Hollanda ile savaşmak için, ancak para ve menfaatle yardımcı bulabilirsin fakat Türkiye ile savaşırsan İspanya, İtalyan prensleri ve papa, başlıca yardımcıların olur. Mısır'ın fethine muvaffak olduğun takdirde, deniz hâkimiyeti, Doğu ticareti, Hıristiyanların başkomutanlığı senin elinde olur. Türk saltanatını yıkamasan bile bu şeref sana yeter." * Türkiye'yi Parçalamak İçin Yüz Plan, T. G. Djuvara
Sayfa 82 - IQ Kültür Sanat Yayıncılık, 2001Kitabı okudu
Azerbaycan ve Almanya
Azerbaycan üzerinde Osmanlı Devleti ile iyice çatışmaya giren Almanya, Odessa'dan buraya bir tugay sevk ederek, Türklerle savaşı bile göze aldı. Gürcüleri ve Ermenileri de kendi saflarına çekmek için çalışan Almanlar, Suriye'deki Osmanlı kuvvetlerine askerî destek vermeyeceklerini söyleyerek tehdit bile savurdular. Bu sırada, Bakü Osmanlıların eline geçmişti. Azerbaycan Osmanlı Seferî Kuvvetler Komutanı Nuri Paşa, General von Kressenstein tarafından gönderilen bir Alman karargâhının Bakü'ye girmesini engelledi ve Bakü'nün tahkimi için önerilen Alman desteğini reddetti. Almanların Kafkasya'ya tek başına hâkim olma emeli suya düşmüştü; daha ileri gidip Türklerle ciddi bir silahlı çatışmayı göze alamadılar. Fakat, Türklerin Azerbaycan'da kazandıkları başarılar da sürekli olmayacak, bölgedeki güçlükler sebebiyle kazançları bir müddet sonra sıfıra inecektir. * Türkler ve Almanlar, Süleyman Kocabaş
Sayfa 63 - IQ Kültür Sanat Yayıncılık, 2001Kitabı okudu
Colmar von der Goltz
Keehler'in ölümünden sonra Padişah, Colmar von der Goltz'u olağanüstü yetkilerle Alman reform grubunun başına getirdi. Bilgili bir asker olmasına rağmen, Alman Genelkurmayı'nda pek sevilmeyen Goltz, bu görevi kabul etti. Goltz'un çalışması Türkiye'de önemli engellerle karşılaştı. Yabancı bir uzmana ne kadar yüksek rütbe ve ünvanlar verilse de güven tam değildi. Bununla beraber Goltz özellikle genç subayların eğitiminde etkin rol oynadı. 12 yıllık ilk çalışma döneminde, harbiye mektebinde ders kitabı olarak okunmak üzere, 4000 sayfadan fazla Türkçe broşür ve ders kitabı yayınladı. Özellikle eğitim gören genç subaylar ve subay adaylarını etkilemeyi bildiğinden, bu gruplarda Alman hayranlığı yarattı. Kasım 1895'de Almanya'ya dönene kadar kontratı üç kere uzatıldı. Von der Goltz Paşa 1908 Devrimi'nden sonra tekrar çağrılacaktır.
Sayfa 102 - IQ Kültür Sanat Yayıncılık, 2001Kitabı okudu
Colmar von der Goltz
Şurasını söyleyeyim ki savaş çıktığı takdirde Almanya, Rusya'nın Asya'da askerî harekâta girişmesine karşı koymamalıdır. Zira bu suretle Avrupa'da daha ziyade hareket serbestliğine sahip olabiliriz (16 Ekim 1889 tarihli Goltz Paşa'nın mektubundan).
Sayfa 98 - IQ Kültür Sanat Yayıncılık, 2001Kitabı okudu
Reklam
Henüz kayıt yok

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
181 syf.
4/10 puan verdi
·
22 günde okudu
Bir Garip Araştırma-İnceleme Kitabı
Kitap dört bölümden oluşsa da temelde iki bölümden oluşmakta: I. Dünya Savaşı ve II. Dünya Savaşı. İçerik olarak, Almanların Türklerle ortak ve Türklerden gizli olarak yaptıkları istihbarat çalışmaları anlatılmış (!). İşte sıkıntı burada, anlatılmamış. Birçok kitaptan alıntı yapılmış, yazar Emrullah Tekin kendi fikirlerini de pek katmamış. Bu bir yandan iyi, fakat kitabın çoğu farklı kitaplardan alıntılarla oluşturulmuş. Dipnotlar hep bölümlerin sonunda yer alıyor, yani dört beş sayfalık bir bölümün hepsi alıntı, alıntı olmasa bile alıntı konumunda. Yayınevi hatası mıdır yoksa yazar hatası mıdır bilemiyorum. Ki birçok yazım hatası da vardı kitapta. Ayrıca olaylar belli bir sırayla da anlatılmamış ve bu durum kafa karışıklığına, kitaptan kopmalara da sebebiyet veriyor. Güzel bulduğum taraflar ise, bazı önemli Alman istihbarat belgelerinin bozulmadan kitap içerisinde verilmesi, kitapta pek öznel yorumun bulunmaması ve bu alanda Türklerin çok kitap yazmaması sonucu kitabın ender olmasıydı. Bu alanda özel bir çalışma yapmayacaklar için kesinlikle tavsiye etmiyorum, özel bir çalışma yapmayı düşünenlere de ancak başka kaynak bulamazlarsa bu kitaba göz atmalarını öneririm.
Alman Gizli Operasyonları ve Türkler
Alman Gizli Operasyonları ve TürklerEmrullah Tekin · IQ Kültür Sanat Yayıncılık · 20021 okunma
339 syf.
7/10 puan verdi
Kitabı okuyalı bir hayli zaman olmuş. Pek çok konuda ufkumu açtığını söyleyebilirim. Bilgi olarak çok doyurucu olduğunu söylemek yanıltıcı olur ancak pek çok konu hakkında beni araştırmaya iten bir kitaptı özellikle telekinezi konusunda bende büyük farkındalık yaratmıştı. Çerezlik bir kitap.
X Files
X FilesEmrullah Tekin · Truva Yayınları · 200612 okunma
190 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
1943... İstanbul eski yozlaşması yeniden yaşıyordu. Türkiye, her iki tarafından da arzuladığı, stratejik açıdan birinci derecede öneme sahip tarafsız bir ülkeydi. İstanbul, Doğu Akdeniz'deki en iyi gözetleme ve dinleme merkezi olması sebebiyle, Türkler, bu oyun kumarbazlarından olmadıkları halde, yabancıların yerliler üzerinde casusluk yaptığı Bizans tipi bir yeraltı dünyasına sahip oldu. Dünyadaki bütün gizli servisler, düşman tarafların arasında hiçbir engelin bulunmadığı lüks otellerin dinlenme salonlarını ve en iyi restorantları doldurarak, Boğaz üzerindeki bu büyüleyici kente yerleşmişlerdi. Amerikan, Alman, İngiliz, Fransız, İtalyan, Yugoslav, Yunan ve Japon ajanları, birbirine bitişik masalarda otururken ya da dans pistinde birbirlerine çarpıp, damlarını ve onların kanalıyla sıralarından bazılarını paylaşırken görülebiliyorlardı.
Gizli Ordular
Gizli OrdularEmrullah Tekin · Kamer Yayınları · 199918 okunma