Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Fevziye Bayramova

Fevziye BayramovaAna - Cengiz Aytmatov'un Anne Şeceresi yazarı
Yazar
0.0/10
0 Kişi
1
Okunma
0
Beğeni
483
Görüntülenme

Hakkında

Asıl adı Fevziye Evhedi kızı Bayramovadır. 1968’de Saba Ortaokulunu tamamladı ve ilçe gazetelerinde çalışarak açıköğretimden lise mezunu oldu. 1968-1971 arasında Kazan Tiyatro Yüksekokulunda Yönetmenlik okudu. 1976-1978'de ailesiyle Moğolistan'da yaşadı.1989’da Kazan Devlet Üniversitesi Filoloji Fakültesinden mezun oldu. 2006’da Mercani Tarih Enstitüsünde Doktora tezini savundu. Çeşitli yıllarda Tataristan’ın önemli gazete dergilerinde ve Tataristan Kitap Neşriyatında redaktör olarak çalıştı. 1986’dan beri Tataristan Yazarlar Birliği üyesi. Ayaz İshaki ve Hadi Atlasi ödülü sahibi (Davutov, Raxmani 2009: 180-182). 1980’lerde Tatar Millî Azatlık hareketine temel attı ve onun yöneticisi oldu. 1991’de İttifak Tatar Millî Özgürlük Partisi reisi 1994 ve 2008’de Tatar Millî Meclisi reisi olarak görev yaptı. 2002 ve 2007’de Bütün Dünya Tatar Kongresi’nin Yönetim Kurulu üyesi oldu. Tatar, Rus ve Alman dillerinde yayımlanan toplam 33 kitabı bulunan yazar Tataristan'ın Yar Çallı şehrinde yaşamaktadır (Şemsutova 2003: 8-11). 1983’te “Bolın” adlı ilk romanı yayımlandı. Hikâyelerinde insan psikolojisini lirizm ile yoğurdu, bilhassa Tatar kadınının iç dünyasını ustaca ele aldı (Yarullina Yıldırım 2016: 180-189). Felsefi-ahlaki içerikli “Allalar Yalgışı, Yeki Yaña Matriarhat”, trajik içerikli “Herkĭmge Bĭr Koyaş”, Hadi Taktaş’ın feci hayatını, yaşadığı devrin çelişkili muhitini anlatan “Atılgan Yoldız”, Afganistan’da şehit olan Tatar gençlerinin hatırasına yazılan “Sandugaç Balaları”, Stalin rejimi afetini bizzat yaşayan kadınların faciasını anlatan “Bĭznĭ Onıtmagız” adlı piyesleri yazdı (Ganieva vb. 2007: 41-42). 1990’larda taşrada yer alan adaletsizlik, ahlaksızlık, milletin yaşadığı feci olayları ve amansız çatışma manzaralarını tarihi-belgesel temelde yazdı. Soñgı Namaz adlı romanında Tatar ailelerinin acıklı kaderi misalinde Rus-Çeçen savaşının dehşetini, Kırk Sırt adlı eserinde kolhozlaşma döneminde mülkü ellerinden alınıp memleketinden Sibirya’ya çalışma kamplarına sürülen soylu Tatar ailelerinin feci kaderini, Karabolak adlı 2006’de Almancaya çevrilip Almanya’da da yayımlanan belgesel romanında Rusya’nın Çilebe (Çilyabinsk) bölgesinde 1957’de patlayan “Mayak” Atom Santralinin bıraktığı nükleer kirliliğe maruz kalan Tatarların faciasını yazdı. Siyasi yazılar ve tarihle ilgili araştırma makaleleri de vardır. Tatarların özgürlüğü ve dini için mücadele veren milli kahraman Batırşa, Sibirya’nın son hanı Küçüm Han, Tatar tarihini aydınlatan Rus tarihçi, Stalin rejimi kurbanı Mihail Hudyakov, ömrünün bir kısmını Türkiye’de geçiren bilgin din adamı Abdürreşit İbrahimov ve ünlü Kırgız edibi Çengiz Aytmatov’un Tatar olan annesi hakkında tarihi eserleri mevcuttur (Zaripova Çetin 2018: 770). 2017'de Sibirya'dan Türkiye'ye göç eden Tatarlarla ilgili Hicret romanı yayımlandı ve aynı yıl yazar tarafından Türkiye'de yaşayan Tatarlara tanıtımı yapıldı.
Tam adı:
Fevziye Evhedi kızı Bayramova
Unvan:
Şair, Yazar, Tarihçi
Doğum:
5 Aralık 1950

