Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Enver Ziya Karal

Enver Ziya KaralOsmanlı Tarihi yazarı
Yazar
Çevirmen
9.0/10
47 Kişi
204
Okunma
28
Beğeni
2.791
Görüntülenme

Enver Ziya Karal Sözleri ve Alıntıları

Enver Ziya Karal sözleri ve alıntılarını, Enver Ziya Karal kitap alıntılarını, Enver Ziya Karal en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
“Öğretmenler yeni nesil sizin eseriniz olacaktır.” Eğitim sadece okullarda olmadığı için bir insana bir şeyler katabilen herkesin ve tüm öğretmenlerimizin bu özel günü kutlu olsun…
Kabakçı Mustafa isyanı
Yeniçeri ocağı, Nizam-ı Cedid'in rakipliğinden, halk da, irâd-ı cedit hazinesi kaldırıldığı için, birçok vergiler vermekten kurtuldu. Sözün kısası, ihtilâlde elbirliği yapmış olanların maddi menfaatleri sağlanmış bulunuyordu.
Reklam
"... Tarihimizi okuyunuz, dinleyiniz. Görürsünüz ki milleti mahveden, esir eden, harap eden fenalıklar hep din kisvesi altındaki küfür ve melânetten (büyük kötülükten) gelmiştir. ..."
Sayfa 75 - Millî Eğitim Gençlik ve Spor Bakanlığı Yayınları
Efendiler! Bizim hükûmetimiz demokratik bir hükûmet değildir, sosyalist bir hükûmet değildir, ve hakikaten kitaplarda mevcut olan hükûmetlerin, mahiyeti islamiyesi itibariyle, hiçbirine benzemeyen bir hükûmettir.
Millî Eğitim Gençlik ve Spor Bakanlığı Yayınları
Kurtuluş için, bağımsızlık için, eninde sonunda, düşmanla bütün varlığımızla vuruşarak onu yenmekten başka karar ve çare yoktur, olamaz.
"Baylar, ey ulus, iyi biliniz ki. Türkiye Cumhuriyeti şeyh­ler, dervişler, müritler, mensuplar ülkesi olamaz. En doğru, en gerçek tarikat uygarlık tarikatıdır. Uygarlığın buyurduğunu ve istediğini yapmak insan olmak için yeterlidir. Tarikatların başında bulunanlar bu sözünü ettiğim gerçeği bü­tün açıklığıyla kavrayacak ve tekkelerini hemen kendiliklerin­den kapayacak ve kendilerine bağlı olanların erginliğe ulaşmış olduklarını elbette kabul edeceklerdir."
Reklam
Nasıl hep haklı olabilirsin be Atam...
Bizim önemli olan ödevimiz siyaset yapmak değildir. Bi­zim ve bütün ülke ve ulusun bugün; biricik ödevi toprakları­mızda bulunan düşmanı süngülerimizle kovmaktır. Bu yapıl­madıkça siyaset anlamsız bir sözden başka bir şey değildir.
Özgürlük
İstanbul gibi bir kentte bile vapura ve tramvaya para vermeden binmeyi özgürlük sayanlar çıktı. Taşrada vergi memurlarını “şimdi özgürlük var” diye ters yüzüne gönderenler oluyordu. Kimi yerlerde özgürlüğü “yabancı ülkelerin birinden gelmiş bir rahibedir” diye anlatanlar görülüyordu. Hüseyin Cahit Yalçın - Talat Paşa s. 16
Sayfa 53
" Medeniyete girmek arzu edip de Garbe teveccüh etmiş millet hangisidir?"
Sayfa 53 - Millî Eğitim Gençlik ve Spor Bakanlığı Yayınları
"Islahat Fermanı, birinci Meşrutiyet'in ilânına kadar Osmanlı iç ve dış siyasetine temel vazifesini görmüştür."
Sayfa 1 - Türk Tarih KurumuKitabı okudu
Reklam
