The best books by Ernesto Laclau author according to scores out of 10
About
Ernesto Laclau (d. 1935 - ö. 13.04.2014) Arjantinli politik kuramcı sıklıkla, post-Marksist olarak tanınmaktadır. University of Essex' de Politik Kuram kürsüsünde profesördür, yıllarca İdeoloji ve Konuşma Çözümlemesi alanları doktora programlarının yöneticiliğini yapmıştır. Laclau, Kuzey Amerika'da birçok üniversitede, Latin Amerika, Batı Avrupa,Avustralya ve Güney Afrika' da ders verdi. Son olarak, The University at Buffalo' dan ayrıldı ve şimdi Northwestern University'de ders vermektedir.
Laclau'nun en önemli kitabı Hegemony and Socialist Strategy - Hegemonya ve Sosyalist Strateji dir, bu kitabını hayat arkadaşı Chantal Mouffe ile birlikte yazmıştır. Onların düşünceleri genellikle, her ikisi de 1960ların toplumsal ve öğrenci hareketlerinde politik olarak etkin oldukları ve daha sonra işçi sınıfına ve yeni toplumsal hareketlere katılmaya çalıştıkları için, post-marksist olarak tanımlanmaktadır. Marksist ekonomik gerekirciliği ve sınıf mücadelesinin toplumda vazgeçilmez bir antagonizma olmasını reddettiler. Tersine bütün antagonizmaların ifade edilebileceği radikal agonistik çoğulculuk demokrasisini savundular.
Lacan, iki entelektüel tutum olarak "düzenbaz" ile "budala" arasında bir karşıtlık geliştirdi: Sağcı entelektüel bir düzenbazdır, verili düzenin varlığını o düzenin kanıtı sayan ve zorunlu olarak felakete yol açan "ütopik" planlarından ötürü solu alaya alan bir konformisttir: solcu entelektüel ise budaladır, mevcut düzenin yalanlarını açıkça, ama konuşmasının performatif etkinliğini askıya alacak biçimde ortaya seren bir saray soytarısıdır.
Metafizikte kullanılan bir kavram olan olumsallığı kısaca, zorunlu ve imkansız olmayan şey olarak tanımlayabiliriz. Olumsallık, bir bağlılık eylemi içerir. Yani zaman ve nedensel olarak başka bir varlığa, olaya bağlıdır, zorunluluktan var olan değildir. Ortaya çıkabilen fakat ortaya çıkışı kesin ve zorunlu olmayan, bir doğa yasası tarafından gerektirilmeyendir.Bu kavram aynı zamanda epistemolojik olarak da kullanılır. Bu alandaki kullanımı da temelinde metafizik anlamına paraleldir. Epistemolojide, dış dünyayla ilgili olan ve mantıksal yollarla değil, deneyimsel yollarla kazanılan ve bu nedenle kesin olmayan -muhtemel doğru olan- bilginin özelliğini ifade eder.
Sözcüklerin 'gerçek anlamlandırması' ile uyandırdıkları imgeler arasındaki ayrışmanın mümkün olabilmesi, bazı retorik araçları gerektirir. Le Bon 'a göre, bu araçlardan üç tane vardır: Onaylama, yineleme ve bulaşma. ''Saf ve basit olan onaylama, her tür muhakeme ve kanıttan arındırılmış olarak bir fikrin kalabalıkların zihnine sokulması en emin araçlarından biridir.
.
İdeal olarak, okuduklarımızda kendimizi kaybederiz, sadece kendimize dönmek için, dönüşüme uğrar ve daha geniş bir dünyanın parçası oluruz, kısacası, düşüncemizde ve eylemimizde daha eleştirel ve daha yetenekli oluruz.
.