Erol Sever

Asur Tarihi author
Author
Translator
8.1/10
17 People
52
Reads
6
Likes
2,953
Views

Erol Sever Quotes

You can find Erol Sever quotes, Erol Sever book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
Arap toplumunu ilk çağlarda diğer toplumlardan ayıran özelliği, kadınların aşiret başkanı, kent devletlerini yöneten kraliçeler olmalarıydı. Arap toplumu antikçağda henüz anaerkillikten ataerkilliğe geçiş aşamasındaydı. Yalnız kraliçe ve aşiret başkanı olan kadınlar değil, diğer kadınlar da toplum içinde karar alınırken ağırlıklarını koyabiliyorlardı.
Ayetlerde put­lar kavramı geçiyor. Örneğin tematil (tasvirler; iki kez), ansam (put resimleri; beş kez), autan (vesen-putlar; üç kez) geçiyor. Oysa, İslam ve Hıristiyanlık öncesindeki İbrahim, Musa, Süleyman, Davud gibi Eski Ahit peygamberlerinden söz edilirken, on­ların zamanında tapınılan putlardan hiç söz edilmiyor.
Sayfa 168Kitabı okudu
Reklam
Arabistan'da eskiden beri meslekleri büyü yapmak olan büyücü kadın ve erkekler vardı. Ayrıca büyücülerden ayn ve farklı olan cadıların varlığına da inanılıyordu, ama aslında bu cadılar kadın büyücülerdi. Cadılar cinlere hizmet etmeyen, tersine cinlerin bazılarının yeniden doğmuş biçimleri oldukları için, cinleri bile korkutan varlıklardı. Bu cadılar geceleri ata veya develere binerek dolaşırlardı; en sevdikleri gezinti yerleri de mezarlrklar ve eski kentlerin. yerleşim birimlerinin örenleriydi. Cadılar dişi varlıklardı, hayvana çırılçıplak binerlerdi. Gezintiye çıkmadan önce deve sütüyle yıkanırlar ve karşılaştıkları erkekleri, kendileriyle yatmaya zorlarlar; sonra da bu erkeklerin kanlarını emerek, onları güçsüzleştirip ardından ya bir hayvana döndürürler ya da akıllarını başlarındnn alarak, delirtirlerdi.
Araplar ilk çağlardan beri taşlara saygı gösterir, taşlara taparlardı.Arap kült yerlerinin karakteristiği taştır ve taş, kült yerlerinin olmazsa olmaz bir aksesuarıdır.
Salgın hastalıklar, ateşli hastalıklar, bayılma,epilepsi, delilik, karasevdaya tutulma gibi olaylar hep cinlerin başının altından çıkıyordu. Özellikle deliliğin cinlere hakaret edenin başına geldiğine inanıyorlar ve böyle bir kişiyi götürüp, çölün ortasına bırakıyorlardı.
İslam öncesi Hıristiyan Arap şairleri, Kâbe'nin tanrısını, Hıristiyanlığın tanrısı olarak görüyorlardı ve bunun doğal bir sonucu olarak da, Kâbe kültüne, İsa'ya yönelik olduğu için katılıyorlardı. Hıristiyan Araplar İsa ve Hıristiyanlığın kutsal nesnelerinin yanı sıra Kâbe ile ilişkili kutsal nesneler üzerine de yemin ediyorlardı. 'Manastırdaki rahibin giysisi üzerine ve onu (el-Kabe) kuranların üzerine yemin ederim.’ Kusay ve Musad bin Gurhum'un yemini böyleydi. El-Aşa bir şarkısında ve Adi bin Said bir yemininde Mekke'nin tanrısı (va rabbi makkata) ile İsa'yı yanyana anmışlardı."
Sayfa 223Kitabı okudu
Reklam
Muhammed, Hıristi­yanlık kurallarını, kendi halkının toplumsal geleneklerine ve tö­relerine uygulamak, bazı kuralları da reforme etmek istiyordu. Din kurma düşüncesi, büyük bir olasılıkla, daha sonra gelişti.
Kan sucuğu
İslam öncesi veya Ali öncesi Arap toplumunda, kıtlık dönemlerinde, canlı hayvanların damarları delinip, ölmeyecek ölçüde kanları akıtılıyor ve bu kandan bir tür kan sucuğu yapılıyordu. Muhammed sonradan bunu da yasakladı.
Sayfa 77 - J. WellhausenKitabı okudu
Kur'an'daki putperestler ve putlara tapınanlar adlan­dırmalarına uyan bilgiler verir. "Müslümanlar haçın karşısında dua ettiğimiz için bizden nefret ediyorlar; bize putlara tapınanlar suçlamasını yöneltiyorlar" der. Böylece tam da Muhammed'in Kur'an'ında kullanılan Muham­med sonrası Ortodoks İslam aktarımlarında üstü örtülen, Mekkeli putperest paganlarla Mekkeli Hıristiyan "müşrikler"in aynı potaya konularak, tek bir ad altında tanımlanmasını görüyoruz.
Sayfa 179Kitabı okudu
Hoşgörü dini
İkinci Halife olan Ömer, Mekke'nin fethi için savaşırken, bir Arap savaşçıyı, babasını öldürmesi için şu sözlerle cesaretlendirmişti: "Onun kanı köpek kanıdır." (El-Vakıdi, c.II 609/256. Akt. H. Speyer, age, s. l70).
103 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.