Han Duvarları şiirinde ismi geçen Maraşlı Gazi Şeyhoğlu Satılmış, Sarıkamış’tan sağ dönen bir askerdir aslında.
Yemen cephesinden Sarıkamış cephesine sevk edilen askerlerden olduğu için, üzerinde kışlık elbisesi bile yoktur. Savaş bittikten sonra köyüne dönmek için yola çıkar, ancak vereme yakalanmıştır. Ulukışla taraflarında kaldığı bir handa köyüne ulaşamadan hayatını kaybeder. Vefat etmeden önce de hanın duvarlarına bu dörtlükleri yazar (şiirin adı da bu nedenle ‘Han Duvarları’).
1922 Yılının soğuk bir Mart ayında Kayseri Lisesi’ne atanan genç edebiyat öğretmeni
Faruk Nafiz Çamlıbel, bir yaylı arabayla Kayseri’ye giderken aynı handa misafir kalır. Orada Asker Şeyhoğlu Satılmış’ın hayattayken o duvara yazdığı o meşhur dörtlükleri görür.
Ve ünlü şiiri ‘Han Duvarları’ kitabına aktarır.
Okuyunuz…📖🇹🇷
Annesi dün Zeynep'e:
"Melek Yavrum!" diyordu.
İşitince bu sözü
Kız merak etti, sordu.:
-Melek yavrum ne demek?
Doğrusu anlamadım.
Melek kanatlı olur:
Hani benim kanadım?
Cevap verdi annesi:
-Üç yavrum daha vardı,
Onlar kanatlanarak
Elimden uçmuşlardı.
Hepsi yalnız bıraktı,
Bu talihsiz kadını,
Bari sen uçma diye
Kopardım kanadını!
FARUK NAFİZ ÇAMLIBEL
Bin fersahtan duyarım kimle gülüştüğünü,
Alnından öz kardeşin öpse ben irkilirim.
Değil yalnız ardına kimlerin düştüğünü,
Kimlerin rüyasına girdiğini bilirim.