Erdal Öz

Gülünün Solduğu Akşam author
Author
Translator
8.8/10
2,329 People
11.4k
Reads
625
Likes
22.8k
Views

Erdal Öz Reviews

You can find Erdal Öz reviews, Erdal Öz book reviews, Erdal Öz ratings on 1000Kitap.
288 syf.
10/10 puan verdi
·
Read in 4 days
"Herkes ne zaman ölür elbet gülünün solduğu akşam." Turgut Uyar
Turgut Uyar
Turgut Uyar
Gülünün solduğu akşam, işte biz o akşama gidiyoruz kitapla. Güller solarken bizim de içimiz soluyor. Mendillere kan sesleri doluyor. "Ahmet abi, güzelim bir mendil niye kanar Diş değil, tırnak değil, bir mendil niye kanar Mendilimde kan sesleri." Edip Cansever
Edip Cansever
Edip Cansever
Bir kitap ne kadar çarpıcı olabilirse o kadar çarpıcı ama aynı zamanda ne kadar naif olabilirse o kadar naif. Anlatılamaz olarak nitelendirdiğim kitaplardan, ancak okuyup bir parça hissedilebilir belki. Erdal Öz'de öyle istiyor, diyor ki: "Anı-belge karışımı bu anlatıyı bir roman gibi de okuyabilirsiniz; yeter ki sizde bırakacağı hüzün kalıcı, onarıcı olsun. Sanırım hüzün, gerçek acıların izdüşümüdür." 68 kuşağı olarak bilenen kuşağın ülkemizde ileri gelenleri; bir kısmı çatışmalarda bir kısmı idamlarda aramızdan ayrılan devrimci gençler ve onların kitabı işte. Hepimiz biliriz, duymuşuzdur onları ama bir kez de onların ağzından dinlemeye şans vermeliyiz hepimiz. Erdal Öz, Mamak Askeri Cezaevi'nde onların bir kısmıyla karşılaşıyor onları dinliyor gözlemliyor ve kaleme alıyor bu eserini. Ne desem az kalır ben susayım onlar konuşsun. İyi okumalar,
Gülünün Solduğu Akşam
Gülünün Solduğu AkşamErdal Öz · Can Yayınları · 20216.6k okunma
112 syf.
·
Not rated
·
Read in 25 hours
2001 yılında Erdal Öz'e Sedat Simavi Edebiyat Ödülünü kazandıran kitap Cam Kırıkları. İçinde 10 tane birbiriyle bir şekilde ilintili öykü var. Kimi uzun kimi kısacık. Erdal Öz bu öyküler için şöyle der:"Elbette kendi yaşantılarımdan yola çıkarak yazdım bu öyküleri. Ama hiçbiri birebir 'yaşanmış olan' değildir;belki yaşanacak olandır;yaşatacak olandır." Türk edebiyatında 1950 kuşağı içinde değerlendirilen Erdal Öz, öykücülükte tanınan ama buna ilave roman, gezi yazısı şeklinde kaleme aldığı eserlerle yaşadığı dönemde adından söz ettiren bir yazar olmuştur.Bu öykülerde de kurmaca dünya ile gerçek yaşamda yaşanan olaylar arasında kimi zaman paralellikler vardır. İtalik yazı olan kısımlarda geçmişe dönen anlatıcı diğer kısımlarda yaşanılan andadır. Öykü türünün kısa metin olduğunu unutmayan sevgili Erdal Öz, bu eserinde de biz okuyucuları gereksiz ayrıntılarla boğmaz. İçinde zaman kırıklarının olduğu, öykü kahramanlarının sık sık geçmişlerine daldıkları öyküler bir çırpıda okunan, yer yer içinizi acıtan, yer yer gülümseten yaşanmışlık kokan öyküler. Ben okurken hepsinde anlatıcı da öykü kahramanı da Erdal Öz izlenimine kapılarak okudum.
Cam Kırıkları
Cam KırıklarıErdal Öz · Can Yayınları · 2019248 okunma
Reklam
288 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 8 hours
Gülünün Solduğu Akşam
Dilekleri, umutları gerçek olur inancıyla ağaca çaput asanlar yine kendilerince aykırı, isyancı, öteki hatta vatan haini ilan ettikleri 3 genç insanı da ağaca asılışlarını içeren bu anı belgesel kitap için söylenecek hem çok şey vardır hemde hiçbir şey yoktur. Kitabı okudukça içiniz burkuluyor, dokunuyor içinizdeki en ince tele, etkisinde kalıyor insan, öyle okuduğumuz kurgu romanlarda olduğu gibi değil sağlam bir tokat yemiş gibi. devrimci tokadı. hüzün insanı "gerçek acıların izdüşümü" olarak tesiri altına alıyor kitapla beraber. Oğuz Atay'ın tehlikeli oyunlar kitabında sarf ettiği şu sözler geliyor kitabı okurken istemsizce akla: "bazı insanlar bazı şeyleri hayatlarıyla değil, ölümleriyle ortaya koymak durumundadır. bu bir çeşit alın yazısıdır, bu alın yazısı da başkaları tarafından okunamazsa hem ölünür ve hem de dünya bu ölümün anlamın bilmez; bu da bir alın yazısıdır ve en acıklı olanıdır."
