Erdal Arslan

Yarım Kalan Öyküler author
Author
9.2/10
47 People
55
Reads
18
Likes
2,173
Views

Oldest Erdal Arslan Quotes

You can find Oldest Erdal Arslan quotes, oldest Erdal Arslan book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
II. Telaşla iştigal... Nasıl anlatsam bilmiyorum, Kelimeler kifayetsiz, Sözler anlamsız bugün. Otobüsten iner inmez yeni bir telaşe başgösterdi. İnsanlarla birlikte hep bir adımla tempo tutarcasına hastanenin eski kapısından içeri koşar adımlarla yürüyorduk. Annem hızlıydı. Buraları gayet iyi biliyordu. Rahmetli babaannem ve büyük babam için de buralarda koşturup durmuştu. Ben ilk defa geliyordum. Bu kadar devasa bir hastane gözümü korkutuyordu. Hiç bizim oradaki hastanelere benzemiyor. Hızla yol almamıza rağmen bir türlü gideceğimiz yeri bulamıyorduk. Belimin ağrısı da iyice artıyordu. Annemin ardından koşmayı bırakıp, adımlarımı yavaşlattım. Birkaç adım sonra da durup annemin gireceği binayı gözlemeye koyuldum.
Elveda Çocukluğum
Penceremin yanındaki ey yaşlı çınar, Söylesene bana ölecek miyim? Yıpranmış bedenimle bu genç ruhumu, Mis kokan toprağa gömecekler mi?
Petra YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Zehra; daha dün gözlerine bakıp onu sevdiğimi itiraf ettiğim. Sevdiğim. Bir tanem. Zümrüt yeşili gözleri, Bukle bukle sırtına dökülen kumral saçları ve sol yanağındaki minicik gamzesiyle gönlümü çalan ilkim.
Salih duvara yaslanmış önündeki radyoya bakakalmıştı. "Günaydın" dedim. Şarkının ağırlığıyla ufalmış göz kapaklarını zar zor kaldırıp küçük parlak gözbebeklerini yüzüme doğrulttu, gözaltları tarifsiz bir biçimde kızarmıştı. Baharı bekleyen güz gibiydi. Ölümü bekliyordu. Ben de o da bunu çok iyi biliyorduk. Çok yakın bir zaman sonra çaresiz yatağında ölüm ile yüzleşeceği günü bekleyecekti. Tatbikî böyle olmasını normal karşılamak da acımasızlık olurdu.
"Salih duvara yaslanmış önündeki radyoya bakakalmıştı. "Günaydın" dedim. Şarkının ağırlığıyla ufalmış göz kapaklarını zar zor kaldırıp küçük parlak gözbebeklerini yüzüme doğrulttu, gözaltları tarifsiz bir biçimde kızarmıştı. Baharı bekleyen güz gibiydi. Ölümü bekliyordu. Ben de o da bunu çok iyi biliyorduk. Çok yakın bir zaman sonra çaresiz yatağında ölüm ile yüzleşeceği günü bekleyecekti. Tatbikî böyle olmasını normal karşılamak da acımasızlık olurdu."
Zehra; daha dün gözlerine bakıp onu sevdiğimi itiraf ettiğim. Sevdiğim. Bir tanem. Zümrüt yeşili gözleri, Bukle bukle sırtına dökülen kumral saçları ve sol yanağındaki minicik gamzesiyle gönlümü çalan ilkim.
Reklam
85 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.