Fevzi Köksal

8.0/10
2 Kişi
4
Okunma
0
Beğeni
270
Görüntülenme

Hakkında

1942 yılında Tonya’da doğdu, İlkokulu Tonya’da okudu, Yavuz Selim İlköğretmen Okulunda orta öğrenimini aldı ve Ankara Yüksek Öğretmen Okuluna seçildi. Liseyi burada bitirdikten sonra 1961 yılında Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi Fizik Bölümüne girdi. Fen Fakültesini 1965 te tamamladıktan sonra Asistan oldu. 1967 yılında Fizik mühendisliği diploması aldı, TÜBİTAK’ın doktora bursunu kazandı. 1969 yılında doktora tezini hazırlamak üzere European Common Research Center’in bursunu kazandı ve 1969-1972 yılları arasında Euratom’da (Veresa, İtalya) doktora tezini hazırladı ve A. Ü. Fen Fakültesinde (1972 yılında) sınavını verdi. 1977 yılında Doçent oldu. Öğretim Üyesi olarak aynı Fakültede çalıştı, 1980 yılında Alexander von Humboldt bursunu kazandı ve 1980-1981 yıllarında Almanya’nın Mainz kentinde, Johannes- Gutenberg Üniversitesinde araştırmalar yaptı, 1981 yılında Fizik dalında TÜBİTAK’ın teşvik ödülünü kazandı. 1982 yılında Profesör oldu ve 1983 yılında Ondokuz Mayıs Üniversitesi Fen Fakültesi Dekanlığına atandı ve aralıksız 12 yıl dekanlık yaptı. Aynı Üniversitede 9 yıl Fen Bilimleri Enstitüsü Müdürlüğü görevini üstlendi. 1999 yılında KASİAD ça Samsun’da yılın bilim adamı seçildi. 1999 yılında Ondokuz Mayıs Üniversitesi senatosunca TÜBİTAK’a bilim ödülü için önerildi. Türk Fizik Vakfı kurucu üyesidir. Saygın İngilizce dergilerde 111 makale yayınladı. 7 tanesi telif olmak üzere çevirilerde de Editörlük yaparak 21 kitap yayınladı. 15 doktora tezi ve 28 yüksek lisans tezi yönetti. 2009 yılında 44 yıl hizmet etmiş olarak emekliye ayrıldı. Evli ve 2 çocuk babasıdır, Almanca, İngilizce ve az İtalyanca konuşur.
Unvan:
Profesör Doktor
Doğum:
Trabzon, 1942

Okurlar

4 okur okudu.
7 okur okuyacak.
Reklam

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Kuantum mekaniğinin kurallarından birisi, sistemin son durumunu öngörmek için sistemin bütün mümkün durumlarının göz önüne alınması gereğidir, son durum sadece ölçme sonucu ortaya çıkar.
Tarihsel gelişime de baktığımızda 1906 yılında J. J. Thomson elektronların parçacık olduklarını göstererek Nobel ödülü aldı, sonra 1937 yılında da J. J. Thomson'un oğlu George Thomson elektronların dalga olduğunu göstererek Nobel ödülü aldı. Bu olay, bu şekilde devam etmektedir ve bugün G. Thomson'un dört çocuğundan herhangi biri bize fazlasını söyleyememektedir!!!
Reklam
Bununla birlikte, atom sözcüğü öne sürüldüğünde atomun içinde hareket ettiği 'boşluk' bir güçlük oluşturur, bu da üç bin yıl önce tartışma konusu olmuştur. Örneğin, boşluk hiçbir şey midir, sürekli midir, yahut daha küçük bölünemeyen parçacıktan oluşan bir parça mıdır? Atomlar bilimsel alemin bir parçası olmasına karşın, atomdaki boşluğun ne olduğu hala anlaşılamamıştır ve birçok bilim adamının kanaatine göre boşluk sorusu, evren ve gerçek hakkında büyük soruların kalbini oluşturmaktadır.
Mekanik sistemler nanoölçüde bile iyi ölçeklenebilir, oysa elektromanyetik ölçekleme yasaları, nanoölçekte, çarpıcı biçimde başarısız olur ve sıcaklık ölçekleme yasalarının doğruluğu değişkendir.
Ve ünlü Fizikçi Feynman'ın 1959'da 'dibe kadar daha çok yer var' anlamına gelen sözleri ile nanobilim hareket kazanmıştır.
Henüz kayıt yok

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
Reklam
Henüz kayıt yok
Resim