Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Feyziye Özberk

Feyziye ÖzberkTalat Paşa yazarı
Yazar
7.9/10
12 Kişi
27
Okunma
1
Beğeni
779
Görüntülenme

Feyziye Özberk Sözleri ve Alıntıları

Feyziye Özberk sözleri ve alıntılarını, Feyziye Özberk kitap alıntılarını, Feyziye Özberk en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Osmanlı bir bakıma savaşın konusuydu,savaşa girmeseydi de savaşmak zorunda kalacaktı,İttihak Terakki,savaşa girmeden önce,9 Eylül'de kapitülasyonları kaldırdığını ilan edince Avrupa devletleri aralarındaki savaşı unutarak ortak nota verdiler.Güya Almanlar gizli müttefikimizdi.O da çatlak bir ses çıkarmadı.İngiltere,Fransa,Avusturya-Macaristan,Almanya,Rusya hepsi birleştiler;benzer notalarla'Bu kararı tanımıyoruz,sonra görüşürüz'dediler.
Sayfa 212Kitabı okudu
Almanya ile ittifakın önemli bir nedeni,bu anlaşma Çarlık Rusyası karşısında Osmanlı Devleti'ne güvence umudu olmasıdır.Almanya,o dönem Osmanlı'nın güçlü bir devlet olmasını istiyor.Çünkü Almanya'nın yararı,Osmanlı Devleti'nin kuvvetli olması ile gerçekleşebilir.Ayrıca Almanya'nın Osmanlı'yı bir müstemleke gibi eline geçirmesi mümkün değildir.Buna ne coğrafi ne de teknik imkânları uygundur.Almanya,Osmanlı Devleti'ni bir pazar olarak görmektedir.Osmanlı,güçlü oldukça ve ayakta durdukça menfaati devam edebilir.Almanya,İtilaf Devletleri gibi,Osmanlı Devleti'nin tarafsız kalmasını istemiyor,tam tersine Osmanlı ordusundan aktif yardım bekliyor.
Sayfa 208Kitabı okudu
Reklam
Bu planları değiştiren en önemli etkenlerden biri,özellikle 1850'den sonra petrolün bulunması ve petrolün önemli bir enerji kaynağı olmasıdır.Petrolün,Osmanlı egemenliğinde olan Arap topraklarında bulunması,Osmanlı üzerindeki rekabeti daha da kızıştırıyor.Artık İngiltere'nin düşmanı Almanya,dolayısıyla dostu Çarlık Rusyası'dır.
Sayfa 211Kitabı okudu
İttihatçılar parçalanmakta olan koskoca bir imparatorluğu devralıyor.Yeni rejim ilk büyük bunalımını,1907 Ekimi'nde yaşıyor.5 Ekim'de Bulgaristan tam bağımsızlığını ilan ediyor,bir gün sonra da Avusturya-Macaristan,Bosna-Hersek'in kendi imparatorluğuna katıldığını açıklıyor.Aynı gün,yani 6 Ekim'se Girit,Yunanistan ile birleşme kararı aldığını bildiriyor.Bab-ı Âli'nin yapabileceği pek bir şey yoktur.1878 Berlin Kongresi'ne katılanlara başvurarak durumu protesto ediyor.Çünkü ilk iki karar,bu kongre sonucu imzalanan antlaşmaya aykırıdır.Girit için ise Büyük Devletler garanti vermişlerdir.Ama büyük devletler,duruma Türkiye'nin lehine müdahele etmeyeceklerini açıklıyorlar.
Cumhuriyet ile Meşrutiyet arasındaki tayin edici farkı,Tevfik Çavdar şöyle açıklıyor:"Milli Mücadele döneminde dış politika çok netti.Meclis açıldıktan sonra yayınlanan bildirge amacın belirlenmesidir ve aynı zamanda 1921 Anayasası'nın temellerini de oluşturur.Orada 'Emperyalizme ve onun anası olan kapitalizme karşıyız ve mazlum milletleri temsil ediyoruz'denir"
İttihat ve Terakki Cemiyeti'nden kopan bir grup,1908 Eylülün'de Osmanlı Ahrar Fırkası'nı kuruyor.Bu partiyi kuran liberaller,genellikle Osmanlı toplumundaki zengin ve tutucu ailelere mensuptur.Yönetimde ademi merkeziliyetçilikten,dini cemaatlerin ve etnik grupların fiili özerkliğinden yanalar.Bu da İmparatorluğun Türk olmayan nüfusunun onları desteklemesini sağlıyor.Aynı zamanda onlar,hükümet müdahalesinin en az olduğu serbest bir ekonomik sistemi savunuyorlar.
Reklam
İttihatçılar parçalanmakta olan koskoca bir İmparatorluğu devralıyor.Yeni rejim ilk büyük bunalımını,1908 Ekimi'nde yaşıyor.5 Ekim'de Bulgaristan tam bağımsızlığını ilan ediyor,bir gün sonra da Avusturya-Macaristan,Bosna-Hersek'in kendi imparatorluğuna katıldığını açıklıyor.Aynı gün,yani 6 Ekim'de Girit,Yunanistan ile birleşme kararı aldığını bildiriyor.
Sayfa 160Kitabı okudu
İyi ki tarih hiçbir büyüklüğün gölgelenmesine izin vermiyor. Bu büyüklüğü Winston Churchill de kabul etmek zorunda kalıyor: “Şu amda mağlubiyeti bütün damarlarımda hissetmekteyim. Çok üzgünüm. Daha düne kadar ‘Çanakkale bizimdir’ diyordum. Çünkü bu savaşı kazanmak için askeri, parayı, cephaneyi her şeyi hesaplamıştım. Hepsinde çok üstündük. Yalnızca bir şeyi hesaba katmamışız… Mustafa Kemal’i… Bağrımda İngiliz gurur olmasa, Türkleri alnından öpmek, onları alkışlamak isterdim.”