Okurlar

1 okur okudu.
2 okur okuyacak.
Reklam

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Ata Beyt Mezarlığı
İşte şimdi onlar neredeyse yan yana yatıyorlar - baba ile oğul... 137 kişinin mezarları kızıl granitten, Cengiz, Aytmatov’un kabri ise apak mermerden yani kendisinin Ak Gemisi gibi. Sis arasından geleceğe doğru yüzerek yol alıyor gibi... Cengiz Aytmatov'un mezar kompleksi büyük bir zevkle işlenmiş. (Onda gereksiz süslemeler yok. Kabri Kırgız çadırı şeklinde, üstü biraz kaplanmış. Rölyefte yüzü ve en önemli yerde taş kitap var. Kapağında "Povesti gor i stepey" yazılmış. İçinde Cengiz Aytmatov'un imzası... Solda ise ak mermer taşa Kırgız ve Rus dillerinde “İnsana en zor olanı, her an insan olmaktır.” yazılmış. Altında Cengiz Aytmatov’un imzası var... Evet, her gün, hangi şartlarda olursa olsun insan olarak kalmak en zorudur. Yazar bunu kabir taşına da oydurmuş ve vasiyet etmiş... Yazar kabri belki de böyle olmalı, özellikle de Cengiz Aytmatov’un ki... Dualarımızı ettik, müzelere gittik, 1938 yılında kurşuna dizilenler arasında dört Tatarın olduğunu da ortaya koyduk, onların bazıları NKVD bazıları da ilçe komitesinde çalışmış...
Sayfa 144 - Bengü Yayınları
“Babam, kabirinnin kayda ikenin bilmim. Sina, Türekol Aytmatovka bagışlıym. Anam, sin biznin dürtibizni de terbiyalep üstirdin. Sina, Negryme Aytmatovaga, bagışlıym.” “Atam, kabrinin nerede olduğunu bilmem. Sana, Törekul Aytmatov’a ithaf ediyorum. Anam, sen bizim dördümüzü de terbiye ettin. Sana, Nagime Aytmatova'ya ithaf ediyorum.” Cengiz Aytmatov “Toprak Ana” diye adlandırdığı eserini bu şekilde anne ve babasının hatırasına ithaf ediyor... Bu eser Nagime Hanım'ın sağlığında yazılmış olup onun ağır hayatını tasvir ediyor... Nagime Hanım'ın mezar taşına da bu sözler yazılıyor. Çünkü Cengiz Aytmatov o zamanlarda babasının nereye götürüldüğünü ve gömüldüğünü bilmiyor. Bunları ise Nagime Hanım öldükten sonra 90'lı yılların başında ancak bilinecektir... ve Cengiz Aytmatov da, 80 yaşını doldurduğunda, babası ve Stalin kültünün kurbanlarının gömüldüğü Ata-Beyit mezarlığında, Tanrı Dağ’ın eteğinde defnedilecektir... ve yerle gök arasında, Nayman Ananın ak yazması olup son emanetini fısıldayacak: “Senin ismin nedir, hatırla, ismini hatırla! Senin ismin Mankurt değil, sen Colaman! Bu ben, senin annen! Colaman oğlum, sen neredesin?!” ور
Sayfa 62 - Bengü Yayınları
Reklam
Henüz kayıt yok

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
Henüz kayıt yok