Ellerini ver
Ellerinden tutacağız çocukların
Susadıkça dilleri
Gözleri çaresidir yaşamın.
Yağamadığın yağmurları ver
Bir çöl seç içimden
Çoğaltmak için renkleri yeniden
Dokunmadan dünyanın rengine
Seninle yağmura bile.
Şehir seslerden bir yığın şimdi
Ve birbirini boğazlayan bu seslerin mücadelesi
Hiç de adil geçmiyor
Geçiyor ağır bir çalkantıda günler
Ayak uydurmak ki çocuk oyuncağı değil
Çocuk kırdı oyuncağını
Onarımını siz düşünün
Kulağınızda ağlayışlar.
Hangi yola çarpıyor adım
Nerede seslendiğim o iz
Çok geçtim bu yaşımda
Çarşılardan, kapı önlerinden, uçurumlardan
Kalbimi güneşli günlere aralarında
Yapmacık değildi gülüşüm
Bir bakışa sığıyordu resimler
Üstelik aynı öğündü
Sevinç ve keder.
Senin bir sırrın olmalı
Fırtınada tutunamadığın
Çarçabuk anlatamazsın kelimeler ağır
Belki de düşer dilinden
Olmadık ağaçlara tırmanır
Bedeli ne olur bilmem
Bir dala konmanın
Yaprak düşürmenin
Yetime bir elma koparmanın
Bekletme kendini kelime duraklarında
Cümleni söylenmemiş sözlerle tamam la