Sayfa 314Kitabı okudu
Mustafa Kemal de Balkan Savaşı'na ilişkin önemli bir değerlendirme yapıyor:"Balkan Harbi,Türkiye'deki eski zihniyetin çöküşüdür.Türk ordusunun başında bulunan eski kumandanların iflasıdır.Bir taraftan iktidarda bulunan bazı kişilerin yetersizliği,diğer taraftan kof bir kumandan kadrosu ile memleketin en değerli kısmı,orduyu kullanmaya dahi muktedir olunmadan düşmana terk edilmiştir".
Sayfa 186Kitabı okudu
Arnavutların isyanında iki temel sebep vardır:Birincisi;bölgede sonradan uygulanmaya başlanan bazı yeni vergi türlerine halkın tepki göstermesi,ikincisi ise eğitim meselesidir.Arnavutlar 20-26 Ağustos 1909'da Elbasan'da yaptıkları Maarif Kongresinde okullarında Arnavutça eğitim yönundeki isteklerinin tatmin edilmesini ve eğitim hizmetlerine daha fazla para aktarılmasını istiyorlar.Bu isteklerinin hükümet tarafından yerine getirilmesi için baskı unsuru oluşturmak amacıyla silahlı toplantılar yapmaya başlıyorlar.Önce nasihat heyetleri gönderiliyor.Sonuç alınmayınca silahlı müdahaleye başlanıyor.
Sayfa 178Kitabı okudu
Reklam
İstanbul'daki İngiliz Sefiri Sir Gerard Lowther'a şöyle yazıyor:"Türkiye gerçekten bir Meşrutiyet idaresi kurar ve onu ayakları üstünde tutabilirse ve kendisi de kuvvetli bir hale gelirse,bunun sonuçları şu anda hiçbirimizin tahmin edemeyeceği yerlere ulaşacaktır.Mısır'daki etkisi çok büyük olacak ve Hindistan'da kendini hissettirecektir.
Sayfa 172Kitabı okudu
“Beni bir gün sokakta vuracaklar. Alnımdan kan akarak yere serileceğim. Yatakta ölmek nasip olmayacak. Ziyanı yok, varsın vursunlar. Vatan, benim ölümümle bir şey kaybedecek değildir.Bir Talât gider, bin Talât yetişir.”
Tarihin ve tecrübenin süzgecinden arta kalmış bir gerçek vardır. Türk tarihi incelenirse gerileme ve çöküntü nedenlerinin iktisadi sorunlara bağlı olduğu görülür. Tam bağımsızlık için şu kural vardır: Milli Egemenlik mali egemenlikle desteklenmelidir. Bizleri bu hedefe götürecek tek kuvvet ekonomidir. Siyasi ve askeri galibiyetler ne kadar büyük olursa olsun, iktisadi zaferlerle taçlandırılmadıkça payidar olamaz.
Makedonya Sorunu
Meşrutiyete giden en önemli etkenlerinden biri Rumeli'deki çete faaliyetleri ve Makedonya sorunudur. 1900'lerde Osmanlı Devleti'nin Rumeli toprakları Edirne, İşkodra, Yanya, Selanik, Manastır ve Kosova vilayetlerinden oluşuyor. Fakat Makedonya dendiği zaman Osmanlı'nın Selanik, Manastır ve Kosova vilayetlerinin kapsamına alındığı anlaşılıyor. Aslında Osmanlı Devleti'nde Makedonya adlandırması çok kullanılan bir tanım değildir. Berlin Kongresi'nden sonra Balkanlılar tarafından ortaya atılıyor. Osmanlı Devleti bunun yerine "Vilâyet-i Selâse" veya "Rumeli Vilayeti" diyor. 1900'lerden itibaren zaman zaman üç vilayet Selanik, Manastır, Kosova kastedilerek Makedonya terimi kullanılıyor.
Sayfa 50 - Kırmızı Kedi Yayınevi, İstanbul, 2021
Neden Selanik?
Makedonya'nın idare merkezi ve en büyük liman kenti Selanik'tir. Ordu merkezde buradadır. Ayrıca siyasi ve iktisadi olarak bölgenin en hareketli şehridir. Selanik yalnızca Balkanlar'ın kapısı olan büyük ticaret limanı değil yeni ve özgür düşüncenin gelişmesine uygun ortamdır. Batıya yakındır. Dolayısıyla padişahın kontrolünün çok fazla olduğu İstanbul'dan uzak ve rahat bir kültür merkezidir. 170.000 olan nüfusunun büyük kısmı Türk olmakla birlikte sırasıyla bunu Sefared Yahudileri, Rumlar ve Bulgarlar izler. Ayrıca Selanik demiryolu ile İstanbul, Belgrad ve Viyana'ya doğrudan bağlantılıdır. Bu konumuyla aynı zamanda çeşitli dillerin, dinlerin, kültürlerin düşüncelerin, politik akımların kaynaştığı ve çatıştığı bir merkezdir. Söz konusu yıllarda Selanik İstanbul'dan fazla milletlerarası bir kişilik ve renk taşımaktadır. Bu kozmopolit özelliğinde dolayı gençler kolaylıkla yabancı dilleri öğreniyor, rahatça konuşabiliyorlar. Hayli güçlü ticaret burjuvazisi yetişmektedir. Sosyal hayatı bakımından Avrupa kenti görüntüsündedir. Ordu merkezi olması dolayısıyla çok sayıda asker ve yüksek rütbeli subay bu kentte yaşar.
Kırmızı Kedi Yayınevi, İstanbul, 2021, s. 55-56.
104 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.