YALNIZLIĞIN YANSIMASI
.
Tek dostumu toprağa armağan ettim, kendimi de yalnızlığa.
.
Kaç zaman oldu hatırlamıyorum okuyalı #yalnızlığınyansımasını . Kısacık bir okuma gibi duran, fakat okuduğunuz anda sizi sarsan, düşündüren ve derinlere sürükleyen bir kitap. Biraz melankolik, biraz yadsınamaz gerçekler ile iç dünyanıza dokunan, sonunda da yalnızlığınızla yüzleştiren, sarsıcı bir kurgu.
Profesör olan Adem Bey, üniversitede halen derslere girmekte ve sonrasında da yalnızlığı ile baş başa bir hayat sürmektedir. Çok sevdiği eşini kaybettikten sonra kızı ile de arası bozulmuş ve resmen Şule Hanım bu dünyadan göçeli beri nefes alışına lanet eder olmuştur. Bir an önce eşinin yanına göçüp gitmek için zamanını kollasada, buna cesaret edememektedir bir türlü. Onun yerine dert ortağı kara kaplı defterine yazmaktadır konuşmalarını, yaşadıklarını.
Bir gün derse giderken emektarı arızalanır sahil kenarında. Ve orda denize doğru, elinde kitabı ile İsa ile tanışır beklenmedik anda. Onun hayata umutla bağlanmasının ardındaki gerçeği ise günler sonra gittiği otel odasında öğrenecektir bir kapı arkasında...
Kapı komşusu Hatice Hanım, piposu, siyah kapaklı defteri, İsa ve beklenmedik bir son ile okuduklarım neydi böyle diyeceksiniz adeta. Yer yer hüzünlenecek, bazen ' bir toparlan salma kendini bu kadar arkadaş ' diyerek yaşanılan mutlu an'ların fark edilmesini sağlamak isteyeceksiniz.
İyisi mi, siz derin anlamlar çıkaracağınız bu ters köşe kitabı #mutlakaokuyun arkadaşlar. Sonrasında tekrar bir konuşalım, beni anlayacaksınız . Keyifle.
.
.
