Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Erhan Afyoncu

Erhan AfyoncuSorularla Osmanlı İmparatorluğu yazarı
Yazar
Derleyen
Editör
8.0/10
591 Kişi
2.796
Okunma
263
Beğeni
13bin
Görüntülenme

Erhan Afyoncu Gönderileri

Erhan Afyoncu kitaplarını, Erhan Afyoncu sözleri ve alıntılarını, Erhan Afyoncu yazarlarını, Erhan Afyoncu yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Büyük Kartal
İtalyanlar, kara kara düşünürken Fatih Sultan Mehmed'in 31 Mayıs 1481'de Gebze'de Hünkar Çayırı'nda ölümü, İtalya'yı Türk hâkimiyeti altına girmekten kurtardı. Fatih'in ölüm haberi İtalya'da büyük bir sevinçle karşılanarak bayram ilân edildi. Kilise çanları çalınıp, şenlik ateşleri yakıldı. İtalyanlar, top ve tüfek atıp, meşalelerle tören alayları düzenleyerek Büyük Türk'ün ölümünü kutladılar.
"En güç koşullarda bile Ortodoksluk'tan vazgeçmeyen Bizans halkı, Latinler'e borçlu kalmaktansa Osmanlılar tarafından yönetilmeyi tercih ediyorlardı. Nitekim Gennadius'un müttefikleri arasında en başta geleni Grandük Notaras Bizanslılar'ın duygularını 'Şehirde Latin külahı görmektense Türk sarığını yeğlerim' diye en veciz biçimde ifade etmişti."
Reklam
Osmanlılar'ın Türk kimliği Avrupa'ya o kadar tesir etmişti ki, imparatorluktan giden herşey adını alıyordu. Meselâ, Yemen kahvesinin Türk kahvesi olarak adlandırılması gibi. Hatta Avrupalılar, Müslüman olan birisini "Türk oldu" şeklinde anmaktaydılar. Uzun süre Osmanlı ülkesinde kalan ve buranın kültüründen etkilenen bazı seyyahlar, ülkelerine döndüklerinde "Türkleştikleri" suçlamasıyla hapse bile atılmıştı.
Osmanlı İmparatorluğu'nun bugünkü dünyanın Kafkasya, Balkanlar ve Ortadoğu gibi en problemli üç bölgesinin de içinde olduğu çok geniş topraklar üzerinde 600 yıl süren hakimiyetinin günümüze tesiri çok büyüktür. Osmanlılar'ın izlediği siyasi ve dini politikalar günümüz modern dünyasının şekillenmesinde önemli rol oynamıştır.
Osmanlı sultanı fetihlerine devam ederken bütün Avrupa korku içerisinde, çaresizce bekliyor, birçok ülke 'Acaba bu yıl Türkler ülkemize gelirler mi?' diye düşünüyordu.
288 syf.
7/10 puan verdi
·
44 günde okudu
BU TARİHE SAYFA YETMEZ.
Kuruluştan padişahından son padişaha kadar geçen süreci kısa sade bir dil ile özetleyen bir kitap. Önemli savaşlar ve barışlar önemli devlet adamları hakkındaki notlar yükseliş ve çöküş dönemleri önemli doğal afet ve felaket olayları sadeleştirilip anlatılmış. Bu tarihi yazmaya ciltli kitaplar yetmez. Genel kültür için okuna bilecek bir kitap.
Herkes İçin Kısa Osmanlı Tarihi
Herkes İçin Kısa Osmanlı TarihiErhan Afyoncu · Yeditepe Yayınevi · 2023309 okunma
Reklam
"II. Mehmed'in babasına mektup yazarak, 'Hükümdarsan gel ordunun başına geç, eğer ben hükümdarsam o zaman emrediyorum gel ordunun başkomutanlığını yap.' sözünü söylediği daha sonraki tarihçiler tarafından aktarılır. Osmanlı tarihçiliğinin en büyük isimlerinden Halil İnalcık'ın 1444 Buhranı üzerine yaptığı araştırmalar da II. Mehmed'in babasını çağırmak istemediğini ortaya çıkarmıştır." Kitaptan bağımsız bir not: Kaynaklarda Sultan II. Murad'ın tahta tekrar çıktığında, Sultan Mehmed Han'ın "Sen payitahtta (Edirne'de) kal, ben ordunun başında sefere çıkayım." dediği mevcuttur.
O dönemde İttihadçılar'la, muhalifleri arasında aşırı siyasileşme yaşandı. Bir taraftan da grupların kendi içlerinde hizipleşmeler oldu. Orduya, memuriyete, mekteplere siyaset girdi. Devletin ve milletin çıkarları yerine partilerin çıkarları öne çıktı. Bu dönemde söylenildiği iddia edilen "Edirne'ye Enver gireceğine Bulgar girsin" sloganı siyasileşmenin nerelere vardığını gösterir. Siyasetin günlük ihtiyaçlarını karşılamak için hukuk ve devlet gelenekleri bir tarafa bırakıldı. Yapılması düşünülenler kanunlarla çakışınca Enver Paşa'nın söylediği "Kanun yokmuş! Yap kanun, var kanun!" sözü bu dönemdeki anlayışı gösterir. II.Abdülhamid'in özgürlüklere engel olduğu, istibdatla devleti yönettiği eleştirisiyle iktidara gelenler, zamanla daha sert bir yönetim tarzı uyguladılar. Eleştirilere kulak kapatılıp, muhalifler ezildi. Devlet işlerinde makul ortadan kayboldu, aymazlık arttı.
"Avrupalılar; Osmanlılar'a 'Türk', Devlet-i Aliyye'ye 'Türk İmparatorluğu', ülkesine 'Türkiye', hükümdarına da Gran Turco, yani 'Büyük Türk' dediler. Avrupalı Hristiyanlar'ın kafasında Türk=Müslüman=Doğu aynı manayı ifade ederdi."
"Kavalalı'nın kurduğu hanedan 1945'e kadar Mısır'ı yönetti. Kavalalı'nın reformları İslam dünyası için bir umut olabilirdi. Ancak devamı gelmedi ve Mısır, İslam dünyasının temsilcisi olamadı. Hâlihazırda görünen Türkiye'den başka alternatif olmadığıdır."
1.000 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.