Erhan Afyoncu

Erhan AfyoncuSorularla Osmanlı İmparatorluğu author
Author
Compiler
Editor
8.0/10
591 People
2,796
Reads
263
Likes
13k
Views

Featured Erhan Afyoncu Posts

You can find Featured Erhan Afyoncu books, featured Erhan Afyoncu quotes and quotes, featured Erhan Afyoncu authors, featured Erhan Afyoncu reviews and reviews on 1000Kitap.
Avrupa'da gazeteler Türk takımlarına mağlup oldukları zaman “Anneciğim Türkler” manşetini atarlar. Bu 15-16. yüzyıllardan kalan ve o dönemki İtalyanlar'ın Türk ilerlemesinden duydukları korkuyu ifade eden bir deyimdir. İ
İnadına MOSKOF...
-"Ruslar pek kindardırlar. Hele Moskof tabirine çok kızarlar...
Sayfa 120 - Müslümanız Diye Bize DüşmanlarKitabı okudu
Reklam
Araplar'ın güzel bir sözü var: 'Isbır feinne'd-dehre lâyesbir' (Sen sabret, çünkü zaman sabretmez) derler".
Sayfa 310Kitabı okudu
II. Abdülhamid, fikirlerini ve meramını fevkalade bir ifade ve nezaketle anlatırdı. Hafızası pek nadir insanlarda bulunabilecek kadar kuvvetliydi. Dikkati çekecek tarzda çok üst düzeyde bir zekâya sahipti. Zekâsı ve muhakemesiyle görüştüğü kimseler üzerinde özel bir tesir bırakırdı.
Sayfa 115 - II. Abdülhamid'in ÖzellikleriKitabı okudu
Malazgirt’ten sonra Türkler’in akın akın Anadolu’ya gelmeleri sonucu Avrupa’da burası Türkiye diye anılmaya başlandı. Faruk Sümer, 1085’ten itibaren Avrupalılar’ın Anadolu’ya Türkiye demeye başladıklarını belirtir.
Batılı devletler önce Osmanlı'yı borç almaya teşvik etmişler, sonra da devlet iflas edince ülkenin mali denetimini ele geçirmişlerdi.
Reklam
Osmanlı İmparatorluğu kuruluşundan itibaren "Kur'an ve Şeriat"a sımsıkı bağlı kaldığı için güçlü ve müreffeh olmuştu. Ancak 150 yıldan beri "Kur'an ve Şeriat" bir kenara bırakılmış, bu yüzden de hem devlet hem de millet evvelki güç ve ihtişamını kaybetmişti.
Sayfa 55 - TARİHİMİZDE BİR DÖNÜM NOKTASI: TANZİMATKitabı okudu
Yahudi, Arap, Laz, Kürt gibi yetmiş türlü milletler topluluğuna Türkler Osmanlı milleti adı vermişler ve bu milletin menfaatini korumak için sadece Türk kavmi hiç durmaksızın savaşarak canını ve malını telef etmiş. Diğerleri rahatça ticaret ve sanatla uğraşmışlardır. Kendilerine mahsus milli idealleri takip etmişler. Bu ideallerini fiiliyata çıkarmaya çalışmışlar, Ermeniler Ermeni için, Rumlar Rum için, Araplar Arap için çalışmışlar. Sadece Türkler Türk milleti, Türk halkı, Türk menfaati demeye korkmuşlar. Bugün diğerlerinin çoğu milli ideallerine sarılmışlar. Geriye kalan Ermeniler, Araplar ve hatta Kürtler de diğerlerini takip ediyorlar. Sadece Türkler yetim kaldı.
Sayfa 228Kitabı okudu
Hainler içerden olunca kapımız kilit tutmaz oldu hâliyle...
Türkiye'nin son 250 yılına baktığımızda derdimizin hiç bitmediğini, devamlı olarak sıkıntılarla boğuştuğumuzu görürüz. Hep stres altında ve adrenalin yüklüyüzdür. Bunun sebeplerinden birisi Osmanlı İmparatorluğu'nun eski haşmetini yitirmesinden itibaren Türkiye'nin devamlı olarak saldırı ve tehdit altında olmasıdır.
Sayfa 341 - DERDİMİZ HİÇ BİTMEZKitabı okudu
"Ya Resulullah ben seni bırakamam"
Fahreddin Paşa, kuşatma başlamadan evvel kaleyi tahliye etmesini teklif eden İstanbul Hükümeti'ne; "Medine Kalesi'nden Türk bayrağını ben kendi elimle indiremem, eğer mutlaka tahliye edecekseniz buraya başka bir kumandan gönderin" cevabını vermiş ve İngilizler'le Araplar'a teslim olmaktansa Hazreti Peygamber'in mezarını havaya uçurarak kendisini feda edeceğine" dair yemin etmişti. Kuşatma sırasında Ravza-i Mutahhara'da, yani Peygamberimizin mezarında devamlı olarak dua eden Fahreddin Paşa duygularını şöyle ifade ediyordu: "Kalk! Kalk ya Muhammed!.. Allah'ın Resulü kalk! Ve sana inanan, senin için burada çarpışanlara görün!... Allah'ın yardımını bize ulaştır!". 2 Nisan 1918 Cuma günü Harem-i Şerif'te hutbe okuyan Fahreddin Paşa, Türk Sancağını göğsüne sarmış, sağ kolunu Peygamber Efendimizin mezarına doğru uzatarak yüksek bir sesle "Ya Resulullah ben seni bırakamam'" diye haykırmıştı.
Sayfa 300Kitabı okudu
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.