Erdoğan Aslıyüce

Erdoğan AslıyüceMacaristan'da Gül Baba yazarı
Yazar
9.0/10
4 Kişi
13
Okunma
2
Beğeni
947
Görüntülenme

Hakkında

Kırıkkale ili Delice ilçesi Büyükyağlı kasabasında 1946 yılında doğdu. Babası Ümmetoğulları’ndan Mehmet, Annesi Pırıklı Köyü eşrafından Hasan Aykanat’ın kızı Nuriye Hanım'dır. Çalışma hayatına 1970’de MKE- Kırıkkale’de başladı. Seydişehir, Bursa ve Konya’dan sonra 1982’de İstanbul Türk Metal Kurucu Başkanı oldu. 1996 yılanda aynı sendikanın İstanbul Şube Başkanlığını bırakana kadar aktif sendikacı olarak tanındı. 1972 yılanda gönüldaşlarıyla “Dur Yolcu” gazetesini çıkardı. 1980’de Konya’da arkadaşlarıyla “Konevi Dergisi”ni çıkardı. 1987’de İstanbul’da çıkardığı Aylık “Metal İşçileri” dergisini 54 sayı devam ettirdi. 1 Mart 1993’de İstanbul’da Hoca Ahmet Yesevi Vakfı’nı kurdu. Küçük Ayasoyfa semtindeki Hüseyin Ağa Medresesinin Bakanlar Kurulu Kararınca Vakfa Tahsisini sağladıktan sonra burayı restore edip “Hoca Ahmet Yesevi Vakfı KültürMerkezi” yaptı. 1994’de Yesevi Yayıncılık Şirketini kurdu. 1 Ocak 1994 Tarihinden itibaren aylık sevgi dergisi “Yesevi”yi yayınlamaktadır. Dergi hala aralıksız devam etmektedir. 1994’de Türk Dünyasıİncelemeleri Dergisi “BİR” i yayın hayatına kazandırdı. Türkiye’nin çoğu ilini köy köy gezdi. Yurt dışında Japonya, Çekoslovakya, İngiltere, Kanada, ABD, Azerbaycan, Kazakistan, Türkmenistan, Yunanistan,Bulgaristan, Makedonya, Yugoslavya Romanya, Tuva, Hakasya, Altay ülkesi, Tataristan, Başkurtistan, Altay Cumhuriyeti, Hollanda, Almanya, İsviçre, Tayland, Sudan, Taiwan, Hong kong, Kırgızistan, Özbekistan, İsrail, Arnavutluk, Moldavya, Gagavuz yeri, Pridnestroya, Singapur, Suriye, Yakutistan’ı gezdi. Bu ülkelerden 25’ini kitaplaştırdı. Gezilerinde klasik seyyahlar gibi sadece gördüklerini değil, o yerin tahini sosyal yapısını, siyasi analizini ve tam bir gerçeklikle güzellikleri ve çirkinlikleriaktardı. ESERLERİ: Her yönüyle Kırıkkale 1974 Metal İşçilerinin Mücadele Tarihi (1989 Refik Sönmezsoy’ile ) Genç İşçiler 1990 En büyük grev 1991 (Refik Sönmezsoy’ile) Adım Adım Türk Yurtları 1997 Turan’dan Kırım’a 2001 Dört Kıta Sekiz Ülke 2001 Hücreden cümleye 2001 Türkistan’dan Anadolu’ya Alpler- Erenler 2002 Laleden yağlı güreşe Hollanda 2002 Değişen Komşumuz Suriye 2003 Türkiye’nin yüreği Kastamonu 2003 Türk’e gözaltı 2004 Garip Türk’ün feryadı 2004 Türk’ün çile çemberi 2004 İstanbul’dan Adıyaman’a 2004 İstanbul’dan Trabzon’a 2004 Türkistan iki dünya eşiği 2005 HAKKINDA YAZILANLAR İstanbul’dan Trabzon’a Ahmet Özdemir Günümüzün Evliya Çelebisi Erdoğan Aslıyüce’den bir kitap daha: İstanbul’dan Trabzon’a. İstanbul’dan Trabzon, uçakla en çok iki saatlik bir yol. Günübirlik gidip gelebilirsiniz. Bu açıdan “İstanbul’dan Trabzon’a” size ilginç gelmeyebilir. Ama bu yolculuğu Erdoğan Aslıyüce yapar ve o yörelere ilişkin kılı kırk yararcasına yaptığı araştırmalarını, gördükleri, duydukları, tattıkları ile sarıp sarmalayıp yazıya, fotoğrafa dökünce okumadan edemezsiniz. Aydınlar Ocağı’nın 25. Şûrası geçen yıl Trabzon’da yapılmıştı. Edoğan Aslıyüce de bu şûraya katılmak üzere yola revan olmuş. Onun yolculuğunu izlemeden önce, biz Aydınlar Ocağından bir çift söz edelim: Aydınlar Ocağı, millî kültür ve bilinci geliştirerek, Türk Milliyetçiliği fikrini yaymak; millî bünyemizi sarsan fikir bunalımı ve kavramlar anarşisi ile mücadele ederek, millî varlığımızı oluşturan unsurları yaşatıp kuvvetlendirmek amacıyla kurulmuş bir sivil toplum örgütü. Yurdun birçok yerinde şubeleri bulunmaktadır. Bundan evvelki Şûra’yı Adıyaman’da yapmış, bölgeye ilişkin gözlemlerin ışığında