Bu eller benim tabii ama benim dışımdalar. Bana eklenmiş olabilirler mi sonradan? Ben onların bir uzantısı olabilir miyim? Başka hiçbir organımı yadırgamadım bugüne dek, bir tek onlar: Alışamadıklarım.
Kıyıya Vuran İçin Sone
Beni sev denizkızı, beni gözle, tanı,
kurgula, kendine çevir ve aç, bir de
beni ıslat, düğümlerimden çöz, bırak
uzaklaşayım açıklara doğru, bana ulaş
ve dokun, bana dik dalgaların verebileceği
özgürlüğü ver, içine al, içinde tut ve sal,
el değmemiş bir kıyı bulursam, kimsenin
ayak basmadığı bir ada, döner seslenirim.
Ben ve sen: Bir ten karmaşası kuralım,
tuzundan kaskatı kesilsin dilim,
hızımdan tutuş ve alevlerin ucundan uç,
gece gökyüzünde bir anlığına ağalım,
sessizliğimizden tiz bir boşluk kalsın:
Beni sev deniz kızı, beni bağla, bağışla.
"Ve erken kalktı adam, çayı
sürdü, ince bir dilim limon
yedi, uzun uzun karanlık suya
baktı - doludingin bir gün için
güç topladı önce, radyoda dalgın,
inatçı bir ezgi buldu sonra,
sırtını yelken direğine dayayıp
eline bir kitap aldı."
Bu soru ne de güzel eşleşiyor şu meşhur replikle: "Kendinden ne kadar uzaksan, aslında kendine o kadar yakınsın. Yeryüzünde sana en uzak nokta aslında sırtındır."