Francesca Cavallo yazar, girişimci ve sahne direktörüdür. Her zaman en çok satan kitabı olan Asi Kızlara Uykudan Önce Hikayeleri'nin yaratıcısı. Asi Kızlara Uykudan Önce Hikayeleri, Kasım 2016'da Timbuktu Labs (ortağı Elena Favilli ile birlikte kurduğu medya şirketi Francesca) tarafından yayınlandı. Çalışmaları 30 dile çevrildi (Faroe dili ve Galce dahil). Timbuktu Dergisinin yaratıcılarından biridir, Nisan 2011'de Apple App Store'da çocuklar için hazırlanan ilk iPad dergisi
Timbuktu'nun kurucularından önce Francesca, sahne yönetmeni, oyun yazarı ve sosyal bir yenilikçi olarak çalıştı. Güney İtalya'da Sürdürülebilir Hayal Dünyası Festivali Sferracavalli'nin kurucusu.
Francesca Taranto (İtalya) doğumlu ve Venedik, California'da yaşıyor.
Kadınlar için yazılmış kitaplar çok az olduğu için bu tarz kitaplar benim için çok değerli oluyor. Bu harika kitabı sadece kız çocukları değil erkek çocukları da hatta bütün yetişkinlerde okumalı. Kitaptaki kadınları okuyorken bir yandan da internetten kadınları araştırdım. İçimden o kadar çok "keşke bu kitabı ilk çıktığı zamanlarda okusaydım" dedim ki. Kitapta ki çizimlerde harika, kitaba ayrı bir güzellik katıyor. Kitabı okurken o kadar çok düşündüm ki böyle harika bir kitap niye yasaklanır diye ve tabii ki sonra cevabını da kendi kendime verdim; çünkü bu kitap, bize kadın olmayı, kadın erkek eşitliğini, her zaman bütün zorluklarla mücadele etmeyi, istediğimiz şeyleri kazanana kadar savaşmayı öğretiyordu bize. Bir kitapta bunlardan daha tehlikeli ne olabilirdi ki.
Bu harika kitabı mutlaka okuyun ve tanıdığınız herkese okutturdun. Özellikle kadın düşmanı insanlara, sen kadınsın beceremezsin diyen beyin yoksunlarına okutun ki görsünler harika ötesi kadınları, kadınların istediği her şeyi kazandıklarını.
Elena Favilli ve Francesca Cavallo ikinize de çok teşekkür ederim beni bu kadar çok harika ötesi kadınlarla tanıştırdığınız için.
Birinci kitap için duyduğum olumlu düşünceler bu kitap içinde geçerli.
Bu kitapta harika ötesi. Çok beğendim. Bu kadar harika kadını bir arada görmek çok hoş bir duygu. Kitapta Selda Bağcan'ı görmek beni mutlu etti, benim kitapta en çok görmek istediğim kişi Aysel Gürel'di. Aysel Gürel kızlara, kadınlara çok destek veren bir kadındı ve harika işler çıkarmıştı.
Umarım bu tarz kitaplar daha da artar ve daha fazla harika kadın hayatımıza girer.
Umarım, kızlara, kadınlara bundan sonra hakettikleri değer verilir.
Umarım...
Cinsiyetçi masallarla büyüdük biz. Evde oturup prensimizi beklemek zorunda olduğumuz, kurtarılmak için erkeklere muhtaç olduğumuz, kahraman değil daima pasif prensesler olduğumuz masallar. Bilinçaltımıza maceraya atılmak değil gerçek aşkı bulmak işlendi. Bu gerçekle yüzleştiğimde masallara küsmüştüm. Kadını kadına kırdıran, özgür ruhlu kadınları cadı diye lanetleyen, evinde otur prensini bekle kızım mesajı veren masallara küsmüştüm. Ama seneler sonra bir masal kitabı okudum. Bu kitapta prensesler yok. Güçlü kadınlar var, masalların yan figürü değil ana kahramanı olan kadınlar. Ülkelerini kurtaran kadınlar, zorluklarda yetişip büyük başarılar kazanan kadınlar, bilim insanları, sanatçılar.. Bu, bizim bildiğimiz masallardan değildi. Ve ben eğer 18'imde dahi bu kadınlara bakıp gururla gözyaşı döküyorsam, minik kız çocuklarının bu kitabı okuduğunda ne denli güçlü hissedeceklerini düşünemiyorum bile. Kendi kahramanı olan kızlar yetişecek, bambaşka bir nesil.