düşünceler üretilmiş, problemlere çözümler önerilmişti. Erdoğan Aslıyüce’nin, İstanbul’dan Trabzon’a yolculuğu, Küçük Ayasofya’daki Hoca Ahmet Yesevî Vakfı’ndan başlıyor. Edirnekapı’dan hareket eden otobüs, Üsküdar ve Kozyatağı’nda da katılımcıları da alarak yola çıkıyor. Amasya toprağı, Merzifon, Samsun toprağı, Ordu, Piraziz, Görele, Vakfıkebir, Trabzon... Buralardan Erdoğan Aslıyüce ile kuru kuruya geçemezsiniz. Sözü alır, yerine getirir ve örneğin; Merzifon’un yamacındaki dağda yazılı olan “Önce Vatan” sloganından, burasının bir Hun kenti olduğundan, Merzifonlu Kara Mustafa Paşa’dan, Havza kaplıcalarından, Ordu’nun eski adının Canık-ı Bayramlu, Piraziz’in Abdal, Bulancak’ın Niyabet-i Kesbil olduğunu size anlatır. İşte bir anekdot. İstediğiniz payı çıkarabilirsiniz. Erdoğan Aslıyüce yazıyor ki: “Darıca ve Kavaklı beldelerini geçip Ahanda Deresi’ne ulaşınca, kulaklarımda yankılanan ses durmadan tekrarlanıyordu: ‘Vurun kızlar gavurun ne canı var!...’ Ne ola ki bu nara da neyin nesi diye düşüncemi zorlarken, karşımda, güven veren, hayatımda hiç görmediğim ve tanımadığım Türk anasının silueti belirdi.” Erdoğan Aslıyüce bu kadınla sohbeti koyulaştırır ve bu “nara”nın aslını öğrenir. Karadenizli analarımız, bacılarımız “Ey Müslümanlar gavur Urus köyümüzü bastı!” haberini duyar duymaz, bu narayı atarak, bir aslan, kaplan gibi düşmanın üzerine saldırmışlar: “Vurun kızlar, gavurun ne canı var!...” Trabzon Aydınlar Ocağının ev sahipliğinde yapılan şûra, 21 Mart 2004 günü başlamış. İlk oturumda, Genel Başkan Prof. Dr. Mustafa Erkal’ın açılış konuşmasının ardından Prof. Dr. Enis Öksüz, Prof. Dr. Abdullah Korkmaz, Dr. Zülfikâr Özkan, Yard. Doç. Dr. Kazım Yıldırım, Ergun Tuatay, Prof. Dr. Nefi Demirci, Doç. Dr. Selâmi Kuran konuşmuşlar. İkinci oturumun konuşmacıları arasında, Doç. Dr. Mimar Türkkahraman, Vet. Hk. Muhittin Köksal, Doç. Dr. Ahmet Çolak, Prof. Dr. Recep Bircan, Recep Sabit, Prof. Dr. Yaşar Nuri Şahin, Halit Moralıoğlu, Dr. Ahmet İnan, Necdet Tozlu, Prof. Dr. Zeki Arslantürk, Dr. Fikret Yıkılmaz, Ahmet Arslan, Doç. Dr. Hüseyin Kalkan, Dr. Muhsin Kadıoğlu, Dr. Ali Sırtlı bulunmakta. Konuşmalardan notlar alan ve kitabına ekleyen Erdoğan Aslıyüce de bir konuşma yapmış. Çağlar ötesinden günümüze, Pontus ve Rum sözcüklerine açıklık getirmiş. Trabzon İmparatorluğu olmadığını, olsa olsa bir tekfurluktan söz edilebileceğini belirtmiş. Aslıyüce, Bizans yalanını gün ışığına çıkarırken değişik bir konu üzerinde de durmuş: Lâle Devri diye bir devrin olmadığını, devleti hor görmek, aşağılamak amacıyla uydurulmuş bir safsata olduğunu öne sürmüş. İstanbul’dan Trabzon’a kitabının V. Bölümü’nde son oturum notlarına yer verilmiş. Bu oturumda, ağırlıklı olarak Kıbrıs sorunu üzerinde durulduğunu öğreniyoruz. Konuşmacılar arasında, Hüseyin Mümtaz, Em. Org. Necati Özgen ve KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş bulunmakta. Kitap’ın Altıncı, Yedinci ve Sekizinci bölümleri, her Trabzonlunun bilmesi gereken bilgiler manzumesi, Erdoğan Aslıyüce, tarihi ve ansiklopedik bilgileri günümüzle kaynaştırmış, onlarca yeri gezmiş, fotoğraflamış, onlarca kişiyle yüz yüze konuşmuş ve bir yarenlik üslubu içerisinde, yediden yetmişe herkesin okuyabileceği, anlayabileceği şekilde titiz bir Trabzon Belgeseli’ni hazırlamış. Üç günlük Şûra’nın sonuç bildirgesi, Kitabın sonunda yer alıyor. Bu bildirge, ülkemizin siyasetine, ekonomisine, çalışma hayatına, eğitimine, öğretimine, kültürüne, diline, AB ilişkilerine, Kıbrıs konusuna, dış politikasına, YÖK tartışmalarına, Karadeniz yöresine ilişkin pek çok soruna ışık tutmaktadır.

