Erol Erdoğan’ın kaleminden Saklambosi.
Çocukluğumuzda oynadığımız ve bilmediğimiz bir çok çocukluk oyunlarının, tekerlemelerin, mani ve sayışmaların derlemesini içermektedir. Tüm bunların yanı sıra satır aralarında yazarın hoş, samimi sohbeti sizleri karşılıyor. Okurken eğlendiren, zaman zaman çocukluk anılarına götüren güzel bir eser.
"Hiç bir oyun beş on senelik değil. Bazı oyunlar yüz senelik, bazıları beş yüz senelik, bazıları bin senelik, bazıları iki bin, üç bin senelik geçmişe sahip."
Çocukluğumuzda oynadığımız oyunların ve bu oyunlarda kullanılan tekerlemelerin derlenip incelendiği bir kitap. İlk gördüğümde nostalji için almaya karar verip alır almaz 1 günde okuduğum güzel bir kitap. Kitabı okurken unuttuğumuz oyunlarımız çocuğlumuz geldi aklıma. Sanırım sokaklarda deli gibi oyunlar oynayan son nesil bizdik ve bu kitap bana o günleri hatırlattı.
“Şöyle demiş Filozof: ‘Günümüz gençleri öyle umursamaz ki, ileride ülke yönetimini ele alacaklarını düşündükçe umutsuzluğa kapılıyorum. Bize, büyüklere karşı saygılı olmayı, ağırbaşlı davranmayı öğretmemişlerdi. Şimdiki gençler çok duyarsız ve beklemesini bilmiyorlar.’ Ruhuna ve üslûbuna âşinâ olduğumuz bu söz, M.Ö. 8. yüzyılda yaşayan Hesiodos’a
Her kuşak bir sonraki kuşağı ön yargıları ile mahkum eder. Bu insanlığın başlangıcından bu yana böyledir. İşte sayın yazar günümüz sosyolojisinde gençlerin mahkum edildiği bu yargıları analiz ediyor.Yazara göre bu kitabı gençler dâhil herkes okumalı ancak anne ve babaların yanı sıra yetişkinler, yaşlılar ve gençlerle ilgili çalışma yapanlar daha özenli okumalı.
Insan dünü çabuk unutuyor,modern hayatta herkes sorunların sorumlululugunu surekli başkalarina atiyor,dünü, dundeki bizi hatirlarsak bugünu ve geleceği daha iyi anlayabiliriz
Gençlere hitap, gençlerle iletişim ve doğru yönlendirme konularında isabetli tesbitler bulunmakta. Gençlerle diyargamlık nasıl kurulur konusunda güçlü söylem, gözlem ve alıntılar mevcut. Bazı bölümler daha kısa olsaydı daha güzel olurdu diye düşündüm. Özellikle gençlere yönelik kullanılan negatif kavramlar hakkında alıntılar kısmı. Sanki tekrarlı örnekler olmuş. Kitap sonuca ilerlerken altın vuruşunu yapıyor. Harikulade tespitlerle bitiriyor. Okuyucu olarak her birini derin derin düşünmek ve araştırmak gerekiyor. Yazar yıllardır STK larda binlerce gençle muhabbetini bizlere çok güzel aktarmış. Böyle tecrübe pusulaları insanların sayısının artması temennisiyle. Biz okuyucu ve araştırmacılara güzel ışık tutuyor.
‘İnsan, her canlıdan nasibine düşen bilgiyi, ibreti, dersi almayı iyi bilmelidir. ‘ diyerek kitabı bitiriyor yazar. Gençleri anlama gayretimiz, onlarla olan muhabbetimiz ,ön yargılarımızı kaldırdığımızda etkili olacak diyor. Bilgi dolu bir kitap; “ İsmet Özel , Nazım Hikmet “ gibi üstadların şiirlerinden alıntılarla sürüdürüyor yazısını sohbet eder gibi. Konuya ilgisi olan okunmalı yoksa sıkıcı gelebilir. Açıklamalar, alıntılar, söyleyişi ve anket verileriyle dolu. Güzel bir analiz kitabı .
Kitap dokuz bölümden oluşuyor. Sırası ile güz, kış, yaz, çocuk, kedi, oruç, İstanbul, İnsan diye. Bölüm başlığı altındaki kimi yazılar yazarın deneyimleri, kimisi düşünceleri, araya serpiştirilmiş deyimlerden , şarkı sözlerinden oluşuyor. Farklı bakış açısı, farklı yazılar benim hoşuma gitti.
İnsan MevsimiErol Erdoğan · İz Yayıncılık · 201642 okunma
Kitap çok güzel bir tespit yapmış ve buna yönelik güzel fikirleri var ancak orijinal ve bizi etkileyen kısımları 5-10 sayfalık bir makalede rahatlıkla sığdırılabilir. Ancak bunun yerine kitap çok gereksiz yere uzatılmış ve birsuru bilgi vermeyen tekrarlarla donatılmış o sebeple sayfalar arasında o değerli yerleri aramakla geciriyorsunuz. Eğer okumaya nieytli ise iz ilk 20 sayfa ve son 10 sayfayı okumak yeterli.
