1988 İstanbul doğumlu. Adalet Bakanlığı'nda göreve başladı (2011). Anadolu Üniversitesi Kamu Yönetimi Bölümünü Bitirdi (2016). Anadolu Üniversitesi Hukuk/Adalet Bölümü öğrencisi (2016). Araştırmaları ve denemeleri çeşitli dergilerde yayınlandı. İlk kitabını 2015 yılında çıkarttı. İngilizce ve Göktürkçe bilmektedir. Ankara'da ikamet etmekte ve Adalet Bakanlığı'nda kamu hizmetine devam etmektedir.
Toplumumuz atasözleri ve deyimlerle ünlenmiş, geçmişin tüm değerlerini bu sözlerle günümüze taşımış bir toplumdur. Bilindiği üzere bir kişi ev, yer, mal sahibi olmak istediğinde ve alıp almamakla ilgili kararsızlık yaşadığında ona “Dünya da mekân ahrette iman” sözünü söyleyerek onun mal sahibi olması konusunda iknacı oluruz. Oysaki kullandığımız bu atasözü zamanla değiştirilmiş, İslam dininin “gözü paraya pula, mala ve dünya nimetlerine çevirmekten kaçınma” özelliğini kaybettirmek için bir takım mihraklar tarafından bu şekilde kullanılması sağlanmış, toplumumuz bu şekilde alıştırılmıştır. Bu atasözünün aslı “Dünyada iman, ahrette mekân”dır. Çünkü dünya da iman sahibi olmayan kimsenin ahrette mekânı olmaz.
Toplumumuzda bunun gibi birçok örnek varken bizlerin yapması gereken dedelerimizden öğrendiğimiz bu yanlışları çocuklarımıza da bu şekilde nakletmemektir. Doğru kullanımları; atalarımızın bizlere vermek istediği öğüt gibi kullanmalı, İslam dini ve kültürünü bir takım kişilerin yıkıcı emellerine alet etmeden yaşatmalıyız.
Kitap Kuran ayetleri ile süslenmiş ve özellikle İslam anlayışının nasıl manevi huzur ile aşka dönüşmesini sade ve yalın bir dil ile anlatıyor...
Peygamberler hakkında bilgiler içeriyor. Madde dünyasından çıkıp mana dünyasının kapılarına geçebilmenin sadece ibadetler ile değil derin tevekkül ve ilim tahsili ile yapılabileceğini,İslam alimlerinin hayatlarından örnekler vererek faydalı bilgiler ile yazılmış....
Güzel ahlakın,dua ve tövbenin insan hayatındaki yeri ve huzuru tekrar hatırlatılmış...
Bir ilk kitap olmasına rağmen, bilgilendirici bir eser olmuş...
Rahman ve Rahim olan Allah’ın (c.c.) adıyla. O’nun (c.c.) adıyla başlayan hiçbir şey ile O’nun (c.c.) hakkında söz edilemez. O (c.c.) birdir.
“De ki: O Allah Birdir.” (İhlâs/1)
O (c.c.) bana, sana, herkese; her kim olursa olsun ona şah damarımdan daha yakındır.
“Biz ona şah damarından daha yakınız.” (Kaf/16)
Ayetler, hadisler, islam alimlerinden örneklerle islam nasıl yaşanır sorusunun cevabını yalın bir dille aktarmış yazar bizlere ayrıca faydalı bilgilerlede okuru bilgilendiriyor. Ben severek okudum herkese tavsiye ederim.
Sevgili dostlar, bu kitap Abdülkadir-i Geylani hazretlerinin hayatı ile yaşadığı dönemin tarihi ve kültürel özelliklerini konu alan tarihi ve tasavvufi bir romandır. Okurken hem tarihte yolculuk yapacak hem de manevi doyuma ulaşacaksınız.