Hahoo ho! Hahoo ho! Evet doğru okudunuz... Bu parolayla yazıya başlamanın, Pal Sokağı Çocukları'na yakışır olduğunu düşünüyorum. Bu nida onların kendileri arasında bir parola. Birbirlerini bundan tanıyorlar. Kitabı okurken, çocuğa bürünüp okudum ama bitirdiğimde yeniden yetişkin halimdeydim ve gözlerim sızıntı içindeydi. Macaristan'ın yoksul bir semtinde geçen hikayede, bir Pal Sokağı çocukları var, bir de onların ezeli rakipleri Kızıl Gömlekliler. İlk önce bilye savaşıyla başlıyor ardından yürekten bağlı oldukları oynadıkları arsayla. İki grubun kıyasıya mücadelesiyle kazanılacak bir arsa! Oyun oynamak için başka bir yer yok çünkü. Kitabı Hakan Günday'ın sevdikleri arasında görüp, not etmiştim. İyi ki okumuşum diyorum şu an.
Çocuk kitabı olarak adlandırılan romanı, yetişkinlerde çok rahat okuyabilir ve o küçücük, demir karakterli çocuklardan çok şey öğrenebilirler. Janos Boka, Pal sokağı çocuklarının lideri olarak hayran olunası bir çocuk. Hele en küçükleri kahraman Nemecsek, ah Nemecsek üzdün, dağıttın beni. Gereb, yaptıklarına rağmen bile, gözümden düşmedi.Öyle ki, Kızıl Gömleklileri oluşturan çocuklara bile yeri geldi saygı duydum. Çocukluklarına bakmadan, kendilerinden büyük davranış sergilediler. Çoğu büyük insanda arzulayıp, göremediğimiz şeyleri...
Ben bu tarz kitapların, içimizdeki çocuğun okuması gerektiğini düşünürüm her zaman. Bir şeyleri hatırlamak, üzerinde düşünmek iyi geliyor insana. İyilik, dürüstlük, gerçek arkadaşlık, bağlılık. Siz de, Ferenc Molnar'ın bu başyapıtını mutlaka okuyun.