Éric Marty

Éric MartyMarquis de Sade yazarı
Yazar
8.7/10
3 Kişi
6
Okunma
2
Beğeni
710
Görüntülenme
Büyük bir gürültü patırtı içinde imparatorluk destanı yazılırken birdenbire onun yıldırımlarla alev alev yanan başı, şimşekler saçan geniş göğsü belirir; o fallus-insandır; o, hem ulu hem hayasız bir çehredir; yüzündeki ifade korkunç ve yüce devlerin ifadesidir; onun lanetli sayfalarında sonsuzluğa akıp giden bir ürperti dolaşır; kavrulmuş dudaklarında titreyen nefes, kasırgalarla ortalığı allak bullak etmeye hazırdır. Biraz daha yaklaştığınız zaman çamurlara bulanmış bu kanlı leşte evrensel ruhun atardamarlarını bulursunuz: Oralarda tanrısal kan dolaşır. Çirkef göğün mavisini yansıtan bu pis sularda Tanrı'ya ait bir şeyler vardır. Süngülerin şakırtısına, topların ulumasına tıkayın kulaklarınızı; kazanılmış ya da kaybedilmiş muharebelerin kıvıl kıvıl dalgalanışından çevirin gözlerinizi; işte, o zaman, devasa, parlak, tarifi imkânsız bir hayaletin bu karaltıdan kopup belirdiğini göreceksiniz; yıldızlı bir zaman diliminin içinden kocaman ve uğursuz bir yüzün yükselmeye başladığını göreceksiniz: Marki de Sade'dır bu."
Sayfa 10 - Sel Yayıncılık, Ocak 2017. Swinburne, Apologie de Sade,1993.
"Ben Doğa'nın güzel kokulu bitkilerin dibinde yarattığı zehirli bir bitkiyim." *
Sayfa 8 - Sel Yayıncılık, Ocak 2017. *Juliette(Chiviyazıları, 2013)
"Bir sona geldiğin için ağlama, onu yaşadığın için gülümse."
Ben cehennemi gördüm sizse onu sadece okuyorsunuz. Eğer Sade’ı okumadıysanız asla kötülük üzerine konuşmayın.
Şehvet söz konusu olduğunda, her şey fısıltıdır. Marquis de Sade
“İnsanların haz ve eğlencelerine doğru atılmış en küçük adım, acılarının daha da şiddetlenmesine yol açacaktır”
Sayfa 83 - *SEL YAYINCILIKKitabı yarım bıraktı
Yeni Justine (c.II, s.320-321)
“Duyarsızlık, kaygısızlık, Stoacılık, kişinin kendi yalnızlığı; işte, eğer yeryüzünde mutlu olmak isteniyorsa, insan ruhu ister istemez bu üsluba yükseltilmelidir”
Sayfa 42 - *SEL YAYINCILIKKitabı yarım bıraktı
Adorno’ya göre, örneğin Sade, tıpkı faşist kolektivite gibi, son erdem oyalamacalarından, son miraslarından, son geleneklerinden kurtulmuş burjuva destanının ifadesidir.
Sayfa 34 - *SEL YAYINCILIKKitabı yarım bıraktı
Sade’ın karakterleri ancak böyle güzel anlatılabilirdi.
Sade’cı özne, yani büyük burjuva, liberten aristokrasi, kısacası yaşam düzeyi ve bilinç düzeyi yüksek insan, devrimci eylem içinde, kendi sorunsallı yapısını tümelleştirmek isteyerek, kendi arzu ve aşırılıklarını, gerçekleşmekte olan -ve aynası da başkaldırı olan- tarihsel özgürleşmenin normu yaparak, kötü niyeti nesnelleştiren kimsedir.
Sayfa 39 - *SEL YAYINCILIKKitabı yarım bıraktı
Sade, sapkın öznenin tarihin yeni öznesi olarak ortaya çıkışını sorgulamayı sağlar.
Sayfa 19 - *SEL YAYINCILIKKitabı yarım bıraktı
Kölelikten ve adaletsizlikten daha gerekli hiçbir şey yoktur: Bunlar olmadan yaşamak mümkün değildir. Fakat özellikle devrimci deha her zaman yeni kölelikler, yeni adaletsizlikler keşfetmekten ibaret değil midir?
Sayfa 80 - *SEL YAYINCILIKKitabı yarım bıraktı
Sade bütün yönetici sınıfların gizli amentüsü ile sanayi toplumu ideallerinin gerçekleşmesinin açık amentüsü olarak görülür.
Sayfa 33 - *SEL YAYINCILIKKitabı yarım bıraktı
Adorno Sade’ın herhangi bir kişisinde, örneğin Clairwil’in kardeşi, Juliette’in dostu Brisa-Testa’da “faşizmin yüzü”nü görebilir - kelimenin gerçek anlamında görebilir. Brisa-Testa’nın kariyeri, özellikle İsveç’te kaldığı süre boyunca gerçekten de bir kabadayının ya da faşist ajitatörün kariyerine benzeyebilir. Onda, hikâyesinde ortaya çıktığı gibi, Kristal Gece’ye ya da Uzun Bıçaklar Gecesi’ne (çetelerin terörü, talan, hırsızlık, tecavüz, kabadayılık zevki) girişmenin hazzı görülür. Sade’ın tasvir ettiği devrimci ayaklanma elbette Fransız Devrimi’nden esinlenir, fakat bu aslında (bir anakronizm değilse eğer) bize popülist hükümet darbesi modelini hatırlatan bir devrimdir. Bu devrimin anlamı üzerine Sade’ın bir notu bize bu konudaki bakış açısını sezdirir: “Kralların despotizminden nefret etmenize yol açan gerekçeler nelerdir? - Kıskançlık, ihtiras, kibir, tahakküm edilmenin umutsuzluğu, benim de başkalarına zorbalık uygulama arzusu duymam. - Halkarın mutluluğunun sizin bakış açınızda bir yeri var mı? - Ben sadece kendi mutluluğuma bakarım.”
Sayfa 34 - *SEL YAYINCILIKKitabı yarım bıraktı
“Bilinç gerçeğe kendi içsel gelişimiyle değil, kendinden başkası’nın radikal keşfiyle erişir.” Bu kendinden başkası neden sadist, sapkın, Sade’ın ta kendisi olmasın?
Sayfa 69 - *SEL YAYINCILIKKitabı yarım bıraktı
Sade, işçi sınıfının yönetimindeki bir özgürleşme fikrine katılan entelektüelin kendi işlevine son verme edimi içinde aristokrat niteliği taşıyan bir şeyi sürdürmekte kuşkusuz en iyi addır.
Sayfa 44 - *SEL YAYINCILIKKitabı yarım bıraktı
Resim