1958 Sarıkamış doğumludur. Erzurum Kâzım Karabekir Eğitim Enstitüsü'nden mezun olmuştur. Bir süre öğretmenlik yaptıktan sonra Atatürk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü'nde tefsir alanında doktorasını tamamlamıştır. Erzincan Üniversitesi' nde Türkçe Eğitimi bölümünde yardımcı doçent olarak çalışmış olup şu an Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi'nde Türk dili ve edebiyatı bölümünde dil bilim derslerine girmektedir.
O zaman anladım ki, susmak bir cüsse işi. Derin denizlerin işi. Sığ suları en hafif rüzgârlar bile coşturabiliyor. Derin denizleri ise ancak derin sevdalar...
Anladım ki, derin ve esrarengiz olan her şey susuyor.
Yazar/şair, kitabın en başında, 'Önsöz Yerine' başlığı ile verdiği şiirinde dediğini yapmış, incilerini mısralara dizmiş şiir olsunlar diye.. Olmuşlar da.
Her bir incisi bambaşka mesajlar içeren bir şiir olmuş.
Okura da şiirden geçip incileri toplayarak şuura ulaşmak kalmış.
Şiirlerinde Necip Fazıl'dan, Sâdi-i Şirázi'den tutun Fuzuli'ye kadar bir çok isimden izler bulunmakta. Şiirlerin bu yanı da ayrı bir hoşuma gitti.
Özellikle gazel tarzıyla yazdığı şiirlerini çok beğendim. Hocamıza gazel tarzı gerçekten pek yakışmış. Daha çok yazması ve bir gün gerçekten hak ettiği değeri görebilmesi dileğiyle..
Keyifli okumalar :))
Yazarın düşüncesini aktarma biçimi genel olarak iyiydi. Yazılarına yoğun bir eleştiri hakimdi. Yazar, eğitim sisteminden tutun toplumsal değişmelere kadar bir çok konuya parmak basmış. Yazılarında değişmiş, bozulmuş, deforme olmuş bütün değerleri masaya yatırıp bu bozulmalardan ötürü duyduğu üzüntüyü dile getirmiş, yer yer de aymazlığımıza kimi yerde hafif bir ses tonuyla kimi yerde ise bağıra bağıra tepki gösterip düzelmeye/düzeltmeye çalışmaya davet etmiş.
Her yazının sonuna yazılma tarihi de konmuş. Bu, yazarın yazma sürecini takip edebilmek açısından iyiydi. Gerçi yazıları arasında öyle çok büyük farklar yoktu. Kaleminin iyi olduğu (yazarın) ilk yazısında ne kadar bariz ise son yazısında da o kadar bariz idi bence.
Ayrıca
Kimsesizler adlı şiir kitabında okumuş olduğum şiirlerinden de birkaç dane vardı kitapta(Yazar denelemerinin arasına düşüncesinin zarif birer ifadesi olarak sıkıştırmış) . Yazarın/şairin, bu deneme yazılarına şiirlerinden de daneler serpiştirmesi güzel olmuş bence. Hoşuma gitti, sevdim, ancak şiir kitabı kadar değil. Ziraaa şiir huy olmuş bizde:)))
Keyifli okumalar :)
Yıl iki bin on. Aylardan yine Haziran. Bir gece yarısı ruhumun yalnızlığı coşmuş, can sıkıntısı her zerremi kuşatmış, gidilecek bir yer, dönülecek bir yön, işitilicek bir hikmet kalmamış, boşluk büyümüş de büyümüştü. Karanlığın ortasında şaşkın bir vaziyette kalakalmıştım.
Devamı:.
celalkuru.wordpress.com/2022/06/13/bir-...