Birincisi: Toplumda bir ideoloji lehinde algı oluşturmak isteyen insanlar, ikna etmek istediği toplumca kabul edilmiş kaynaklardan kendi fikirleri lehinde delil oluşturmaya çalışırlar. Bunu yaparken de ortak öğretilerden kendi düşüncelerini destekleyen bir cümleyi ön plana çıkarır, diğer kısımları sansürlerler. Bu metodu en çok ateist ideolojiye sahip insanların kullandığını görmekteyiz. Misal, ateist bir insan, “Allah'a ortak koşanları artık bulduğunuz yerde öldürün.” (Tevbe 5) ayetini gösterir ve (haşa) “Böyle cani bir din anlayışı olabilir mi?” şeklinde propaganda yapar. Oysa ayetin aslı “Haram aylar çıkınca bu Allah'a ortak koşanları artık buldugunuz yerde öldürün, onları yakalayıp hapsedin ve her gözetleme yerine oturup onları gözetleyin. Eğer tövbe ederler, namazı kılıp zekâtı da verirlerse kendilerini serbest bırakın. Şüphesiz Allah çok bağışlayıcı ve merhamet edicidir.” Bu ayet o dönemde müşriklerle savaş durumunda inmiştir. Müslümanlara savaş açan müşriklere yöneliktir. Yani tüm müşrikleri içermez. Zaten hemen bir sonraki ayette, sığınma talep eden müşriklere sığınma hakkı verilmesi ve inanmasalar da onları güven içinde olacağı bir bölgeye konulması emredilir (Tevbe 6). Ateistler bu ayetin inme sebebini, konusunu bildirmeyip, ayetin öncesi ve sonrasındaki cümleleri sansürleyerek “Allah'a ortak koşanları artık bulduğunuz yerde öldürün!” cümlesini ayetin kendisiymiş gibi ön plana çıkarır ve ideolojisinin propagandasını yapar, insanları vesveseye düşürü.