Hamlet "kocaman, neredeyse devasa bir entelektüel faaliyet"
sergilemesine karşın, "gerçek eyleme en az bunun kadar tiksinti"
duyar. Gerçek dünyayla bağı kopuktur Hamlet'in. Sürekli
düşündüğünden bir karara varıp da harekete geçemez. Düşünce
eyleme kılavuz olacağına ayakbağı olur.