Kitap her ne kadar ismiyle de dikkatimi çekmiş olsa da konusu itibariyle benim dikkatimi daha çok çekti. Toplumsal cinsiyet rollerinin yer değiştirdiği bir toplumsal düzeni konu alıyor. Ataerkil toplum düzeninin yerine anaerkil toplum düzeninin hakim olduğu, erkeklerin toplumda hiçbir anlamı olmadığı, isimlerinin dahi olmayışı, toplumda bir köle olarak var oldukları, söz hakkına bile sahip olamadıkları bir toplum düzenini konu ediniyor. Konu içerisinde tüm toplumsal cinsiyet konusuna dair kavram setlerini görebiliyoruz. Örneğin; Köle-efendi diyalektiği, güzellik algısı, şiddet, kadın hegemonyası, sınıfsal farklılık ve statü farklılıkları, hiyerarşik konumlar, yönetim, bir toplumsal düzen ve düzenin bozuluşu vs. kavramlarını ele alıyor. Başlarda kitap sürükleyici bir şekilde ilerlerse de sona doğru bu sürükleyiciliğini yitiriyor. Yine de okunması gereken kitaplar içerisinde olabilir.