Francisco J. Ayala

Francisco J. AyalaBen Maymun muyum? author
Author
7.8/10
79 People
242
Reads
9
Likes
1,892
Views

Francisco J. Ayala Posts

You can find Francisco J. Ayala books, Francisco J. Ayala quotes and quotes, Francisco J. Ayala authors, Francisco J. Ayala reviews and reviews on 1000Kitap.
Zihnin aydınlatılamaz gizemlerle dolu olduğuna inan­mıyorum; kanımca bunlar insanların bilimsel yöntemlerle çözüp, felsef i analiz ve tefekkür yoluyla ışık tutabilecekleri bulmacalar. Önümüzdeki ya n ın yüzyılda ya da o civarda bu bulmaca l ardan birçoğ u nun çözüleceğine her şeyine id­ diaya girerim. İşte o zaman "kendini tanı" uya r ısına kula k verme yolunda epey ilerlemiş olacağı z .
Bilimde evrim haricinde de birçok güçlü kuram var­ dır. Güneş-merkezlilik kuramına göre, güneş dünyanın değil, dünya güneşin etrafında döner. Atom kuramı bü­ tün maddelerin atomdan oluştuğunu söyler. Hücre kura­ mı canlı olan her şeyin hücrelerden oluştuğunu savunur. Evrim kuramına göreyse, organizmala r ortak atalardan gelmiştir. Daha yakın döneme ait ortak ata l an olan türler, son ortak atalan daha uza k ta olan türlere göre birbirleri­ ne daha fazla benzer. İnsanlar ile şempanzelerin biçimlen­ me düzeni [ con f i g u r a tion] ve genetik yapılan bakımından benzerlikler i babun, fi l ya da kangurularla olan benzerlik­ lerinden fa z ladır. Birçok tür vardır; çünkü organizmalar kuşaktan kuşağa aşamalı ola r a k değişir ve farklı soylar farklı çevrelerin etkisiyle farklı şekillerde değişir
Reklam
Atom Kuramı
Keza atomların varlığı hakkındaki doğrudan gözlemler de atom kuramına pek bir katkı sağlamaz; zira bu kuram atomların var olduğu gibi basit bir iddiadan çok daha fazla bilgi içerir.
Evrim kuramı birbiriyle ilişkili üç farklı konuda açıklamalarda bulunur
(1) Evrim olgusu, yani organizmaların ortak bir kökenden türemiş oldukları; (2) evrimin tarihi, yani soyların birbirinden ne zaman ayrıldığına ve her soy­da gerçekleşen değişikliklere dair ayrıntılar; (3) evrimsel değişikliğin gerçekleşme süreçleri ya da mekanizmaları
evrenin biçimlenme düzeni ve galaksilerin kökeni hakkın­ da da bütün ayrıntıları bilmiyoruz, ama bu yüzden galak­silerin var olduğundan şüphe etmiyoruz ya da bunların temel özellikleri hakkında tüm öğrendiklerimizi çöpe atmı­yoruz. Evrimsel biyoloji şu anda bilimsel araştırmanın en etkin alanlarından biri ve diğer alanlardaki ilerlemelerin de desteğiyle sürekli kayda değer yeni keşifler yapılıyor.
Biyolojik evrim bizi çevreleyen dünyanın üç temel özelliğini açıklıyor
1-Canlı varlıklar arasındaki benzerlikler, 2-hayatın çeşitliliği 3-or­ganizmaların uyum sağlamaları (neden hayvanların gör­mek için gözü, uçmak için kanatları ve suda nefes almak için solungaçları vardır?). Evrim insanların yeryüzünde ortaya çıkışını açıklıyor ve diğer canlı varlıklarla ilişkile­ rimizi ortaya seriyor. Evrim şu anda biyologların dünyayı anlamak için kullandıkları temel düzenleyici ilkedir. 20. yüzyılın en büyük evrimcilerinden biri olan Theodosius Dobjanski'nin belirttiği gibi, "evrimin ışığı olmaksızın bi­yolojide hiçbir şey anlamlı olmaz".
Reklam
Hücrenin çekirdeğinde yer alan dNA, yine orada me­sajcı RNA'ya dönüşür. Bu mRNA, çekirdekten hücrenin ana gövdesi olan sitoplazmaya ilerler ve burada proteine ya da polipeptide çevrilir. Polipeptidler proteinleri oluşturur; bazı proteinlerde birden fazla polipeptid vardır. Ör n eğin atardamarlarımızda ve toplardamarlarımızda dolaşan
Kısa Tarihçe
Organizmalar çağlar içinde daha alçak biçimlerden daha yüksek biçimlere doğru evrilir, bu süreç bugün de devam etmektedir ve her zaman zirve noktası insanlardır. Organizmalar alışkanlıkları sayesinde ortamlarına uyum sağladıkça, değişiklikler meydana gelir. Bir organın ya da yapının kullanılması onu güçlendirir, kullanılmaması silinip gitmesine neden olur. Örneğin, bir atletin sağlam kaslar geliştirdiğini görürüz, apandisit gibi kullanılmayan organlarsa ölüp gider.
Sayfa 14
Kısa Tarihçe
Büyük Fransız doğabilimci Jean-Baptiste Lamarck, canlı organizmaların bir ilerlemeyi temsil ettiği ve insanların en yüksek biçimi oluşturduğu görüşünü savunuyordu. Lamarck 1809'da, Darwin'in doğduğu yıl basılan Philosophie Zoologique (Zoolojinin Felsefesi) adlı kitabında, ilk geniş kapsamlı evrim kuramını ortaya attı.
Sayfa 14
Gidiş yolu yanlış ama sonuç doğru :)
Modern evrimci fikirlere en yakın fikirler, Nazianuslu Gregorius ve Augustine gibi erken dönem Hristiyan yazarların iddialarıydı; Gregorius ve Augustine, bütün bitki ve hayvan türlerinin oldukları halleriyle Tanrı tarafından yaratılmadığını, bazılarının eski zamanlarda Tanrı'nın başka yaratılarından geliştiğini söylüyorlardı. Saikleri biyolojik değil diniydi. Bazı türlerin ancak Tufan'dan sonra ortaya çıkmış olması gerekiyordu, çünkü bütün türlerin temsilcilerini Nuh'un Gemisi gibi tek bir vasıtanın içinde toplamak mümkün değildi.
Sayfa 13
432 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.