Hakkında
Tarihçi ve ebru sanatçısı Erol Çağlar, 1973 yılında İstanbul’da doğmuştur. Marmara Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü’nü bitirmiştir. İstanbul Üniversitesi Yakınçağ Osmanlı Tarihi Bilim Dalı’nda yüksek lisans yapmıştır. MEDA’nın desteklediği “4 Çatışma 4 Toplum” isimli Avrupa Birliği projesiyle Gümülcine, Kavala, İskeçe, Atina, Filistin, Tel Aviv, Yafa, Kudüs, Beytüllahim ve Jeriho’ya gitmiştir. Bir kamu kurumunda Sosyal Bilgiler Öğretmenliği yapan Erol Çağlar’ın Geleneksel Türk El Sanatları’na ilgisi ise hat meşkiyle başlamıştır ve yaklaşık iki yıl Hattat Efdaluddin Kılıç Hoca ile rik’a hattı meşk etmiştir. Caferağa Medresesi’nde Ayla Makas ile başladığı Ebru derslerine Eyüp Cafer Paşa Medresesi’nde İsmail Dündar Hoca ile devam etmiş ve ilk eserlerini de aynı medresede sergileme fırsatı bulmuştur. Ebru icazetnamesini ise 2005’te İstanbul Beyoğlu’ndaki Yeminli Mali Müşavirler Odası Sanat Galerisi’ndeki sergi açılışında hocası İsmail Dündar’dan almıştır. Tarihi, genç dimağlara sevdirmeyi ilke edinen yazar, bu konuda Osmanlı, İslâm coğrafyası ve Avrupa’da gezmeyi, gezip gördüklerini sanat ve tarih içerikli yazılarında anlatmayı tercih etmektedir. Değişik gazete ve dergilerde İslâm sanatları ve kültürel mirasa dair yazılar kaleme alan Erol Çağlar, kendisine ait Abıhayat Ebru Atölyesi’nde bir yandan ebru talebesi yetiştirirken bir yandan da sanat ve tarih içerikli yazı çalışmalarına devam etmektedir.
Unvan:
Türk Öğretmen, Ebru ve Hat Sanatçısı, Tarihçi, Yazar
Doğum:
İstanbul, Türkiye, 1973
Okurlar
16 okur okudu.
2 okur okuyor.
11 okur okuyacak.
Sözler ve Alıntılar
"Cigalazâde" tabiri zamanla "Cağaloğlu"na dönüşmüştür. İstanbul'un Cağaloğlu semti, adını bir İtalyan dönmesi olan Cağaloğlu Sinan Paşa' dan alır. "
Sayfa 53 - Tuti Kitap, 1. Baskı -2016Kitabı okudu
" Sirke, saray mutfağında turşuyla birlikte çok önemli bir yere sahiptir. Yemeklerin yanında tıbbi kullanım için de alınırdı. Özellikle Bursa'dan sipariş edilirdi. "
Sayfa 23 - Tuti Kitap, 1. Baskı -2016Kitabı okudu
Hekimoğlu Ali Paşa
I. Mahmut ve III. Osman dönemlerinde üç defa sadrazamlığa gelmiştir.Lakabı babasından gelmektedir.Babası, Venedik asıllı İtalyan bir mühtedidir ve Müslüman olunca “Hekimbaşı Nuh Efendi” ismini almıştır.
Sayfa 36Kitabı okudu
" Lakabı olan " kaltak " kelimesi eskiden at, eşek yahut katır gibi hayvanların sırtlarına konulan eyerin tahtadan yapılan iç iskeleti için kullanılırdı. Muhtemelen Halil Efendi'nin babası kaltak ustası olması sebebiyle kendisine "Kaltakçızade" lakabı verilmiştir."
Sayfa 137 - Tuti Kitap, 1. Baskı -2016Kitabı okudu
" Manastır doğumlu olan Daltaban Mustafa Paşa, Hammer'e göre Sırp asıllıdır. " Daltaban" lakabını muhtemelen fakirliğinden almıştır. Daltaban kelime olarak " çıplak ayaklı " anlamına gelmektedir.
Sayfa 113 - Tuti Kitap, 1. Baskı -2016Kitabı okudu
İletiler
Bir de böyle deneyelim - 2
Modern Devlette Bilimin Yeri
Büyük Açlık
Osmanlı Lakapları
Siyasal İslamda Bölünmeler
Türk Hukuk Tarihinde Zina Suçu
Sultanlar Devrinde Oğlanlar
Karanlık Vardar
Türklerin İslamlaşma Süreci
Bizans'ın Kısa Tarihi
Nasıl Müslüman Olduk
Türkler Nasıl Müslüman Oldular?
Kapital
Göçüp Gidenler Koleksiyoncusu
Şaki
Eviyle Evli Kadınlar
Gün Ortasında Karanlık
umarım buraya yazdığım kitapları bu ay okuyup bitirmeden başka kitapları okumaya başlamam..
