MUSTAFA KEMAL ATATÜRK
BAŞARIDA GURURU FELAKETTE ÜMİTSİZLİĞİ YENMELİYİZ
Sayfa : 104 - Tür : Biyografi, Felsefe
İlk yayın yılı: 10.2020
Destek Yayınları - Ocak 2025 de dinledim ( Storytel )
Tavsiye puanım 8 / 10
KONU : Gazi Mustafa Kemal'e ölümünden dört yıl önce, özel bir yasayla "Atatürk" soyadı verilir. Bu haber Ankara Radyosu'nda sevinçle duyurulurken, sunucu "Atatürk" yerine "Anatürk" der. Elbette bu bir dil sürçmesidir nihayetinde. Ancak bilinir ki Türkiye halkı Mustafa Kemal'i, hem bir baba hem de bir anne kadar sevmektedir. Mustafa Kemal'in yaşamına dair hiç duymadığınız bilgileri, bilinmeyen yönlerini ve derin acılarına rağmen yaratıcı yanını nasıl geliştirdiğini öğrenmeye hazır olun. O sadece kurucu bir lider değil, bugün dahi hayatımızı değiştirecek ölçüde etkili, tüm dünyaya ilham vermiş bir filozof devlet adamıdır.
YORUM: Yapılacak bir yorum yok Atatürk'e dair yazılan her şey zaten harika okumanızı veya dinlemenizi tavsiye ediyorum
Okuyanlar veya dinleyenler varsa yorumlarını merak ediyorum
Herkese keyifli okumalar...
NE ZAMAN BİR KİTAP AÇIP OKUSAN, BİR AĞAÇ GÜLÜMSER ÖLÜMDEN SONRA YAŞAM OLDUĞUNU BİLEN
"Savaş, nihayet meydan savaşı sadece karşı karşıya gelen iki ordunun çarpışması değildir. Milletlerin çarpışmasıdır. Meydan savaşı milletlerin bütün varlıklarıyla, bilim ve teknik alanındaki seviyeleriyle, ahlaklarıyla, kültürleriyle, kısacası bütün maddi ve manevi güç ve nitelikleriyle ve her türlü vasıtalarıyla çarpıştığı bir sınav alanıdır. Bu alanda, milletlerin gerçek güç ve kıymetleri ölçülür. Sonuçta yalnız maddi güçlerin değil, bütün güçlerin, özellikle ahlaki ve kültürel gücün üstünlüğü kesinlikle ortaya çıkar. Bu sebeple meydan savaşında yenilen taraf milletçe ve memleketçe, bütün maddi ve manevi varlığıyla yenilmiş sayılır. Böyle bir sonucun ne kadar feci olabileceğini tahmin edersiniz. Yok oluş sadece savaş alanındaki orduya ait olamaz. Aslında, ordunun mensup olduğu millet feci sonuçlara uğrar. Tarih, birtakım boş hayallerle, başlarındaki hükümdarların, hırslı politikacıların oyuncağı durumuna düşen istilacı orduların, istilacı milletlerin uğradığı bu çeşit feci sonuçlarla doludur. Gerçekte barış bizim için ne kadar faydalı ise, muhataplarımız için de o kadar faydalı ve lazımdır. Çünkü bundan sonra ülkemizin imar ve gelişmesi için çalışmak istiyoruz. Onların da bu gereği idrak etmemelerine olanak yoktur..."
"Herkes ulusal görevini
ve sorumluluğunu bilmeli,
memleket meseleleri
üzerinde o düşünceyle
düşünüp çalışmayı görev
edinmelidir. Türk milleti
ve Türkiye'nin çocukları bunu akıllarından bir kez
bile çıkarmamalıdır."