Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Françoise Balibar

Françoise BalibarEinstein - Düşünmenin Keyfi yazarı
Yazar
8.9/10
9 Kişi
49
Okunma
1
Beğeni
1.719
Görüntülenme

Françoise Balibar Gönderileri

Françoise Balibar kitaplarını, Françoise Balibar sözleri ve alıntılarını, Françoise Balibar yazarlarını, Françoise Balibar yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
" Benim gibi bir insan, bütünüyle kişisel ve anlık şeylerle ilgilenmekten aşama aşama uzaklaşıp tüm çabasını, şeyleri entelektüel bakışla kavramaya adadığında, gelişmesinde kesin bir dönüm noktasına ulaşır. Benim gibi bir insanın varlığında temel olan, onun yaptığı ve karşılaştığı şeyler değil, düşündüğü 'şeyler' ve bu şeyleri 'nasıl' düşündüğüdür."
Bütün dünyada çocuklara, bilimin Meryem Ana'sı Marie Curie'nin allanıp pullanış efsanesi anlatılır, okulun özgürleştirmekle yükümlü olduğu kızlara Curie bir model gib sunulur.
Reklam
Gerçekten de, Einstein fizik alanındaki yaşamını böyle bitirdi: İlerlemiş yaşı ve görkemli geçmişi dolayısıyla nezaketle ve saygıyla dinlenen, bu arada kimsenin anlam veremediği saçmalamalarını bitirmesi beklenen yaşlı bir dede gibi.
..” insanların yasa önünde eşitliğini, konuşma ve öğretim verme özgürlüğünü kabul etmeyen” bir hükümetin buyruğunda olmak istemediğinden...
.. dünyanın içinde bulunduğu mekân, kafamızda doğal olarak canlandırdığımız gibi üç boyutlu bir uzay değil, dört boyutlu bir “uzay”dır - bildiğimiz üç boyutlu uzayın, zaman boyutu ile büyümüş biçimidir.
.. yere “düşen” bütün cisimler, bunu aynı hareketi yaparak gerçekleştirir... Galileo’nun vaktiyle gözlemiş olduğu gibi.
Reklam
Uzayın eğimli olduğunu söylemek, bir noktadan bir başka noktaya giden en kısa yolun, Euklid geometrisinde olduğu gibi, bir doğru değil, bir eğri olduğunu söylemektir. Başka bir deyişle, okulda öğretilen Euklid geometrisi bize dünyanın gerçeğini açıklamaz.
“ ... Her türlü deneyimden bağımsız olarak insan düşüncesinden çıkmış olan matematik, nasıl oluyor da gerçek dünyadaki cisimlere kusursuz olarak uygulanabiliyor? İnsan aklı deneyin yardımı olmaksızın, yalnızca kendi düşünme etkinliğiyle, gerçek cisimlerin kendilerine özgü niteliklerini keşfedebilir mi?... Bana öyle geliyor ki, matematik önermeler, gerçeklikle bağıntılı olmakla birlikte, kesin değildir; öte yandan, kesin olmakla birlikte, gerçeklikle bağıntılı değildir. “
Uzayın, içine yerleştirilen cisimler üzerine her zaman etkimesi ve bu cisimler tarafından değişikliğe uğratılması, kuşkusuz, genel görecelik kuramının getirdiği en büyük yeniliktir. İnsanlar kafalarının içinde, uzayı doğal olarak, içine cisimlerin yerleştirildiği ve içindeki uzayın bu cisimlerden etkilenmediği boş bir kutu olarak canlandırır. Klasik fizik -1915 yılına kadar- dünya hakkında kendiliğinden oluşmuş bu görüşü değiştirmedi. Newton, bu büyük kutunun içine yerleştirilmiş cisimler arasına kuvvetler, çekim kuvvetleri koydu; örneğin, dünya ile dünya yüzeyine doğru düşmeye bırakılan