Erden Akbulut

Erden AkbulutKomintern Belgelerinde Nazım Hikmet yazarı
Yazar
Derleyen
Çevirmen
10.0/10
1 Kişi
4
Okunma
2
Beğeni
597
Görüntülenme

Hakkında

1952 İstanbul doğumlu. Galatasaray Lisesi [1971] ve AÜ Siyasal Bilgiler Fakültesi [1976] mezunu. İlk gençliğinden itibaren işçi ve sol hareket içinde yer aldı. 1975 yılında ASİS Sendikası gazetesi 1 Mayıs'ın sorumlu yazı işleri müdürlüğünü yaptı. 1976 yılından sonra değişik yayınevlerinde ve dergilerde yazar, çevirmen-redaktör olarak çalıştı. 12 Eylül döneminde TKP İstanbul Bölgesi Faaliyetleri davasında Kasım 1981 - Mayıs1984 arası Kabakoz ve Metris Askeri Tutuk ve Cezaevlerinde tutuklu kaldı. 1984'ten sonra değişik yayınevlerinde çevirmen-redaktör ve yazar olarak çalıştı. 1998'ten itibaren TÜSTAV/Türkiye Sosyal Tarih Araştırma Vakfı yönetimlerinde yer aldı. Değişik kitap çevirileri ve Türkiye işçi ve sol hareketi tarihi ile ilgili bir dizi çalışması yayınlandı. Erden Akbulut 1971 İstanbul Liselerarası Tiyatro Şenliği'nde 2. seçilen Othello oyununu birlikte yönettiği Ümit Gürol ile birlikte en iyi yönetmen ödülü aldı. Bibliyografya Komintern Belgelerinde Nâzım Hikmet (2002) 1963-1965 TKP Belgelerinde İşçi-Demokrasi Hareketi ve TİP (2003) TKP MK Dış Bürosu 1965 Tartışmaları (2004) 1929 TKP Davası (2005) Milli Azadlık Savaşı Anıları (2006) Türkiye Halk İştirakiyun Fırkası 1920-1923 (Mete Tunçay ile - 2007) Anılar - Nail Çakırhan (2008) Anılar - Bilal Şen (2008) Beynelmilel İşçiler İttihadı - Mütareke İstanbul'unda Rum Ağırlıklı Bir İşçi Örgütü ve TKP ile İlişkileri (Mete Tunçay ile - 2009) Zeki Baştımar: Yaşam Öyküsü - Mektuplar - Yazılar (2009) Dr. Şefik Hüsnü Deymer Yaşam Öyküsü Vazife Yazıları (2010) TKP 1965 Tartışmaları Muhalefet Mektupları (2011)
Unvan:
Türk Yazar ve Gazeteci
Doğum:
İstanbul, 1952

