En Eski Enver Özkalp Gönderileri
En Eski Enver Özkalp kitaplarını, en eski Enver Özkalp sözleri ve alıntılarını, en eski Enver Özkalp yazarlarını, en eski Enver Özkalp yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Marx, toplumun bireylerin paylaştıkları fikirler ve idealler tarafından değil, güç ve kuvvet tarafından bir arada tutulacağını söylemektedir. Diğer bir deyimle, ona göre toplumda güç ve kuvvete sahip insanlar başkalarına ne yapması gerektiğini söylemektedirler. Marx, böylece toprağa ve ekonomik güce sahip olanların toplumdaki her şeyi yönlendirdiğini belirtmektedir.
Marx yaşadığı çağda iki sosyal sınıfın (katmanın) olduğunu belirtmiştir. Bunlar; üretim araçlarını elinde bulunduran "burjuva" sınıfı ve emeğini satarak veya kiralayarak geçinen "proleteryadır". Marx'a göre gelişen sanayileşme ile birlikte diğer sınıflar kaybolmakta, buna karşın işçi sınıfı (proleterya) güçlenmektedir. Sınıfsız topluma ulaşmak için mücadele Marx'a göre bu iki sınıf arasında olacaktır.
Durkheim'e göre, bir toplumda nüfus arttıkça, yaşamak için savaş da şiddetlenmektedir. Toplumsal farklılaşma, yaşamak için savaşa karşı barışçıl bir çözümdür. Diğer bir deyimle, toplumsal farklılaşma kimilerinin bu mücadele sonunda ölmesi, kimilerinin yaşaması yerine; büyük sayıda bireylerin farklı işler yaparak -farklılaşarak- yaşamalarını sağlar.
Durkheim intiharları, alturist (özgeci, elcil), bencil (egoist), anomik olmak üzere üçe ayırır. Alturist intiharlar, kişinin üye olduğu gruba çok bağlı olduğu hallerde, kişisel varlığının gruba ve yüklendiği sorumluluklara nazaran önemsiz kaldığı durumlarda meydana gelir. Özellikle askerlerde görülür. Bireyin topluma çok bağlı olduğu hallerde ortaya çıkar. Egoist intiharlar, kişinin sağlam bir grup bağlantısından, ilişkisinden yoksun olduğu hallerde ortaya çıkar. Bekârlarda sıklıkla görülür. Kişinin ailesi tarafından yeterince korunmadığı zamanlarda ortaya çıkabilir. Anomik intiharlar ise, ekonomik depresyon ve kalkınma dönemlerinde yüksek oranda ortaya çıkar. Toplumdaki sıkıntı ve bunalımlar kişilerde çeşitli stresler, baskılar yaratmakta ve bu da intiharlara yol açmaktadır.
Spencer ortama en uygun olan ve uyum sağlayanların yaşamlarını sürdürebileceğini söyleyerek, evrim kuramını Darwin'den önce, ilk olarak ortaya atandır. Spencer, biyolojik organizmalara uygulanan evrim yasalarının toplumlara da uygulanabileceğini öne sürmüştür. Böylece, sosyolojide biyolojik okulun kurucularındandır.
Şefe ve üste sadakat, verilen emirlere uyum, memurun esas görevidir. Max Weber, bu ilkelerin şekillendirildiği idarî yapıyı "geleneksel bürokrasi" olarak tanımlar. "Yasal bürokrasi" ise akılcı hukuk kurallarının meşrulaştırdığı otorite tipine eş düşer. Bu tür bürokratik yapıların en belirgin özelliği, her türlü işlemin yönetmeliklere, yazılı kurallara bağlanmış olmasıdır. Memurlar etkinliklerini, kendilerine yönetmeliklerle tanınan yetki ve sorumluluk esaslarına göre yürütürler. Alt makamlar, üst makamlar tarafından denetlenir. Her memur amirine değil, görevine karşı sadakatle yükümlüdür.