bir taş arasındaki kuvvetler. Ne var ki bu kuvvetlerin, söz konusu cisimlere bir hareketi, taşın düşme hareketini aktarmaktan başka etkisi yoktur; dünya çok ağır olduğundan, hareketsiz kalır. Bunlar uzayı değişikliğe uğratmaz. Şu anlamda ki, bunlardan biri “mutlaktır”: Onu hiçbir şey etkileyemez. Einstein dünya hakkında bambaşka bir görüş ileri sürer: Uzayın içinde yer alan cisimler -dünya, taş, güneş,siz, ben- onu değişikliğe uğratır ve başka cisimler tarafından meydana getirilmiş değişikliklerden etkileniriz.
Zamanın genişlemesinin etkisi, bir parçacığın yaşam süresinin, onun ışık hızına yakın bir hızla geçtiğini gözlemleyen bir gözlemci için, artmış gibi görünmesidir. Söz konusu genişleme, parçacığı gözlenebilir kılacak kadar büyük olabilir, oysa bu, saniyenin milyonda biri kadar bir süre için gerçekleşir.
Reklam
Bilinmeyen birinin yazdığı bir yazı: “Göreceliğin kısa tanımlanması: Evrende - bilebildiğimiz kadarıyla - tutunabileceğimiz hiçbir şey yoktur.” Einstein bu yazının altına kendi eliyle şunu eklemiştir: “Okundu ve onaylandı”. Bununla birlikte, “bilebildiğimiz kadarıyla” ifadesinin tartışılabilmesi gerekir. Çünkü söz konusu olan, sorgulanabilecek bir bilginin tartışılması değil, fizik kuramının temel aldığı şu ilkenin tartışılmasıdır: Dünya üzerinde ayrıcalıklı hiçbir düşünce yoktur.
.. hiçbir şey mutlak olarak hareketsiz değildir. ( Görecelik ilkesi)
“ Modern eğitim girişiminin, kutsal araştırma merakını şimdiye kadar bütünüyle boğmamış olması gerçek bir mucize. Çünkü bu kırılgan bitki, yüreklendirmeye, özellikle de özgürlüğe gerek duyar; bunlar olmazsa ölür. Gözlem yapma ve araştırma zevkinin zorlamayla ya da görev duygusu aşılamakla sağlanabileceğini düşünmek büyük hatadır. Sağlıklı, yırtıcı bir hayvanın bile, bir kırbacın sürekli tehdidi altında, aç olmadığı halde yemeye zorlanarak yırtıcılığını yitireceğini düşünüyorum. “
“ Dünyanın rasyonel ya da en azından anlaşılır olduğu inancının - bu inanç, din duygusuna bağlanır - , belirli bir çizginin üzerindeki her bilimsel çalışmanın temelini oluşturduğuna kuşku yoktur. Bu inanç, benim Tanrı kavrayışımı oluşturur. Bu aynı zamanda Spinoza’ nın da inancıdır. “
Bugün,1867'de,Marie Sklodowksa Curie doğdu.Curie nobel ödülü kazanan ilk kadın oldu,iki kez verilen ilk kişi ve hala iki farklı alanda ödülü alan tek kişi olma özelliğini sürdürüyor.Hayatına bir kadın olarak bir sürü 'ilk'ler sığdıran bu dahinin hakkında ayrıntılı bilgi için:
Marie Curie
Marie Curie
Dahiler Sınıfı: Marie Curie Atom Kadın
Dahiler Sınıfı: Marie Curie Atom Kadın
Marie Curie - Bilgin mi, Bilimin Meryem Ana'sımı?
Marie Curie - Bilgin mi, Bilimin Meryem Ana'sımı?
Marie Curie - Bir Bilimkadınının Olağanüstü Öyküsü
Marie Curie - Bir Bilimkadınının Olağanüstü Öyküsü
Çizgilerle Madame Curie
Çizgilerle Madame Curie
Madame Curie
Madame Curie
Marie Curie ve Atomların Sırrı
Marie Curie ve Atomların Sırrı
Marie Curie
Marie Curie
32 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.