Genç kelimesi ortama ve kişilere bağlı olarak bazı ekler ve ilavelerle de kullanılmaktadır. Genç yürekler, genç dimağlar, genç akıllar, genç beyinler gibi.
Genç kelimesinin Osmanlıca sözlüklerde "hazine" olarak açıklandığını ilk gördüğümde gözlerim fal taşı gibi açılmıştı. Baktığım sözlükte sadece hazine demekle kalmıyor "gömülü hazine, define" diyerek anlamı derinleştiriyordu.
Bir gence çoluk çocuk gözüyle bakmak başka bir ruh hâlini, delikanlı gözüyle bakmak bambaşka bir ruh hâlini gösterir. İki bakışın değerler ve anlamlar dizini kesinlikle farklıdır.
Delikanlılık, bir yönüyle özel olma hâlidir. Çünkü delikanlı hem vatanını savunan hem inancı için şehit olan hem ailesi için yola revan olup dağlara çıkan hem âşık olan ve olunan hem de dar zamanda kendisinden imdat istenilen bir yiğittir. Kur'an'da Yusuf ve Züleyha kıssası anlatılırken Arapçada genelgeçer bir gençlik kelimesi değil, delikanlılığı anlatan fetâ kelimesi kullanılır. Âşık olunacak, hayranlık duyulacak kişidir delikanlı çünkü. Tabii, sevmek ve âşık olmak da delikanlılıktandır.