Frank Griffel

İslam'ı Düşünmek author
Author
8.1/10
10 People
107
Reads
6
Likes
1,453
Views

Frank Griffel Quotes

You can find Frank Griffel quotes, Frank Griffel book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
O kadar doğru ki
Orta Doğu hakkındaki Avrupai düşüncenin aksiyomlarından biri, İslam dini, toplumlarına o kadar derinlemesine nüfuz etmişti ki olan ya da olmayan her şey en sonunda İslam'a atıfla açıklanabilirdi.
Sayfa 42 - AlbarakaKitabı okudu
Türkçe Tercümeye Önsöz
Türklerin 1453 yılında İstanbul'u fethetmesinden kısa bir süre sonra, on beşinci asrın ikinci yarısında, Fatih Sultan Mehmet, Ebu Hâmid el-Gazâlî'nin ilmî mirasını yeniden değerlendirmeleri için Müslüman âlimleri yeni başkente davet etti. Sultan, bir müsabaka düzenlemiş, Gazâlî ile felâsife arasındaki tartışmayı en iyi bir şekilde muhakeme edecek ve iki taraftan hangisinin daha güçlü delillere sahip olduğunu hükme bağlayacak âlime bir ödül vadetmiştir. Sultan II. Mehmet'in bu daveti neticesinde yazılan eserlerden ikisi günümüze kadar gelmiştir. Müsabakayı Osmanlı dinî kurumlarında yüksek bir mevki işgal eden, Bursalı Muslihuddîn Hocazâde (ö. 893/ 1488) kazanmıştır. Hocazâde, Gazâlî'nin Tehâfütü'l felâsife'sindeki yirmi tartışmayı takip eden bir eser telif etmiş ve eserine Gazâlî'ninkiyle aynı başlığı vermiştir. İkinci eser Gazâlî'nin Horasan'daki doğum yeri olan Tûs'tan, Sünnî âlim Alâeddîn et-Tûsî'ye (ö. 887/1482) aittir. Bu eser de aynı şeldlde telif edilmiştir ve öyle gözüküyor ki, müsabakayı kazanan eser kadar iyidir. İki nesil sonra, on altıncı asırda, Hocazâde'nin kitabı önde gelen Osmanlı âlimlerinden Kemalpaşazâde'nin (ö. 940/ 1533) dikkatini çekmiş ve Kemalpaşazâde bu esere bir haşiye yazmıştır. Bu üç isim, Gazâlî ve felâsife arasındaki tartışmayı muhakeme etmeye teşebbüs etmiş Osmanlı âlimlerinden sadece en iyi bilinenleridir.
Klasik Yayınları, 2. Baskı
Reklam
Emperyalizm o zaman ne ise bugün de odur
Sayfa 16 - AlbarakaKitabı okudu
Cagdaş İslam _başka bir deyişle:"modernite" içindeki islam_ sömürgecilik çagı yaşanmamış olsaydı şu an olduğu gibi olmazdı. Modernite, İslam'a Avrupa'daki herhangi bir dinden çok farklı bir şekilde geldi. Dahası İslam'a dair, bu dinin ilerleyişi ve gerilemesi hakkındaki düşüncelerimiz hâlâ sömürgecilik bağlamında verilen yargılarla şekillenmektedir. Sömürgecilik üzerine eleştirel bir tartışma yapmayı başarabilirsek ve buna İslam hakkındaki düşüncelerimizi dâhil edersek İslam hakkında daha sağlıklı düşünebiliriz.
1100'lerde başlayıp 1798'de Napolyon'un Mısır'ı işgaliyle sona eren ve kısaca "klasik sonrası İslam" diye adlandırdığım dönemde, İslam'da Müslümanlar arasında kanlı savaşlar vuku bulmadı. Olsa bile, bunları ne 16. ve 17. yüzyılın Orta Avrupa'sındaki dini savaşlarla ne de 1975'te Lübnan, Suriye ve Irak'ta patlak veren iç savaşlarla kıyaslamak mümkün görünmektedir.
İslam dünyasında doğum oranının düşmeye başladığı ilk ülke 1962'de Türkiye, ardından 1968'de Mısır oldu. Doğum oranı çoğu İslam ülkelerinde 20. yüzyılın son çeyreğine kadar düşmedi (Tunus 1971, Endonezya 1972, Fas 1975, Irak 1980, Cezayir 1982, Pakistan 1991).
Reklam
166 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.