İtiraf ediyorum; kitabı okurken benim de bir Vosvos'um olsun istedim. Yazar öyle bir anlatmış ki, arabanın güzelliği, sevimliliği bir tarafa; onlara sahip olan o kitlenin, aynı sevdayı birlikte yaşaması, şenlikler yapması çok hoşuma gitti. Araştırdım benim şehrimde öyle bir şenlik yokmuş, şaşırmadım.
Kitabın konusuna kısaca değinecek olursak, editörlük yapan Hazal isimli baş karakterimiz var. Biraz asabi ve başlarda insanda tokatlama isteği uyandıran bir kişilik. Ama sonrasında sevdim onu. Buna verdiği kararın etkisi de oldu hani. Kitabı okuyanlar anlamıştır ama okumayanlar için de şöyle anlatabilirim. 'Sevmek mi, sevilmek mi?' sorunsalını Hazal bizzat tecrübe ediyor.
Kitapta karakterin meslek seçimi çok hoşuma gitti. Yazarı o konuda kutluyorum ki, olayların geçtiği yerler ve kişiler kitaplarla, yazarlarla, şiirlerle ilgili olunca; karşımıza sık sık edebiyatla ilgili, yeniden hatırlatılan veya ilk defa duyduğumuz bilgiler çıkıyor. Yazarlardan kısa bilgiler, şiirlerden mısralar sohbet arasında geçen edebi konuşmaları ilgiyle okudum. Aynı beğeni ile de son sayfayı kapattım.
Yorumlarda kapak tasarımına pek değinmem ama hem mavi, hem de bulutlu olunca; mavi kalplerimden veriyorum kendisine.
Ve de gönül rahatlığıyla tavsiye ediyorum dostlar.
#okudumbitti
#yorum
#uyanışyayınevi
#mavivosvoslukız
Yine muhteşem bir bir kitabın yorumu ile geldim
Sadece bakmanın değil görmenin ne kadar önemli olduğunu birkez daha zihnime kazıdım
Ve tabi hayatta asla tesadüf diye birşey olmadığını da....
Kitap değerli hem bilgiler ile hem güzel şiir alıntılar ile bezenmiş. Bu çok hoşuma gitti.
Kitap 42
Hazal ve Ümit Bey'in çalıştığı yayınevinde görüşme için gelen Tolga Hazal' a iş teklifinde bulunur ama . Hazal bu teklifi kabul etmez. Daha sonra Tolga ona karşı hisleri olduğu anlatır ve Hazal'ın olumsuz cevabına alır ne kadar üzülsede unutmaya çalışır. Hazal'ın kafası bir hayli karışşada dalgınlık yüzünden bir trafik kazası geçirir. Ve olaylar bundan sonra gelişir. Devamı kitapta mutlaka okuyun derim.