Gülünün Solduğu Akşam
Gülünün Solduğu AkşamErdal Öz · Can Yayınları · 20216.6k okunma
117 syf.
9/10 puan verdi
·
Read in 3 days
Hüzünlü öyküler
Erdal Öz
Erdal Öz
' un
Gülünün Solduğu Akşam
Gülünün Solduğu Akşam
adlı şaheserini okurken, Deniz Gezmiş'le ilk olarak nasıl tanıştıklarina ait bir anekdot vardı. O tanışmada Deniz Gezmiş, Erdal Öz'e Ernesto adlı öyküyü çok beğendiğini söylemiş, " bizi de sen yazmalisin. Yazacak mısın? " diye sormuştu. Yine o günlerde aynı cezaevinde kalan devrimci gençlerden birinin anne babasıyla görüşmüş, bu görüşmeyi de daha sonra "Kanayan " adı altında öyküleştirmişti. Hatta bunu öğrenen o gencin ailesine kızdığıni yazmıştı. İşte bu iki öykü ve başka birkaç öykünün de yer aldığı
Kanayan
Kanayan
kitabı, Erdal Öz'ün cezaevinde kaldığı yıllardan edindiği gözlemlerden oluşan bir öykü kitabı. Ortak özellikleri, sıcacık, samimi ve hüzünlü olmaları. Tabii gerçekliğini sorgulamiyorum bile. İnsanın içini kaldıran bu öyküler şunu soruyor bize. İnsan olan bir insan, başka bir insana, hem de gencecik çocuklara bu akıl almaz işkenceleri niye yapar? Soru gayet açık ama yanıtı yok galiba.
Kanayan
KanayanErdal Öz · Cem Yayınları · 1976425 okunma
168 syf.
·
Not rated
Annesi adam edemezse bir adamı, daha da kimse edemez! Adını bilmediğimiz kahramanın annesinin ölümü ile başlıyor kitap. Adam ne yapacağını bilemez, korkudan ışıkları açık bırakarak uyur hatta. Sünepe bir adam olduğunu en baştan altın tepside önümüze sunmaz da yazar, hep bir umutlandırıp umudu söndürür. Bir bakıma yetişememiş/yetiştirilememiş erkek çocuklarının psikolojik romanıdır. Öyle ki, kahramanı artık hayatın kendi cilveleri de adam edemez haldedir. Kahvehanede tanıştığı bir adamın yaşadığı evde oda tutma fikrine hemen ikna olur. Odaya yerleşir evin sahibi kadınla evlenir ama 9 gün ancak evli olduğunu ve aslında o arkadaşıyla karısına ortak kocalık ettiğini yavaş yavaş (hatta fazla yavaş) anlar. Olaylar sünepe kahramanın yaşadığı odalar ile zihninin odalarında geçtiği için kitabın adı “Odalar” olsa gerektir. Kahraman, çok iyi bir psikolojik tamamlayıcılık ile işyerinde de iyi tavırlara ve türlü iyiliklere hemen kanan bir insan havası çizer. Annesinin sünepe büyüttüğü erkek çocuğu hep sünepe erkek çocuğu olarak kalmaya mahkumdur vesselam. Erdal Öz’e saygıyla…
Odalarda
OdalardaErdal Öz · Can Yayınları · 2011273 okunma
248 syf.
·
Not rated
·
Read in 29 hours
Yalın Duru bir dille yazılmış, Hesaplaşma, utanc, ezilme, sorgu, darbe, direniş, acı gerçekler, baskının yer aldığı hayatın acı ama yasanan olayların bıze aktarılması diyebiliriz üzülerek ve merakla okunası bir kitap.. Suçunu bilmeyen Nuri'nin hapishanedeki gününü ve öncesinde yaşadığı işkenceyi anlatıyor.Siyasi suçlu damgası vuruluyor Nuri' ye. Suçunu her sorana da siyasiyim,diyor. Yazar Nuri üzerinden 70'li ve 80'li yıllarda yaşanılan siyasi baskıyı anlatmaya çalışmış. O dönemin karanlık yüzü karşımızda . Nuri hapishaneye gitmeden önce iki ay boyunca neresi olduğunu bilmediği yerlerde işkenceye uğruyor. Çaresiz ve yalnız. Ama Nuri yaşadığı tüm işkencelere rağmen konuşmuyor. O da bilmiyor ki suçunun ne olduğunu. Hapishanede hayatın her anının önemli olduğunu ,ağaçların, sokakta gördüklerinin kıymetini anlıyor. Özgürlüğe daha da hasret duyuyor.Hapishanedeki arkadaşlarının adlarıda Nuri. Yazar tek bir isim olarak Nuri üzerinden acıyı içselleştirmiş ya da yaşanılan acıları paylaştırmış.Yaşanılanları betimlemelerle her bir detaya değinerek anlatmış.. Okuyun bence..
Yaralısın
YaralısınErdal Öz · Can Yayınları · 20191,970 okunma
Reklam
413 öğeden 31 ile 40 arasındakiler gösteriliyor.