Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Firudin Ağasıoğlu

Firudin AğasıoğluTaşbaba yazarı
Yazar
7.7/10
3 Kişi
8
Okunma
3
Beğeni
756
Görüntülenme

Hakkında

6 Mayıs 1947'de Vedibasarda doğan F.A.Cəlilov orta okulu Bakü'de (1966) bitirdi, BDU-nun filoloji fakültesine girdi, 1972-1994 yıllarında aynı fakültenin Azerbaycan dilbilimi sandalyede Görevlisi, öğretmen, doçent ve profesör olarak çalıştı. O, pedagojik fəaliyətlə sıra bilimsel araştırmalarla da meşgul olmuş, bileşik cümle sintaksisindən adaylık (1978) ve dilbilim ilminin en zor ve karmaşık alanı sayılan morfonologiya konusunda doktora (1989) tezini savunmuştur. Onun Türk dillerinin morfonologiyasına ait yazdığı monografi (1988) Türkologiyaya halen ilk örnek sayılır ve Azerbaycan ve Türkiye üniversitelerinde ders kitabı olarak kullanılmaktadır. F.Cəlilov Türk dilleri ile birlikte Türk halklarının tarihi, mitolojisi ve etnografyası hakkında 200'den fazla bilimsel makale ve 20 kitap yazmış, eserlerinin bir bölümü yabancı ülkelerde yayımlanmıştır. Onun «Azerbaycan dilinin morfonologiyası» (1988) kitabına bu alanda sadece Azerbaycan dilçiliyində değil, Türkologiyaya ilk temel araştırma gibi Uluslararası Türkoloji kurultay (1996) adına ödül verilmiştir. Bilimsel-popüler makalelerini çoğu zaman Ağasıoğlu imzası ile yazan F.Cəlilovun «Azerbaycan Türklerinin islamaqederki Tarihi" konusundaki seri makaleleri bilimsel çevreler ve ictimaiyət tarafından takdir. F.Cəlilov Türkoloji alanındaki hizmetlerine göre Atatürk'ün kurduğu Türk Dil Kurumunun muhabir üyesi (1996), sonra Onursal Üyesi (2000) seçilmiştir. "Türk Ocağı» ona bilge sanı bildirdi. O, eğitim alanında yaptığı reformlara göre Akad. Yusif Memmedeliyev adına ödül almıştır.
Doğum:
6 Mayıs 1947

Okurlar

3 okur beğendi.
8 okur okudu.
13 okur okuyacak.
Reklam

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Akdeniz sahillerinde Türklerin tarihi varlığı Yunan ve Latin dillerinin yaranmasından, Yunan-Rum dünyasının da ortaya çıkmasından çok öncedir.
Çok zaman ilmi edebiyatta, o cümleden popüler yazılarda taş baba ve taş ninelere yanlış olarak balbal denilmektedir, halbuki bu dikilitaşların görünüşü de, yapılma amaçları da farklıdır. Balbal, mezarda yatan adamın savaşta öldürdüğü düşmanlarının simgesi (sembolü) idi, onların ruhu öteki dünyada mezar yiyesine hizmet etmeliydiler. Bedizci adlanan heykeltraşın yontup düzelttiği taş baba, bengütaş mezarın yanına tek-tek konulduğu halde, balbalları" sayı birden bine kadar olurdu.
Reklam
Elbette, görebilirler, ancak Türk tarihini yazan kara gözlüklü tarihçiler böyle tarihi belgeleri görmek istemiyorlar, Urmu teorisinden haberi olmayan Türkoloklar ise isteseler de göremezler.
Sayfa 132Kitabı okudu
Çocuk isteği ile taş nineleri ziyaret etme geleneği bazı Türk bölgelerinde bugün de davam etmektedir.
Çok zaman ilmi edebiyatta, o cümleden popüler yazılarda taş baba ve taş ninelere yanlış olarak balbal denilmektedir, halbuki bu dikilitaşların görünüşü de, yapılma amaçları da farklıdır. Balbal, mezarda yatan adamın savaşta öldürdüğü düşmanlarının simgesi idi. Bedizci adlanan helkeltraşın yontup düzelttiği taş baba, bengütaş mezarın yanına tek-tek konulduğu halde, balbalların sayısı birden bine kadar olurdu. Böylece, konulma yeri, yapılma amacı ve görünüşü ile ayrılan balbalın diğer dikilitaşlardan farklı özellikleri vardır. L. R. Kızlasov da doğru olarak kayd eder ki, 'balbal' sözü taş baba üzerine değil, balbalların üzerine yazılırdı. Bilge kağanın abidesi yanında Tölis şadın adı yazılmış, balbalı konmuştur. Görüldüğü gibi, ölenin mezarı yanında balbalı dikilen insanlar da sıradan birileri olmayıp, savaşta öldürülen tanınmış şahıslardır ve onların balbalını koymak onları öldürenin şöhretini arttırırdı. Bilge kağan ve Kültigin abide kompleksinde ise balbalların dizisi 3km'ye uzanır. Ölenin fiziki görünüşü ve belli detayları bolca aks ettiren taş babalardan farklı olarak, balballar sadece azıcık yontma-oyma çizgilerle insan figürü olan kötü yapılmış ve öldürülmüş düşman sayısını bildiren mengir tipli taşlardır.
Henüz kayıt yok

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
Reklam
145 syf.
7/10 puan verdi
Taşbaba'dan Tarih Öğrenmek
Göçebe bozkır kültürünün en önemli özelliği yerleşik kültürlerin ürettiği sanat eserlerini tam manasıyla ortaya koyamamasıdır. Bu nedenle mezar kültü ve ondan kaynaklı sanatsal yapılar kültür tarihi için yüksek önemi haizdir. Taşbabalar bu nedenle Türk tarihinin önemli bulgulara ulaşmak için önemli bir ip ucuna dönüşmektedir. Firudin Ağasıoğlu bu gerçeği layıkıyla tespit ederek, Taş babaların izinden teorisini Türklerin tahmini göç yollarının deşifre edildiği Urmu Teorisiyle kesiştirmektedir. Böylelikle hem Urmu Teorisi için güçlü bir kanıt Taşbabalar sayesinden öne sürülmekte hem de bu sayede en ince ayrıntısına kadar bu kadim taşlar anlatılmaktadır. Türk tarih ve kültürünün bu önemli figürlerine bu şekilde bir önem yüklenmesi tarihe karşı olan ödevin ne derece ciddiye alındığının kanıtı gibidir... Azeri araştırmacının eserinin dil ve yazım hatalarının üstesinden gelerek bir tercümesi yapılsaymış daha iyi olurdu. Resimlerin canlı ve kuşe kağıda basılı olması eserin kıymetini iki katına çıkarırdı. Her şeye rağmen önemli bir eser, bu tip yayınların çoğalması tarihimiz için büyük bir kazanç
Taşbaba
TaşbabaFirudin Ağasıoğlu · Bilgeoğuz Yayınları · 20146 okunma
145 syf.
·
Puan vermedi
Tarih gözünüzün yaşına bakmaz!
Bu okuduklarınız (URMU TEORİSİ), Türk tarihinde tek bir damla ama, sel olmaya hazırdır! Bizden çalınan ve bizim de unuttuğumuz tarihimizi, Başbuğ ATATÜRK'ün yaptığı gibi geri almazsak, Budun ve Ulus olarak yine Yokoluş yoluna gireriz! Tarih gözünüzün yaşına bakmaz, tekrar eder! Akan ŞAHİN 13.10.2023
Taşbaba
TaşbabaFirudin Ağasıoğlu · Bilgeoğuz Yayınları · 20146 okunma