Hüseyin, savcıya döndü, tükürür gibi, «Sa-
bırlı ol, çıkacağım,» dedi.
Ve tabureye çıkmadan, masanın üzerinde,
yürekli bir sesle bağıra bağıra son sözlerini söyledi: «Ben hiçbir kişisel çıkar gözetmeden ülkemin bağımsızlığı ve halkımın mutluluğu için savaştım. Bu an'a kadar bu bayrağı şerefle taşıdım. Bundan böyle bu bayrağı Türk halkına emanet ediyorum. Yaşasın işçiler, köylüler. Yaşasın devrimciler. Kahrolsun faşizm.»