Ergi Deniz Özsoy

Ergi Deniz ÖzsoyKambriyen Patlaması author
Author
Compiler
Translator
8.4/10
8 People
32
Reads
16
Likes
1,997
Views

Ergi Deniz Özsoy Quotes

You can find Ergi Deniz Özsoy quotes, Ergi Deniz Özsoy book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
Türleşme
Araştırıcılar ilk önce, Massoko gölünde odaklandıkları Cichlid formlarının ekolojik açıdan farklılıklarına dikkati çekiyorlar: Bu iki form, gölün farklı derinliklerinde yaşıyorlar ve her biri de bu farklı derinliklerin yarattığı özel çevresel koşulları ima eder şekilde renk ve büyüklük açısından da farklılaşmışlar. Gölün fazla ışık almayan, tabiri caiz ise gözün gözü görmediği 20-25 metrelik derin kısımlarında yaşayan formları, gölün yüzeye yakın, 5 metre kadar derinlikteki formlarından hayli farklılar: derin formların erkekleri koyu mavi-siyah tonlu bir vücut rengine sahipken, yüzey formlarının erkekleri açık sarı renkli. Bu formlar ayrıca, vücut büyüklüğü, baş ve vücut şekli ve boğazlarındaki dişlerin genel yapısı itibarıyla da net biçimde birbirilerinden ayrılabiliyorlar. Bir diğer önemli nokta ise bu formların vücutlarındaki kararlı izotop oranları arasındaki fark olarak göze çarpıyor. Bu, hiç kuşkusuz ki, formlar arasında ciddi beslenme farklılıkları bulunduğuna işaret ediyor. Farklı derinliklerdeki ekolojik farklılıkların bir yansıması olarak anlayacağımız bu durum derinlerdeki formların, çoğunlukla, kıyıdan uzakta yaşayan planktonlarla beslendiğini açıkca ifade ediyor.
Günümüzden yaklaşık 530 ila 520 milyon yıl öncesi bir zaman aralığında, Kambriyen’in erken bir döneminde, belli başlı hayvan gruplarının hemen tamamını simgeleyen iskeletli canlıların ilk kez (fosil formaları şeklinde) ortaya çıktığı görülür.
Sayfa 68 - BilgeSu YayıneviKitabı okudu
Reklam
Gezegenimiz tarihinde ortaya çıkan hücresel bir forma sahip ilk canlının kuşkuya yer bırakmayacak şekilde bir arke olduğu biliniyor. Arkeler öyle görünüyor ki yeryüzünün ilk sakinleridir.
İki farklı prokaryot yaşamın (bir arke ve öbakteri) kaynaşması ile ökaryotik yaşamın ilk adımlarının atıldığı konusunda artık şüphemiz bulunmamaktadır. ilk ökaryot hücrenin evrimleşmesinin ardından, Kambriyen öncesi dönemde oluştuğuna dair belirgin izler bulunan -ve Kambriyen patlaması ile yeryüzündeki en büyük çeşitlilik serüveninin fitilini ateşleyen- çokhücreli yaşam formları ortaya çıkmıştır
Sayfa 18 - BilgeSu YayıneviKitabı okudu
Doğal seçilimin en genel tarifi, bir biyolojik özellikte zaten var olan ve genetik temeli bulunan çeşitliliğin bir bölümünün, çevre koşulları öncekine göre net biçimde değiştiğinde, organizmanın hayatta kalma ve devamlılığını sağlamasıdır. Çeşitliliğin bu şekilde çevreye olumlu yanıt veren kısmı, dolayısıyla, ilgili yeni çevresel koşul görece sabit kaldığı sürece, geçen her kuşakta daha yüksek bir sıklıkta temsil edilecek ve nihayetinde popülasyonun-ya da türün-tamamında baskın çeşitlilik durumu haline geçecektir. Doğal seçilimin öz itibarıyla "kanlı bıçaklı bir kavga” ya da "vahşi bir hayatta kalma mücadelesi" olmayıp, kuşaklar şeklindeki geçen zamanın bir fonksiyonu olan bir yer değiştirme süreci olduğuna dikkati çeken bu tanımı doğrulayan çok sayıdaki doğa ve laboratuvar örneği de elbette mevcuttur.
Mitokondri ve kloroplast simbiyotik ilişki sonucu hareket ve bir çok özelliğini yitirmiş bakterilerden başkası değildir.
Sayfa 11 - BilgeSu YayıneviKitabı okudu
Reklam
Son yıllarda yapılan karşılaştırmalı genom bilim çalışmaları, ayrıca herhangi bir ökaryot genomunun arke ve gerçek bakteri mozağide olduğunu ortaya koymuştur.
Sayfa 11 - BilgeSu YayıneviKitabı okudu
Aslında, günümüzün genom biliminin araçlarıyla ortaya konan yaşam ağacına baktığımızda, ökaryot canlıların iki büyük prokaryot ailesi olan arkeler ve gerçek-bakteriler ile yakın bir ilişkide olduklarını hemen görebiliriz. Son genom temelli genetik çeşitlilik çalışmalarının ortaya koyduğu üzere, ökaryot canlılar, arkelere genetik olarak daha yakın ve hatta onların bir kardeş grubu olarak içlerinden evrimleşmiş gibidirler. Bu durum, elbette endosimbiyotik ilişkiler ile -basitçe söylersek bu iki prokaryotun kaynaşmasıyla- ökaryot hücrenin evrimleştiğinin de bir göstergesidir.
Sayfa 11 - BilgeSu YayıneviKitabı okudu
Darwin adamsın
Evrimsel biyolojinin vardığı son nokta itibarıyla, Darwin'in de favori tür oluşumu çerçevesi olan simpatrik türleşme sürecini ortaya koyan bu çalışma, hiç kuşkusuz, Darwin devriminin genomik düzeyden vardığı zirvenin bir örneğini oluşturuyor. Darwin devrimi, Türlerin Kökeni'ni takip eden 150 yılı aşan bir sürede bilim emekçilerinin yarattığı büyük birikimin izlerinde, gezegendeki en büyük gösteri olan biyolojik çeşitliliği yetkin biçimde izah etmeye bütün ışıltısıyla devam ediyor.
1 Şubat 1944 tarihli 39. sayının ilk evrim makalesi Muzaffer Şenyürek'in "Charles Darwin: Hayatı ve Eserleri" adını taşıyor. Muzaffer hoca yazısına evrimin ne olduğunu tarif ederek başlıyor ve hemen Darwin'in önemini vurguluyor. Yazının girişini buraya aksettirecek olursak: "Bütün hayvan ve nebat nevilerinin daha eskiden yaşamış olan canlı varlıkların değişmesiyle şimdiki hallerine geldikleri, bugün artık ilim tarafından kabul edilen bir gerçektir. Canlı varlıkların değişerek yeni yeni şekillere ve nevilere geçmesine tekâmül (evrim) diyoruz. Bu gerçeği ilk defa ispat ederek biyoloji âlemine kabul ettiren bilgin, bu yazımızda hayatını ve eserlerini gözden geçireceğimiz büyük İngiliz tabiiyecisi Charles Darwin'dir." Bu oldukça genel, ancak son derece
33 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.