Kitabı aldığımda da okumaya başladığımda da çok meraklıydım ancak kitabın neredeyse yarısından çoğu alıntılarla dolu olduğu için çok sıkıldım. 76 sayfa olmasına rağmen bitiremediğim bir kitap oldu. Sonra tekrar okuduğumda belki fikrim değişir diyerek rafa kaldırıyorum.
İnce bir kitaptı ancak sindire sindire okunmalı diye düşünüyorum.
Kitap güzeldi ve yazar, kırılganlığın aşırı kötü bir şey olmadığını, aksine güzel bir şey olduğunu ve hayatımızı şekillendirmemizde yardımcı olduğunu güzel ve akıcı bir anlatımla kaleme almış.
Yazar psikiyatrist olduğundan ötürü bazı psikiyatrik ve psikolojik terimler mevcut ancak üslup ağır değildi.
Okurken notlar alınması gerektiğini düşündüğüm kitaplardan biri diyebilirim.
Şu Bizim Kırılganlığımız çok tesadüfi bir şekilde karşıma çıkan ve isminden dolayı merak edip okuduğum bir kitap oldu. Yazarımız İtalyan psikiyatr, 76 sayfada kırılganlığı farklı yönleriyle incelemiş, sessizliğin kırılganlığı, sevinç, ruhun hüznü, umut, delilikte yatan kırılganlıklar, hasta bedenin kırılganlığı ve kadının kırılganlık biçimleri
Kırılganlığı çeşitli durumlarla beraber ele alan, okuyanın kendinden bir parça bulması kuvvetle muhtemel olan kitap. Kırılganlık çerçevesinde de bir çok konuda da tahlil barındırıyor. İnsan yaşamı üzerine harika nokta atışlar Var.
Ara ara elime alıp okuyacağımı düşünüyorum.
Kitabın isminden de anlaşılacağı üzere psikiyatrist olan yazar insanın zayıflıklarını/zayıflık olarak gördüklerini kısa ve öz biçimde açıklıyor.
Özellikle sekülerleştikçe ve bu hayat bizim için yegane amaç haline geldikçe bu hayattan mümkün olduğunca fayda çıkarmaya çalışıyoruzya da bu konuda bocalamakla geçiyor ömrümüz.
Yazar bu konuda bizim zayıflık göstergesi olarak kabul ettiğimiz inceliğin, kırılganlığın başka bir veçhesini tanıtmaya çalışmıştır. İnsan inceldiği yerden etrafına ve dünyaya baktıkça alışılmışın dışındaki şeyleri de görmeye, dikkat kesilmeye başlar, başka bir boyutun eşiğini görür karşısında.
Kendime ve varsa bunu okuyanlara mesajım olsun. Herkesin zaman zaman tökezlediği, bir daha kalkamayacağını hissettiği anlar olur. Bu durumu görmezden gelmeyin, kendinize toparlanmak için zaman tanıyın. Bir anda olmuyor belki ama silkinip toparlandığınızı siz de hissedeceksiniz inşaallah.
Bu konuda sevdiğim bir sözü Leonard Cohen'den alıntılamış olayım: "Bir çatlak var her şeyde / ışık oradan sızar içeri."
İstifadeli olsun, hallolur merak etmeyin.
Ruhun Yalnızlığı kitabıyla bende derin bir iz bırakan İtalyan psikiyatr Eugenio Borgna ile yolumun kesiştiği ikinci kitap Şu Bizim Kırılganlığımız oldu. Yine oldukça severek, satırlarında dinlenerek okudum.
•Borgna, bu kitabında, insani bir durum olarak kırılganlığı merkez alır. Kelimenin günümüzde anlam kaybı yaşadığını, sadece karanlık yanının