Okurlar

2 okur beğendi.
13 okur okudu.
12 okur okuyacak.
Reklam

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
toktamış, Emir Timur'un hudut kalesi Sabran'ı kuşatmış, Yesevi türbesini yağmalamıştır. #kitapşuuru
Sahip olduğunuz toprakların hepsini işletmeli, toprağınızın kaynaklarından hakkıyla faydalanmalı, bütün toplumu sanatları geliştirmelisiniz, bölgenizin ticaretini elinize almalısınız. (Hacı Bektaş Veli)
Sayfa 271Kitabı okudu
Reklam
1926'da 3.713.000 olan Kazak Türk'ünün 1939'a kadar artmadığı gibi 1.413.000 kişi de azalmıştır. #kitapşuuru
Kine-Sarı
Muharebede veya uçsuz bucaksız bozkırda ölmek, esaretin şerefsizliğine katlanmaktan evla değil midir? #kitapşuuru
Kılıcın işi bitince sapan harekete geçmelidir. (Hacı Bektaş Veli)
Sayfa 271Kitabı okudu
Henüz kayıt yok

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
Reklam
436 syf.
6/10 puan verdi
·
Beğendi
·
8 günde okudu
Türkistan'ı tüm unsurlarıyla, bir Kazakistan gezisini de merkeze alarak anlatmaya çalışmış yazarımız. içerik olarak inanılmaz dağınık bir kitap. güzel detaylar da yok değil. #kitapşuuru
Türkistan İki Dünya Eşiği
Türkistan İki Dünya EşiğiErdoğan Aslıyüce · Yeni Avrasya Yayınları · 20054 okunma
460 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 saatte okudu
Kitap çok değerli bir araştırma. Ancak bilgiler gelişigüzel serpiştirilmiş gibi. Nereden nereye geçildiği bazen anlaşılmıyor. Sarı Saltuk, Türk kültür ve inanç dünyasının kilometre taşlarından. Bunu sadece menakıbnamesi üzerinden vermiş ki ana fikri yakalayamadığını düşünüyorum. Sinop doğumlu olan Sarı Saltuk, Ahmet Yesevi hazretlerini ziyaret eder ve ondan Balkanlar’a yerleşme öğüdünü alır. Bunun üzerine Balkanlar’a gider ve orayı irşad eder.
Sarı Saltuk et-Türki
Sarı Saltuk et-TürkiErdoğan Aslıyüce · Yesevi Yayıncılık · 20171 okunma
436 syf.
8/10 puan verdi
·
49 günde okudu
Bir gezi-anı kitabı. Ama içinde Kazakistan edebiyatı ve tarihinden kesitler de bulabiliyorsunuz. Hoca Ahmet Yesevi'nin etkisini çok yönlü olarak yansıtmış eser. Bahsi geçen kültür insanlarıyla ilgili internette bilgi bulma güçlüğü yaşayabilirsiniz. Kazakistan düşün hayatına ve tarihine katkıda bulunan çok isim var ama bu isimlerin Türkiye Türkçesi ile okunan halleri tam oturmadığından ve bu isimlerle ilgili Türkçe henüz fazla yayın yapılmadığından bilgiye ulaşmak zor. İnternette kiril alfabesinden ingilizceye çevrilmiş okunuşlarıyla ancak bilgi bulunabiliyor. Gezilen bölgelerden aktarılan bazı bilgiler ve gezilere katılan, konusunda uzman kişilerle yapılan küçük konuşmalar da verilmiş. Bunlardan beni şaşırtan ve düşündüren birkaç tanesi; bir kum ocağında bulunan köpekbalığı dişleri, iklimin ne derece değiştiğini düşündürebiliyor. Seyhun-Ceyhun-Orhun adlarının aynı, hun ekiyle bitmesi ise dikkat çekici. Ve son olarak; Göktürkler devrinde, Türkistan'ın islamlaşmasının hızlandığı zamanlarda Göktürk'ler hakkında Arap kaynaklarında bilginin olmaması gibi. Kazakistan, Türkistan coğrafyasının büyük bir kısmını temsil ediyor. Böyle bir geziye hazırlananlar için faydalı bir eser ortaya konmuş.
Türkistan İki Dünya Eşiği
Türkistan İki Dünya EşiğiErdoğan Aslıyüce · Yeni Avrasya Yayınları · 20054 okunma