Franco Ferrucci sözleri ve alıntılarını, Franco Ferrucci kitap alıntılarını, Franco Ferrucci en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Giderken sevdiğim kadının sesini yanımda götürdüm, bir yemin ya da bir çalıntı gibi. Öbür dünyanın hatıralardan uzak bir yer olmasını diledim, buzlu vadiler gibi, yeni doğmuş bir bebeğin zihni gibi.
Gençliğin sona ermesi sizi gerçekle yüzleşmeye zorlar. Basit bir gerçeği kabullenmek zorunda olduğunuz noktadır bu: Ancak varolanı değiştirebileceğiniz gerçeğini. Ben de bu gerçekle barışmaya karar verdim.
Ayrıca, tehlikeli bir şekilde zayıflamış olan cinsel isteği güçlendirecek bir şeyler yapmam gerekiyordu. Onları daha çekici kılabilir miyim düşüncesiyle, hem kadınların hem de erkeklerin kol ve bacaklarını örtecek giysiler icat etmeye karar verdim. Üreme organları planımda çok önemli bir yer tuttu; o kadar görünmez oldular ki sonunda insanlar onların hayalini kurmaya, hatta yüceltmeye başladılar. Mükemmel bir hile oldu bu. Çıplakken kısa süre içinde sinir bozucu bir bıkkınlık uyandıran insan vücudu, kumaşların altına girince anlaşılmaz bir ateşle sarmalanır. İşte size göz bağcılığın gücü.
“Hepimiz, her zaman, elimizden ne geliyorsa yapmak zorundayız ama sonucu biz belirleyemeyiz. Her savaşı kaybedebilirsin ama kendinle olan savaşı asla.”
Benim için iç huzuruna kavuşmanın tek yolu çalışmaktır. Muhteşem dağlar oydum. Sevgili bitkilerimin yapraklarına ve okyanus kıyılarındaki kumlara düşen ışığa nüanslar vermek için uğraştım. Gün batımının bir saatinden diğerine ince kontrast farkları elde ettim. Tırtılların üzerindeki desenleri tasarladım ve binlerce çiçek yarattım. Taçyapraklar üzerinde çalıştım ve ağaç gövdelerini doğrultup canlı sütunlara dönüştürdüm. Durgun sulara nilüferler serpiştirdim ve kelebek kanatlarına göz alıcı şekiller çizdim.Kış günlerinde yağan kar takımyıldızlara benziyordu, kar tanesinin biçiminin mikroskopla görülebilmesindan milyonlarca yıl önce. Her hücre, uzak diyarları düşlerken çizdiğim bir haritaydı, hayali bir ülkenin haritası.
Dünya can çekişiyormuş gibi göründü gözüme. Kendi kusurları içinde sıkışıp kalmıstı; duvarları çöktü çökecek ama kapıları sıkı sıkıya kilitli bir hapishane gibi.