Mavi; suya ait, su rengi demek. Kelime Arapça ‘ma’ “su” kelimesinden geliyor. Mai, dilimizde mavi olmuştur.
Farsçada ise âbî denir. Ab, su demek. Âbî; suya ait, su rengi…
Orta Asya’da suyun yerini gök almıştır. Bu yüzden eski Türkçede mavi yerine “gök” kullanılırdı.
Şimdi Gazze ve halkı haritadan silinmeden sesimizi yükseltmek zorundayız. Çünkü yarına sadece katliama sessizce eşlik etmenin utancı kalır.
twitter.com/idizerhan/statu...
‘Umarsız; umursamaz değil, çâresiz demektir. Eski Türkçedeki um- "beklemek, yalvararak istemek" sözcüğünden evrilmiştir. Ummak ve umut da aynı kökten.
Umar - çâre
Umarsız - çâresiz.’
Erhan İdiz ;
Bedava; aslında “rüzgârın getirdiği” demek. Farsça bād “rüzgâr” ve āvardan “getirmek” sözcüklerinden oluşuyor. Karşılıksız bir şeyi vurgulamak için çok güçlü bir benzetme.
Karşılıksız olanı önemsemeli miyiz, ya rüzgar getirdiği gibi götürürse?