"Yüce dinimiz çalışmayan kişinin insanlıkla ilgisi kalmaya­cağını bildiriyor. Bazı kimseler çağdaş olmayı Tanrı'nın varlığı­nı yadsımak olduğunu sanıyorlar. Asıl yadsıma onların bu sa­nısıdır. Bu yanlış yorumu yapanların amacı, Müslümanların, Tanrı'nın varlığını yadsıyanlara köle olmalarını istemek değil de nedir? Her sarıklıyı hoca sanmayın. Hoca olmak sarıkla de­ğil kafayladır."
Halifelik makamının böylece tanıdıktan sonra bu makamı Türk ulusunun egemenliğini ortadan kaldıracak bir makam saymak doğru değildir. Bugün halife olan yüksek kişinin bizim­le aynı gerçekleri kavradığını takdir (anladığını) sanırım. An­cak bir aksaklık ortaya çıkarsa, bunu yalnız bu makama yönelt­mek gerekmez. Böyle bir şeyi yapmak için her şeyden önce düşüncelerini şeriat kılığına sokan bazı cahiller, çıkarcılar ve dalkavuklar ortaya çıkabilir. Bunların, onun bunun ona buna aşılayacağı düşünceleri ve bu düşüncelerin niteliğini önceden kestirip ona göre hazırlıklı olmak her bireyin ve ulusun ödevi­dir. Şurasını açıkça söylemek gerekir ki, bu ulusun üç buçuk yı­la sığdırdığı dâva çok büyüktür. Bunu sindirmek, bunun sindiri­mi için güçlü beyinler gerekir.
Bu çölden bir hayat çıkarmak, bu çözüntüden bir kuruluş yaratmak gerekir. Boş görünen alan doludur; çöl sanılan bu dünyada saklı ve güçlü bir yaşam vardır. O ulustur. Eksik olan şey örgütlenmedir; işte şimdi onun üzerindeyiz.
ATATÜRK :
1919 Mayıs'ın 19'uncu günü Samsun'a çıktım. Genel du­rum ve görünüm: Osmanlı Devletinin de içinde bulunduğu grup (I) Dünya Savaşında yenilmiş, Osmanlı ordusu her tarafta zedelenmiş, koşullan ağır bir ateşkes anlaşması imzalamış, büyük savaşın uzun yılları boyunca ulus yoksul ve yorgun bir halde, ulus ve ülkeyi bu savaşa sürükleyenler kendi canları kaygısına düşerek ülkeden kaçmışlar. Padişahlık ve halifelik mevkiinde bulunan Vahdettin soysuzlaşmış, yalnız kendisini ve tahtını emniyete alabilme hayali içinde alçakça önlemler araştırmakta. Damat Ferit Paşanın başkanlığındaki hükümet güçsüz, onursuz, kor­kak yalnız padişahın isteklerine uymuş ve onunla birlikte kendilerini koruyabilecek herhangi bir duruma razı. Ordunun elinden silah ve cephanesi alınmış ve alınmakta. İtilâf Devletleri Ateşkes Anlaşması hükümlerine uymayı ge­rekli görmüyorlar. Bir uydurma nedenle donanmaları ve asker­leri İstanbul'da. Adana ilini Fransızlar, Urfa, Maraş, Antep'i İngilizler işgal etmiş; Antalya ile Konya'da İtalyan birlikleri, Merzifon ve Samsun'da İngiliz askerleri bulunuyor. Her yanda yabancı devletlerin subay ve memurları ve ajanları faaliyette. itilâf Devletlerinin onamasıyla, 15 Mayıs 1919'da, Yunan ordusu İzmir'e çıkıyor.
Kesinlikle doğru!
"Hocaların memnun edelim, İslâm âlimlerini memnun edelim, herkesi memnun edelim dersek biz, maksadı sağlamış olamayız. İdare-i maslahatçılar esaslı inkılâp yapamaz. Bugünkü sefâlet ve rezâlet içinde esâsen kimseyi memnun etmeye imkân yoktur. Yurt imar edildiği gün, millet zengin olduğu zaman herkes memnun olur."
Sayfa 45 - Millî Eğitim Gençlik ve Spor Bakanlığı Yayınları
962 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.