Fethi Benslama

Fethi BenslamaÖlüm Siyaseti yazarı
Yazar
8.7/10
7 Kişi
37
Okunma
6
Beğeni
1.176
Görüntülenme

Hakkında

Fethi Benslama Tunus Salakta 3 Ağustos 1961 doğumlu, Paris Diderot Üniversitesi, Psikanalist ve Profesördür. 1972 yılında Fransa'ya taşındı ve o Georges Devereux ile çalıştı Sosyal Bilimler İleri Araştırmalar Okulu'nda Paris VII ve Antropoloji Üniversitesi (EHESS), psikoloji ve psikopatoloji okudu. Klinik psikolog (1985-2000) olarak çalıştı. 1987 yılında analist olarak çalıştı. 2000 yılında Paris VII Üniversitesi'nde Öğretim Görevlisi oldu.
Unvan:
Tunuslu Akademisyen, Psikanalist, Yazar.
Doğum:
Salakta, Tunus, 31 Temmuz 1961

Okurlar

6 okur beğendi.
37 okur okudu.
2 okur okuyor.
64 okur okuyacak.
4 okur yarım bıraktı.
Reklam

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Freud'un varsayımı, dinlerin etkililiğinin kaynaklarından bi­rinin yanılsama güçlerinde yattığı şeklindedir. Yanılsama, der, hata değildir; hezeyana yakın olsa da onun gibi yanlış değildir; gerçeklikle ille de çelişik olması, hatta gerçekleşemez olması gerekmez; bir çarpıtma da değildir. Yanılsama bir güçtür. Ger­çeklik nezdindeki her türlü inanılırlık teyidini reddederek, kendinin gerçekleşmesini hedefleyen, çok eski bir arzuya bağlı bir güçtür. Bu gücün kökeni, herkesin yaşamının herhangi bir anında karşı karşıya geldiği terk edilmenin çocuksu üzüntüsünde ve ümitsizliği önlemek için göz kulak olan babaya atfe­dilen güçle kıyaslanabilir bir koruyucu kuvvet icat ederek bu üzüntüden korunma iradesinde yatar. Bu nedenle, yanılsama, geçmişteki gerçek bir tehdide denk düşerken, bu tehdidin enerjik inkarıdır; öyle ki yanılsama artık çürütülemez bir hal alır. Bu çocuksu korkunun üstesinden gelinmesini ve Schil­ler'in dizeleriyle, "düşman yaşamla karşılaşma"dan çıkışı za­man içinde sağlayacak tek şey, yanılsama bekçisinin salıveril­mesi yönündeki ağır ilerleyen bir çalışmadır. Yanılsamanın kö­keni, geri dönüşünü önlemek istediği yaşanmış bir ümitsizlik­te yatar.
Sayfa 48 - Dinin Etkililiği Üzerine, İletişim Yayınları, PdfKitabı okuyor
İbn Mandhür'un belirttiği gibi: "Bir şeyin kökenini belirlemek onu bilgi yoluyla öldürmektir, onun kökenini o zaman [öldüğünde] bilmektir." Demek ki kö­ken, şeyin ölümüdür. Başka deyişle, yorumlama, özün ölümle bağlantılandırılma işlemidir, dolayısıyla kurucu edimi, sonsuz anlamlılığı açarak, sonluluğu baskın çıkartmaktan ibarettir.
Sayfa 52 - İletişim YayınlarıKitabı okuyor
Reklam
İslamcı ideolojide İslam dini artık nasıl oluyor da tek gönderge değil? Şu ana kadar ortaya çıkan öğeleri dikkate alarak bir ilk yorum yapabiliriz. Öyle gözüküyor ki, karma yeni mit olarak İslamcı ideoloji ancak dinin parçalanması sürecine tanık olunan toplumlarda mümkündür; dinin eski otoritesini yeniden kurmanın artık mümkün olamadığı ve yanına canlandıncıları ve başka destekçileri katmanın gerekli olduğu noktada mümkündür. Bir bütün oluşturan, tutarlı bir dünya oluşturan bir İslam geçmişte kalmıştır. Islamcıların "Müslüman Müslüman" olmadıklarını söyleyen Müslüman bir bilginin ifadesi, yüzyıl başı kuşağına dahil, "hep aynı kalan bir İslam" inancı sarsılmış bir insanın kafa karışıklığını açıklar. Sert bir hakikatin itirafıdır bu: İslami benliğin belirsizliği ve geçmişte olduğu haliyle insicamın eksikliği çağına girdik. Benliğin belirsizliği, her yerde, modern kimlik karmaşasının işaretidir. Bitmiş olan bir İslam vardır.
Sayfa 74 - İletişim Yayınları, PdfKitabı okuyor
Eski bir sistemi bü­tünüyle yeniden bulmak ve onun dogmasını tam anlamıyla uygulamak isteyen bir hareketin söz konusu olduğu sanılmak­tadır; köktenciliğin tanımı budur.
Sayfa 69 - Öz Bağışıklık, İletişim Yayınları, PdfKitabı okuyor
Henüz kayıt yok

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
Reklam
317 syf.
7/10 puan verdi
·
16 saatte okudu
Kitabı internetten görerek okumaya karar verdim. Yazara göre kitabın amacı: "İslami kökeni Freudçu yapıçözüm diline tercüme etmek" tir. Konular, İslam'ın bireyin psikolojik yapısına etkilerinden ziyade, İslamın köken ve kavram açısından incelenmesi şeklinde ele alınmış. Bu inceleme yapılırken de öncelikle İbn Arabi olmak üzere, İbn Rüşd, Curcani hatta Mevlana gibi ilim adamlarından alıntılar yapılmış. Tespitlerin Freudyen bir bakış açısıyla yapılmış olması "baba" figürü ya da "tabu" gibi konuların detaylı bir biçimde ele alınmasını gerektirmiş gibi görünüyor. Günümüzde, Hristiyanlık ve Yahudilikle alakalı pek çok psikanaliz incelemesi olmasına rağmen, İslam'la alakalı yeterli inceleme bulunmuyor. Kitap, bu eksikliğin doldurulmasında pay sahibi olabilir.
İslam'ın Psikanalizi
İslam'ın PsikanaliziFethi Benslama · İletişim Yayıncılık · 200516 okunma
101 syf.
10/10 puan verdi
·
3 saatte okudu
Benliğin parçalanması
Tek ve aynı nesnenin kendi benlik ideallerinin yerine geçmesi sonucunda birbirleriyle özdeşleşen topluluğun kendini kurban etmek, iftiralar, öldürme arzusu, dehşetin estetikleşmesi gibi Tanrı'nın kendilerinin imgesel bedene dönüşerek yansıdıklarını görüyor. Ataerkillik, yani atalardan kalma erkeksiliğin kadın bedenini hapsetme gibi kadınlığı çağrıştırabilecek her şeyi kökünden kazımaya uğraşmasıdır şeriat hukuku da buna açık örnektir. Kendileri üst-müslüman olarak görenlerin birkaç özelliğidir bunlar . Yazarın psikanaliz ile açıklamaya çalıştığı bastırılanın geri dönüşüne işaret ettiği birçok nokta var. Güncel haberlerin de etkisi var.
Ölüm Siyaseti
Ölüm SiyasetiFethi Benslama · İletişim Yayıncılık · 201921 okunma
Resim