Frank Furedi

Frank FurediKorku Kültürü yazarı
Yazar
8.4/10
38 Kişi
161
Okunma
8
Beğeni
1.284
Görüntülenme

Frank Furedi Sözleri ve Alıntıları

Frank Furedi sözleri ve alıntılarını, Frank Furedi kitap alıntılarını, Frank Furedi en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Tehlikeli yabancılarla dolu bir dünyada, bir insana güvenmek zor­ dur.
Sayfa 170Kitabı okudu
Bilememek ve bil­menin mümkün olmadığı duygusu, insanın fırsatları değerlendirme isteğini köreltir.
Reklam
Korku korkuyu besler ve pu­suya yatmış bizi bekleyen tehlikelerle ilgili spekülasyonlar yapma­mıza yol açar.
"Günümüzde, risk alma korkusu kahramanı değil kurbanı alkışlayan bir toplum yarattı. Herkesten, adeta bir televizyon programındaki bir yarışmacı gibi, en garip ve sira dışı insan olduğunu ve uzman yardımını en fazla hak eden kişi olduğunu ispatlaması isteniyor. Aktif olmanın değil pasif olmanın, cesaretin degil güvenliğin en önemli erdemler olduğu düşünülüyor. Sonuçta ortaya çıkan çaresiz bireyi avutmak için kendisine, krizler ve felaketlerle dolu bu dünyada hayatta kalmakla bile büyük bir iş başardığı söyleniyor." -Frank Furedi, Korku Kültürü, Ayrıntı yayınları, syf: 41 #felsefe #psikoloji #sosyoloji
İnsanlık, acı çekerek değil mücadele ederek, çoğu zaman da insanlara acı çektiren koşullara karşı mücadele ederek ilerlemişti. Bugün, mese­leye bu eleştirel yönden bakan kişiler, yabancılaşmaktan haz duyan kişilerin gölgesinde kalıyor; toplum, ortak yönümüzün güçsüzlüğümüz olduğunu söyledikçe, topluluk duygusunun temeli acı çekmek oluyor. Evet, kolektif bir duygu içerisindeyiz: kolektif tes­limiyet duygusu.
Sayfa 225Kitabı okudu
zihinsel ihtiyaçların olmadığı durumda, zihinsel zevkler mümkün değildir.
Reklam
Bütün budalaların başına gelen en büyük bela fikirlerle ilgilen­memeleridir ve can sıkıntısından kurtulmak için sürekli olarak gerçekliklere ihtiyaç duymalarıdır. Fakat gerçeklikler ya tatmin edicilikten uzak ya da tehlikelerle ·doludur; üstelik ilginç olmak­tan çıktıklarında yorucu hale gelirler. Fakat düşünce dünyası sı­nırsız, zararsız ve sakindir,
Korku, beklenmedik ve öngörülemeyen bir durumla karşılaşan insanın, zihnini yoğunlaştırmasını sağlayan bir mekanizmadır.
"Yeni bozuklukların, belirtilerin ve bağımlılıkların icadıyla birlikte, giderek artan sayıda toplumsal sorun tıbbileşiyor, yani insanın hiçbir etki edemeyeceği tıbbi sorunlara dönüştürülüyor. Bu eğilim, insanoğlunun sayısız eksikleri olduğunu ve insan potansiyelinin zayıflığını vurguluyor. İnsanın yaşamla baş edemediğine inanılıyor. Çeşitli travma ve bozukluklar yaşayan insanların sayısının bu kadar yüksek çıkması, zavallı insanoğlunun gündelik yaşamın risklerine karşı sürekli gözetim altında tutulup korunması gerektiği inancını daha da pekiştiriyor." -Frank Furedi, Korku Kültürü, Ayrıntı yayınları, syf: 39 #felsefe #psikoloji #sosyoloji
“Komşusuz mahalleler” yan yana yaşayan ve mekansal olarak birbirine yakın olan, ancak bunun dışında birbirinden yalıtılmış halde bulunan kişileri tarif eder.
Sayfa 181 - Ayrıntı Yayınları
Reklam
"Zorbalık" ya da "cin­sel taciz" olarak nitelediğimiz davranışların uzun bir geçmişi var­dır; ama bu davranışlar ancak son dönemdeki belirli koşullar yü­zünden sorun olarak görülmeye başlanmıştır. Dolayısıyla herhangi bir şeyin risk olarak tariflenmesi, toplumsal ilişkiler ve algılardaki değişimle yakından ilgilidir. Dolayısıyla risk bilincinin gelişimi an­cak tarihsel ve toplumsal bir bağlamda anlaşılabilir.
Toplumsal roller sürekli değişirken ve neyin doğru neyin yanlış olduğu tamamen belirsizken, insanların geleceklerinden emin olamaması gayet doğaldır. Bütün bu süreçler bireyselleşme sürecini derinleştirir.
Sayfa 111 - Ayrıntı Yayınları
"Hiç şüphe yok ki övgü dolu ve cesaretlendirici sözler yeni bir takım tecrübeler yaşamaya başlayan insanların motive edilmesinde kullanışlıdır. Ancak bu övgü ve cesaretlendirmeler, kurumsallaştığında ve formüle edilmiş bir biçimde mama-beslenmesine dönüştüğünde, insanların kendisini görmesini engelleyici olmaktadır." 'Mama müfredatı'
Sayfa 174
Önlem alma ilkesi -"dikkatli ol yoksa başına geleceklere katla­nırsın!"- insan iradesinin rolünü en aza indirger. Bu, insanları yön­lendirmeyi değil, onları uyarmayı hedefleyen kaderci bir bakış açı­sıdır. İnsanların çoktan çizmeyi aştığını varsaydığı için, yeni keşif­leri teşvik etmekten kaçınır. Önlem alma ilkesinin dayandığı kader­ci sosyoloji anlayışı, insanları, risklerden kaçınmaktan fazlasına gücü yetmeyen, çaresiz varlıklar olarak resmeder.
Sayfa 219Kitabı okudu
Bugün artık , salt düşüncenin peşinde olan bir entelektüel ya da toplumda derin bir şekilde hissedilen sorunların baskısını üzerinde taşıyan, soruşturma konusu yaptığı meseleleri olan ve bu uğurda büyük bir çaba harcayan bir üniversite hocası veya okulu bitirdiğinde hangi şirkette ne tür bir pozisyon edinebileceği hayallerine tutulmamış bir öğrenci, yüceltilen tipler olmak tan çık mıştır. Her türlü eylem ve çabanın, ek onomik bir amaç doğrultusuna uygun şekilde tasarlanması, nihai hedefin mutlaka elde edilecek başarıyla ve bunun doğal sonucu olan kazançla sonlanması gerekmektedir. Bunun dışında kalan uğraşlar, çabalar ve eylemler, işlevsiz ve dolayısıyla gereksiz görülerek , 'çılgınlık ', 'anlamsızlık ', 'kahramanlık ' ve ya da 'şövalyecilik ' olarak nitelendirilmek tedir. Gerçek , gerçek olduğu için, kültür kültür olarak , sanat sanat dolayısıyla ve eğitim de eğitim adına istenen ve önemsenen olma otoritesini kaybetmiştir.
536 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.