"Evet, umudum var...
Yeni bir yol bulmaya,
Ve ilk adımı atmaya.
Bunca yıkılışların,
Ve kavgaların ardından.
Karanlık da olsa yol,
Yürümeye cesaretim var.
Eylülden ayrılıp,
Bahara doğru yol almaya.
Bu saatten sonra,
Yüreğime tutunmayan herkes ziyan olur."
Ey benim genç yaşım.
Kaç yaşındaydın, on sekiz?
Hani oynatırdın dağları yerinden, Öyle bir umut vardı içinde.
Öldü mü? Öldürüldü mü? Öldürdün mü?
Yoksa anladın mı büyüdükçe?
Kalbin denk gelmediyse ehline, Yazık oluyor binbir güçle açan çiçeklerine..
Evet seni seviyorum.
Ama bu seni hiç alakadar etmez.
Ben inciri de severim,
Yağmurda yürümeyi,
Demli çay içmeyi,
Uzun yolculuklara çıkmayı,
Şehirler gezmeyi.
Hepsini çok severim.
Hepsinden biraz fazla seni severim.
Ama dediğim gibi,
Bu seni hiç alakadar etmez.
Çünkü bu kalbimle benim savaşım
Ramazanın her ânına rahmet damlası konduracak, oldukça naif bir eseri sizlere taşıyorum. Kitabında birden otuza kadar her güne, okuyanı huzura götürecek hoş satırlar döşeyen yazar, resimleriyle insanın gönlünü yumuşatacak bir tarzla emeğini bizlere sunmuş. Ramazan'ı ihya ederken günlük işlerinize bu tatlı eseri de eklemenizi tavsiye ederim. İnsanı sıkmayan ve ayetlerle süslenmiş sayfalara sizleri davet ediyorum. Keyifli ve huzurlu okumalar dilerim.