Erol Erdoğan Quotes
You can find Erol Erdoğan quotes, Erol Erdoğan book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
STK ve gençlik ilişkisine dair araştırma sonuçlarından çıkarılması gereken sonuç şudur: Günümüz sivil toplum kuruluşlarının temel problemlerinden biri de gençlik çalışmalarında gençleri müşteri veya hizmet alan konumda tutarak onları edilgen hâle getirmeleridir. Bu durum, yetişkinlerin ve yetişkinlerce yönetilen yapıların gençlerle iletişimini ve etkileşimini olumsuz etkiliyor; gençlerin üretimini düşürüyor ve onların başka mecralara ve yapılara akmasına neden oluyor. Gençler katılmak, yapmak, üretmek, gerçekleştirmek ister. Bir STK, gençlere her alanda mükemmel hizmetler sunsa bile onları üretim, hizmet, organizasyon süreçlerine ve karar mekanizmalarına dâhil etmezse varlık amacına uygun davranmiyor demektir. Bu yanlışlığın özellikle yönetici yaş ortalaması yüksek olan sivil toplum kuruluşlarına anlatılmasında fayda var.
Sayfa 177 - İz Yayınları
Öyle anlar vardır ki tam bir sabır küpü oluruz, bazen de kavgaya ayarlı makineye dönüşürüz. Canımızı sıkan her şeye patlarız, kim yan baksa ona patlarız, bir ses duysak bize kötü bir şey dendi zannederiz. Hırsla ve alelacele bir iş yaptığımda veya böyle birini gördüğümde "İnsan pek acelecidir." ayeti gelir aklıma. Her zaman değilse bile "Aheste çek kürekleri mehtab uyanmasın." diyen Yahya Kemal Beyatlı'ya kulak vermek gerekir. Kızma hakkımızı sık kullanmamalıyız. Söz ağır bir şey. Bir harf fazla olsa terazinin kefesi göğe ağıyor. İlla yakıcı konuşacaksak sözümüzü kızgınlık ateşinde değil yüreğimizde köz etmeliyiz. Yürekte közlenmiş söz karşımızdakinin gönlüne değer; kızgınlık veya kin ateşinde pişmiş söz ise sadece nefsimizi rahatlatır.
Sayfa 59 - İz YayıncılıkKitabı okudu
"Ramazan ayının yeniden iman etme ve imanda sahihleşme imkânını verdiğine hepimiz şahit olmuşuzdur. Bazılarımız kötü alışkanlıklarının bir kısmını oruç etkisiyle bırakmakta, Ramazan ayından sonra o alışkanlıklara dönmemek için çaba göstermektedir. Çevremde, Ramazan vesilesiyle sigara ve içki içmeyi, kumar oynamayı bırakan insanlara rastladım. Bazılarımız da Ramazan'da başladığı az yemek disiplinini sonraki aylarda da sürdürerek daha sağlıklı ve sünnete uygun bir yemek düzenine ulaşmaktadır. Ramazan ayında namaz kılmaya ve Kur'an okumaya başlayanlardan bir kısmı, sonraki günlerde buna dikkat etmekte, daha dindar bir hayat sürmektedir.
İnsan, samimi biçimde o iklime girerse hamuru yeniden yoğrulur. Ramazan ve oruç, insanı kuşatan bu iklimiyle kulluğu sevdirmektedir."
Sayfa 24
"Oruç, insanın cemresi gibidir. Cemreler nasıl hava, su ve toprağa düşünce kâinat canlanıyor ve hareketli lik başlıyorsa Ramazanda da oruç insana değince insan yenileniyor. Oruç mevsimi insanı maddeten ve manen toparlıyor, sarmalıyor, tamir ediyor. Tamir bir ömür işlemidir, insan her tamir sonrası yeniden ömür kazanıyor, zamanı bereketleniyor.
Oruç mevsiminin gücü bir ay ile sınırlı değil. Ayın hareketleri eşliğinde, insan ömrü boyunca, yılın her günü oruç ile nasipleniyor. İnsanlığa hediye edildiği gün- den beri geçen zamanda, oruç güzelliğinin değmediği hiçbir gece, hiçbir gündüz; hiçbir zaman, an, saniye kalmamıştır. Yılın her anı Ramazanla rastlaşmış, hemhâl olmuştur. Oruç, insanın gerçek mevsimlerinden biridir. Oruç, insanın kalbini iyileştiren bir mevsimdir. Oruç, insanı kendine ve Rabbine döndüren özel bir mevsimdir."
Sayfa 12 - İz Yayınları
Bu kitabı kimler okumalı ?" sorusuna şöyle cevap veririm. Bu kitabı gençler, yetişkinler ve yaşlılar okumalı ama anneler ve babaların yanı sıra yetişkinler, yaşlılar ve gençlerle ilgili çalışma yapanlar daha özenle okumalı...s.18
Sayfa 18 - iz yayıncılıkKitabı okudu
Ramazan, vakitlerin hası ve sultanı olması yönüyle şiire benzer. Şiir de sözün özüdür.
Sayfa 23 - İz YayıncılıkKitabı okudu
Gelecek yaşadığımız anın sonrasıdır.
Günümüz insanının özellikle gençlerin temel sorunlarının başında yalnızlık geliyor. Çocukluk yaşlarından başlayan merhametsiz rekabet, aile değerlerinin zayıflaması ve anlamsızlığa düşüş anlarının yalnızlığı artırdığını gözlemlerime dayanarak söylemek istiyorum.
Okumak denilince genelde okul ve kitap anlaşılıyor ki, bu dar bir bakış açısıdır. Okumak kitap okumaktan insanı okumaya, gökyüzünü okumaktan geceyi okumaya, kediyi okumaktan rüzgarı okumaya, dağları okumaktan mevsimleri okumaya kadar ufku geniş bir eylemdir. Okumak kelimesi bakmak, görmek, fark etmek, düşünmek, araştırmak, sormak ve aramak gibi onlarca kelimeyi içine alır.
Son nefese kadar okumak yaşamın gereğidir. Hayat devam ediyorsa okumak devam eder.