Okurlar

2 okur beğendi.
4 okur okudu.
1 okur okuyor.
19 okur okuyacak.
Reklam

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Reklam
Enver Paşa'nın Hayal Dünyası
Enver, özellikle Lev Troçki ve Kızıl Ordu çevrelerinde Alman desteğine taraftarlar bulmuştu. Lenin ise, “eğer olmuyor ise, Enver’in canı cehenneme” diyerek Enver ile oynanan oyunun bir kumar olduğunun altını çiziyordu. Enver bütün bu siyasî dolapları çevirirken aslında kendi hesabınca Asya ihtilâli için destek bulmaya çalışıyordu. Von Seeckt’e yazdığı mektubunda Asya stratejisini şöyle açıklamaktaydı: "Operasyonun bu kış mevsimine kadar devam edebilmesi için Türk, İran ve Afgan cepheleriyle sınırlı kalması gerekiyor. Bu arada hazırlıklar yapıldıktan sonra ilkbaharda tüm cephelerde saldırıya geçilebilir." Tabii bu operasyonun sadece Enver’in hayal dünyasında gerçekleşmekte olduğunu hatırlatmakta fayda var
Sayfa 156 - 1. baskı - Mart 2020
Harita çizilmiş buzun üstüne, Elimde olsaydı bu yolculuğa başlayıp başlamamak başlardım yine.
Sayfa 217
Alman Bürokratlarının İttihatçılara Göz Yumması
Alman makamları, Talât ve Enver Paşaları suçları ne olursa olsun koşulsuz olarak Osmanlı ve İtilaf devletlerinin tutuklama ve teslim taleplerinden korumaya kararlıydılar. Ne Kasım Devrimi, ne de Sosyal Demokratlar tarafından cumhuriyetin ilan edilmiş olması bu tutumu pek değiştirmeyecekti. Ancak “Ermeni ve Arap meselelerine bulaşmış” addedilen Dr. Nâzım, Dr. Bahaeddin Şakir, Cemal Paşa, Bedri ve Azmi Beyler gibi İttihatçıları siyasî mülteci olarak kabul etmeye en başından beri olumsuz bakılıyordu. Bu kişiler ortadan kaybolmak için devrim kargaşasında olan Münih’e veya sahte pasaportlar ile İsviçre’ye geçmişler ama daha sonra birer birer tekrar Berlin’e döneceklerdi. Haklarında yasal olarak Osmanlı makamlarının iade talep ettikleri bu diğeri hakkında Alman makamları bilinçli olarak görmezden gelme politikası gütmekteydi.
Sayfa 144 - 1. baskı - Mart 2020
1. Paylaşım Savaşı Sonrası İttihatçı Liderler
Cihan Harbi’nin Osmanlı İmparatorluğu’nun yenilgisiyle sonlanmasını, Talât Paşa “boku yedik!”, Enver Paşa “oyunu kaybettik” diyerek, Cemal Paşa da gözyaşları ile karşılamışlardı. Endişeleri ve hüsranları sebepsiz değildi. Cihangir hayaller ile kurtarmaya yemin ettikleri imparatorluğu körü körüne felâkete sürüklemişlerdi. İttihatçı liderler, haklarında verilecek muhtemel idam hükümlerinden yakayı kurtarmak için Mondros Mütarekesi’nin imzalanmasından hemen sonra, 1-2 Kasım 1918 gecesi gizlice yurtdışına kaçtılar. Arkalarında öfke dolu bir gürûh bırakmışlardı. Yurtdışına Almanların yardımıyla kaçan İttihatçı kadro, gizlice Almanya’ya geçerken gruptan son anda ayrılan Enver Paşa, Almanların muhalefetine rağmen Kafkasya’ya geçmek için Kırım’da saklanmıştı.
Sayfa 141 - 1. baskı - Mart 2020
Nâzım, Ağustos 1928’de tekrar yurda girerken, Hopa’da tutuklandığında 26 yaşındadır. Kasım 1928’de kısa süre hapis yatar. 1929’da yine tevkifatlar başlar. Önceden uç veren parti içi muhalefetinde “Kemalist dönek ve polis ajanı, küçük burjuva, Troçkist, oportünist”tir. Yapıtları da art arda gelmektedir: 835 Satır, Jokond ile Sİ-YA-U, Varan 3, Benerci Kendini Niçin Öldürdü, Gece Gelen Telgraf… 8-13 Mart 1933’te, Partisi onu ihraç eder.
Sayfa 212
Reklam
Henüz kayıt yok

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
288 syf.
·
Puan vermedi
ne pasaklı siyaset böyle!
tkp kuruluş yılı olan 1920'den itibaren etki alanı içerisinde tamamen parti ve komünist çıkarlar ekseninde faaliyet göstermiş, açığa çıkmayan ve kendi içerisinde çelişkiler barındıran belgelerden habersiz olan halk yığınlarını, haberleri olması durumunda çıkarlarına fayda sağlayacak deklarasyonlarla avutmuştur. geçmişte olduğu gibi günümüzde
Komintern TKP ve Kürt İsyanları
Komintern TKP ve Kürt İsyanlarıErden Akbulut · Yordam Kitap Yayınevi · 20223 okunma