Erhan Bener

Seçme Öyküler yazarı
Yazar
Çevirmen
7.8/10
375 Kişi
1.711
Okunma
99
Beğeni
11,6bin
Görüntülenme

Erhan Bener

1.711 okunma, 99 beğeni - Erhan Bener kitapları, eserleri, Erhan Bener kimdir, öz geçmişi, Erhan Bener nereli gibi bilgiler, kitap incelemeleri ile yorumları, Erhan Bener sözleri ve alıntıları detaylı profili ile 1000Kitap'ta.
Apollon, Zephyros, Hyakinthos
Çünkü iyilik hep tek yönlü bir davranıştır. İyilikte yalnız tek taraflı bir irade söz konusudur. İyilik denilen bir davranışı yapmaya kimse zorlanamayacağı için vardır iyilik denilen şey. Üstelik, koşulsuz ve soyut iyilikte çoğu zaman sevgiye de yer olmaz. Çünkü gerçekte iyilikle sevgi birbirine karşıt tek yönlü kavramlardır.
Sayfa 38 - Everest Yayınları Açık Hava SerisiKitabı okudu
Yemek, içmek, sıçmak, bir kadınla düzüşmek, bunları yaşamın belirtisi sayan budalalardan değildi. Bunları yapmadan da yaşayabilir, bunları yaptığı halde de ölmüş olabilirdi bir insan. Yalnız insan mı? Şu böcek. Yakmıştı onu, ama bakalım gerçekten ölmüş müydü? Kaç kez gözleriyle görmüştü, biliyordu, kurşunun yüreğe saplanmasından vücudun bir ceset haline dönüşmesine kadar geçen bir süre vardı. Aslında, şimdi o sürenin içindeydi. Yani daha tam olarak ölmüş sayılmazdı,ama, kurşun, ya da bıçak, saplanmıştı bir kez yüreğine. Kısa ya da uzun, geçecekti o süre. Daha bir zaman, üç gün, beş gün, on ay, on yıl, sallanacaktı orta yerde. Geri dönmek için çaba harcamak faydasızdı. Olan olmuştu. Hiçbir doktor, hiçbir cerrah onu oradan geriye döndüremezdi. Beklemekten başka çare yoktu.
Sayfa 109 - AdamKitabı okudu
Reklam
199 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
"İçini çekti. Elini yüreğinin üstüne bastırdı. Orada sürekli kanayan bir yara vardı. Bu yarayı doktor göremezdi. Onun acısını kendisinden başka kimse bilemezdi. Onu öldüren, daha doğrusu yavaş yavaş ölüme götüren bir yaraydı bu. O yarayı açan kurşunu sıkan el yoktu artık, ama yara durmadan kanıyordu. Korkuyordu Recai Bey. Ölmekten değildi korkusu. İnsan bir kez ölürdü. Zamanı gelince, ki bu zaman birdenbire de gelebilirdi, ölememekten korkuyordu."
Böcek
BöcekErhan Bener · Remzi Kitabevi · 2000134 okunma
Gözlerinin önünde her şey kıpkırmızı. Yeni doğan güneşin kırmızılığı değil. Fışkıran bir kanın kırmızılığı gibi değil. Donuk. Akmayan. Pıhtılaşmış. Ya da sönen bir yangının kırmızılığı. Kapkara dumanlar arasında çırpınan bir kırmızılık. Yaralı bir kırmızılık. Bazen bir kıvılcım sıçrar gibi oluyor o dumanların arasından, sonra her şey o pis karanlığa gömülüyor. Belki de güneş tümüyle yitmiştir. Işıksız bir geceye boğulmuştur yeryüzü. İnsana soluk aldırmayan, ıslak ve ağır bir havayla yoğunlaşmış, kimselerin sokaklarda dolaşmaya cesaret edemediği, bir sigara ateşinin bile görülmediği bir gece. Bir korkunç sessizlik. Daha doğrusu, dönengeçler içinde beyninin odacıklarına yükselen bir vınlama. Bir el, tüm öteki sesleri toplayıp kapatmış avcuna. Bağırmak istiyor ve kendi sesini bile duyamayacağını bilerek delice bir korkuya kapılıyor.
Düşünmeye çalıştı. Başı öyle bir ağrıyor ki, düşündükçe, her şeyi daha çok karıştırıyor birbirine.
Ne diye tutmuştu sanki onun ellerinden? Ne diye sesi kısılmış, tarazlanmıştı, "Yalnız değilsiniz, ben varım ya," derken?
Reklam
1.000 öğeden 981 ile 990 arasındakiler gösteriliyor.