0.0/10
0 Kişi
4
Okunma
0
Beğeni
777
Görüntülenme

En Eski Faik Birol Gönderileri

En Eski Faik Birol kitaplarını, en eski Faik Birol sözleri ve alıntılarını, en eski Faik Birol yazarlarını, en eski Faik Birol yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
214 syf.
9/10 puan verdi
Bu kitap, Kayseri'de Pazarören Köy Enstitüsü mezunu, Yozgatlı Faik hocanın anılarından meydana gelmiş. Kendisini tanımasam da kitabı okudukça ona büyük bir saygı ve sevgi beslediğimi itiraf etmeliyim. Köy Enstitülerine karşı çıkan bazı kimseler, enstitülerde okuyanların köle gibi çalıştırıldığını ifade ediyor. Faik hocanın anılarından, ne kadar yoruldukları anlaşılıyor ancak onun bu yorgunluğu büyük bir şevkle üstlendiği apaçık ortada. Kitap, Faik hocanın meslek hayatına değindiği için yer yer sıkıcı gelebilir ancak yine de onu okumakta fayda var diye düşünüyorum. Ne kadar zorluklarla okuduklarını, çalıştıklarını, ülkenin nasıl dönemlerden geçtiğini öğrenmek ve hatırlamak için değerli bir kaynak. 2. Dünya Savaşı sırasında, temel gıdaların karneyle verildiği bir dönemde okumaya çalışan; oğulları 12 Eylül'de işkence görmüş; öğretmenlerin örgütlü olmasını destekleyen bir hoca Faik Birol.
Bozkırdaki Fener - Bir Köy Enstitülü Öğretmenin Anıları
Bozkırdaki Fener - Bir Köy Enstitülü Öğretmenin AnılarıFaik Birol · Mazaka Yayıncılık · 20104 okunma
“Başarıya ulaşabilmek için, öyle bir program uygulamak zorundayız ki, ulusumuzun bugünkü durumuna,toplumsal ihtiyaçlarımıza, çevrenin ve çağın gereklerine tıpa tıp uygun olsun.” Mustafa Kemal Atatürk
Sayfa 4 - MAZAKA YAYINCILIK
Reklam
Bugün yurdumuzda kızıl, kızamık, çiçek, tifo, tifüs ve çocuk felci gibi hastalıkların kökü kesilmişse, bunu yaya ve yalnız başına, çocuklarımızı aşılamak için köy köy, dağ tepe gezen fedakâr sağlık elemanlarına borçluyuz.
Sayfa 10 - MAZAKA YAYINCILIK
Bizim köyün etrafında Alevi köyleri de vardı. Bu köylerde gerek komşuluk gerekse insani ilişkiler bakımından candan sevdiğimiz dostlarımız vardı. Onlarla gayet iyi münasebetler içindeydik.Bu ülke için herkes ortak mücadele etmiştir. Yurt savunmasında, askerlik yaparken, vergi vermede herkes nasıl yükümlülüklerini ortak yerine getiriyorsa, herkes haklarını kullanmada da eşit olmalıdır. Varolan farklılıklarımızı zenginlik olarak görmeliyiz.
Sayfa 63 - MAZAKA YAYINCILIK
Oğlum Abdullah, TÖB-DER Genel Merkezi Onur Kurulu başkanıydı. Abdullah, 12 Eylül döneminde sırf düşüncelerinden dolayı, Ankara Emniyet’indeki DAL’da (Derin Araştırma Laboratuvarı) çok çeşitli ve ağır işkenceye maruz kalması sonucu öldü diye Ankara askeri mevkii hastanesine götürmüşler. Burada oğlumuzu bulduğumuzda tanınmaz haldeydi. Kafası ve vücudu yara bere içerisindeydi, kulak zarları patlamış, tek başına yürüyemiyor, bacaklarında kireçlenme baş göstermiş, bir deri bir kemik kalmıştı. Çocuğu görünce aklım başımdan gitti, vicdansızlar diye bağırdım. Orada bulunanlar sus, seni de hapse atarlar dediler.
Sayfa 82 - MAZAKA YAYINCILIK
1940’larda Platon’u, Aristo’yu, edebiyatın dünya klasiklerini okumuş köy çocukları, genç Türkiye Cumhuriyeti’nin eğitim ordusuna katılıyor, her biri bir dağ köyünde, kuş uçmaz kervan geçmez yerlerde aydınlanma ateşini tutuşturuyordu.
Sayfa 137 - MAZAKA YAYINCILIK
Reklam