Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Ferdinand de Saussure

Ferdinand de SaussureGenel Dilbilim Dersleri yazarı
Yazar
8.3/10
7 Kişi
44
Okunma
29
Beğeni
2.667
Görüntülenme

Ferdinand de Saussure Sözleri ve Alıntıları

Ferdinand de Saussure sözleri ve alıntılarını, Ferdinand de Saussure kitap alıntılarını, Ferdinand de Saussure en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Ses, yalnızca düşüncenin aracıdır, tek başına varlıktan yoksundur.
Dilbilim uçsuz bucaksızdır. Özellikle iki bölüme ayrılır: Biri, edilgen depo olan dil'e [la langue] daha yakındır, öbürüyse dilyetisinin öbür yarısında ufak ufak algılanan olguların gerçek kökeni ve etkin bir güç olan söz'e [parole] daha yakındır.
Sayfa 267Kitabı okudu
Reklam
Genellikle dural dilbilimle uğraşmak tarihle uğraşmaktan çok daha güçtür. Evrim olguları daha somuttur; imgeleme daha çok seslenirler. Bu düzlemde gözlemlenen bağıntılar, kolayca saptanabilen ardışık öğeler arasında kurulur, bir dizi dönüşümü izlemek kolaydır, çoğu kez eğlencelidir bile. Oysa, değerlerle, bir arada bulunan bağıntılarla uğraşan dilbilim çok daha büyük güçlüklere yol açar.
Sayfa 154 - Çeviren: Berke VardarKitabı okudu
Dili oluşturan göstergeler birer soyutlama değildir, gerçek nesnelerdir (bak. s. 45). İşte, dilbilim söz konusu nesnelerle bunların kurduğu bağıntıları inceler. Dilbilimin somut kendilikleri diyebiliriz bunlara.
Sayfa 156 - Çeviren: Berke VardarKitabı okudu
Başka her alanda gerçekler birbirlerine yaslanır ve ilerledikçe birbirlerini akla getirirken, öyle görünüyor ki dilin yazgısı, ilk gerçekler yalın olmadığı için, her yeni gerçeğin öbürünün geçerliligini iptal etmesini istiyor.
Sayfa 103Kitabı okudu
Dil her tür somut olgudan gerçekten kopuk, dolayısıyla hatta öncekilere eklenebilecek yeni her türden düşünceyi depolamaya hazır olan kendi negatif kategorilerinin olağanüstü düzeneği yardımıyla ilerler ve hareket eder.
Sayfa 85 - Dilin İkili Özü ÜstüneKitabı okudu
Reklam
Dilbilimin görevi: a) Ulaşabildiği bütün dilleri betimlemek, bu dillerin tarihini incelemek, bir başka deyişle dil ailelerinin evrimini göstermek, her ailedeki ana dillerin ilk biçimlerini olanaklar çerçevesinde ortaya koymak; b) Bütün dillerde sürekli ve evrensel olarak kendini gösteren güçleri araştırmak, tarihin bütün özel olaylarını açıklayabilecek genel yasaları bulmak; c) Kendi sınırlarını çizmek ve kendi kendisini tanımlamaktır.
Sayfa 34 - pdfKitabı okudu
Her türden dilsel olgunun koşulu, en az iki unsur arasında geçmesidir; bu unsurlar ardışık veya eşzamanlı olabilir. İkinci unsurun eksikliği, nerede ortaya çıkarsa çıksın, yalnızca görünüştedir.
Sayfa 127Kitabı okudu
Lacan hariç.
Eski ya da yeni hiçbir psikolog, dile gönderme yaparak, hatta onu düşüncenin aracı sayarak, hiçbir zaman dilin yasaları konusunda bir düşünceye varamamıştır. İstisnasız hepsi dili değişmez bir biçim ve yine istisnasız hepsi uzlaşımsal bir biçim gibi tasarlamıştır. Pek doğal olarak benim yatay düzlem dediğim düzlemde hareket ederler, ama dil her türlü seçimin dışında dayatılan, toplumsal eylemin durmak bilmeyen sonucu olduğu için, dikey sütunda göstergelerin kasırgasına neden olan, o zaman dili değişmez bir olgu ve uzlaşımsal bir dilyetisi langage] haline getirmeyi men eden toplumsal-tarihsel olgu konusunda en ufak bir fikirleri yoktur..
Sayfa 108Kitabı okudu
Karşılaştırmanın geçersiz olduğu bir tek nokta var: Satranççı taşları oynatmak ve dizge üstünde bir eylemde bulunmak amacını güder. Oysa, dil önceden hiçbir şey tasarlamaz. Dilin taşlan kendiliklerinden ve rastlantısal olarak yer değiştirir, daha doğrusu değişir.
Sayfa 139 - Çeviren: Berke VardarKitabı okudu
Reklam
Dil özgür değildir. Çünkü zaman, toplumsal güçlerin dil üstündeki etkilerini geliştirmelerine olanak sağlar. Böylece, özgürlüğü ortadan kaldıran süreklilik ilkesine varılır. Ne var ki süreklilik de zorunlu olarak bağıntıların bozulmasını, şu ya da bu oranda değişmesini içerir.
Sayfa 126 - Çeviren: Berke VardarKitabı okudu
Ben anlamıyorum siz de anlamayın diye paylaşıyorum.
Bir dil sistemini (biçimbilimsel bir sistemi), imler [signal] sistemini ortaya çıkaran değerlerin, ne biçimlerden ne anlamlardan ne göstergelerden ne de anlamlamalardan oluşmadığı üstünde ne kadar dursak azdır. Göstergelerin genel ayrımı artı anlamların genel ayrımı artı belli anlamların belli göstergelere, ya da tersi, önceden atanmış olması üstüne kurulu olan göstergelerle anlamlar arasındaki belli bir genel bağın ortaya çıkardığı özel çözümden oluşur değerler.
Sayfa 43 - Dilin İkili Özü ÜstüneKitabı okudu
Dilde de, satrançta da hem bir değerler dizgesi karşısındayız, hem de bu değerlerin değişimlerini izleriz. Bir satranç partisi, dilin bize doğal biçimde sunduğu görüntünün yapay bir gerçekleşmesini andırır. Bu karşılaştırmayı biraz derinleştirelim. Bir kez, oyundaki bir durum tıpkı dilin bir durumu gibidir. Nasıl dildeki bir öğe değerini, öbür öğelerin tümüyle kurduğu karşıtlık ilişkisinden alırsa, aynı biçimde taşların karşılıklı değerleri de satranç tahtasındaki konumlarına bağlıdır. Sonra, dizge hep bir anlıktır; bir konumdan öbürüne değişir.
Sayfa 137 - Çeviren: Berke VardarKitabı okudu
Cümle yalnız sözde, söylemsel dilde var olur, sözcükse her tür söylemin dışında, zihinsel hazinede yaşayan bir birimdir.
Sayfa 122Kitabı okudu
Sistem olarak, yani biçimbilim olarak bir dil üstüne yapılan her inceleme, tam da dilediğimiz üzere, biçimlerin kullanımı'nın incelenmesine ya da düşüncelerin temsili'nin incelemesine gelip çatar. Yanlış olan, kah (kullanımları dışında kendi başlarına var olan) biçimlerin, kah (temsilleri dışında kendi başlarına var olan) düşüncelerin bulunduğunu düşünmektir.
Sayfa 45 - Dilin İkili Özü ÜstüneKitabı okudu
62 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.